Giriş Tarihi: 24.01.2010

Orta 1'den beri kadınlarla iç içeyim

- Ömer, esasen mafya babasının babası için çalışan bir adammış. Baba ölünce mecburen oğul işleri devralmış. Yalnız çakalın teki. Babasıysa Ömer gibi, daha mert bir adam. Eskiden mafya babaları da mertmiş sanki.
- Eskiden herkes daha nazikti. Ben ortaokul talebesiyken İstanbul'un nüfusu 3.5 milyondu. Şimdi kıyıda köşede saklananları da sayarsan rahat bir 17 milyon çıkar bence. Kimsenin kimseye aldırdığı, taktığı yok. Eskiden beyefendiler, hanımefendiler, tertemiz insanlarla doluydu. Şimdi pek sevimli değil açıkçası. Hayatımda yaptığım en iyi şey bankayı bırakmaktı, ikincisi İstanbul'u bırakmak olacak.
- Nereye gideceksiniz? Bir sahil kasabasına mı?
- Bilmiyorum oturup düşünmek lazım. Temelli değil tabii. Annem burada, oğlum burada. Ama yılın altı ayı gidip gelebileceğim, Türkiye içindeki bir sahil kasabası ya da muadili olarak İtalya'da, Fransa'da bir yer olabilir. Daha huzurlu olmak isterim sadece.
- Sizde bir Kill Bill, bir David Carradine tipi var hafiften. Farkında mısınız?
- Sinmiştir muhakkak. 19 yılın Aikido'cusuyum. Zamanla o hale geliyor insan. O kadar tuhaf ki. Biz Aikido'yu Türkiye'ye getiren ilk kuşaktan hemen sonra gelen kuşağız. Bunlar beş kişiydi. Ben Türkiye'de sekizinci siyah kuşağım. Şimdi 200-250 kişinin daha siyah kuşak aldığına inanıyorum. Başımızdaki misafir Japon hocayla tanıştığımızda, sırf onun her tarafı dövmeyle kaplıydı diye biz de yaptırdık. Fiziksel benzerlikten öte, bir müddet sonra ruhen de birbirine benzeyen insanlar haline geliyorsunuz. Sakin konuşan, yemek zevkleri aynı olan, teknikleri sert değil yumuşak olarak uygulamaya çalışan şövalyeyle David Carradine arası bir yere oturuyor insan özel hayatta.
LİSEDE KIZLAR PEŞİMDEN KOŞARDI
- Kaptan Feza'daki mafya babası, karısı tarafından aldatılınca; "Erkekler salak olur," diyor ya, var mı gerçekten erkeklerin kadınlar karşısında böyle bir salak hali?
- Hakikaten iyi bilmiyorum. Ben erkek milletinin tipik bir temsilcisi değilim. Çünkü hiçbir zaman maço ortamlarda yetişmedim. Nişantaşı'nda doğdum, Robert Kolej'e gittim, kadınlarla orta 1'den beri iç içe bir hayat yaşadım. Ama kendimin salak olduğunu biliyorum. Bir de erkeklerin kadınlara oranla çok daha geç olgunlaştığını biliyorum. Kadınlar 15 yaşından sonra kadınlığa hazır, erkekler 40 yaşından sonra. Aradaki bütün o geçen süre erkeklerin salaklığıyla geçiyor.
- Lise zamanlarınızı falan hayal edince, böyle 'artiz', hayli popüler bir genç geliyor gözümün önüne. Öyle miydi?
- Lisede kızlar peşimden koşardı çünkü nerdeyse okulun sporcu kahramanlarından biriydim. Derslerim vasattı. Çok iyi futbol, voleybol oynardım. Voleybolda o kadar iyiydim ki, Eczacıbaşı genç takımında oynuyordum. Bütün üniversite hayatım boyunca da oynadım. İsviçre'de iş hayatıma başladığımda birinci, ikinci ligde voleybol oynadım, sonra Uzakdoğu sporlarına, Aikido'ya geçtim. İnce, uzun boylu, iyi bir sporcuydum. Etrafımda çok kız arkadaşım vardı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.