Giriş Tarihi: 2.5.2010

Sonucuna baktığınızda o yumruk herkesin düşünmesini sağladı...

Samsun'da mahkeme çıkışı yüzüne yumruk yiyen ve burnu kırılan Ahmet Türk "Tabii ki kimse yüzüne o yumruğu yemek istemez ama bu yumruk sorunların böyle çözülmeyeceğini göstermesi açısından yararlı oldu, uyarıcı oldu," diyor

- Üzerinden çok geçti, siz de 'Bir musibetten bir hayır doğar,' dediniz; ancak yaşadığınız kolay kolay geçiştirilecek gibi değil. Anlatır mısınız o gün Samsun'da ne oldu?
- Biz Samsun'da Bulanık olayları nedeniyle yapılan mahkemeye girerken 20-30 kişilik bir grup adliyenin karşısında toplanmıştı zaten. 'Burada ne işiniz var,' gibi laflar atıldı. Ağır bir hava vardı doğrusu. Dışarı çıkıp basına açıklama yaptım...
- Hiçbir şey yok o ana kadar...
- Yok. Hatta arada mahkeme salonundan çıkıp sigara içtim, baroyu ziyaret ettim. Saldırıya daha açık olduğum bütün bu süre zarfında hiçbir şey olmadı. Tam arabalara binerken, ki bana göre o kişi bir yerlerden işaret aldı, önüme çıkıp vurmaya başladı. Kendi başına hareket etse, beklemezdi.
- Şöyle bir haber okudum... Siz açıklama yaparken, kalabalık arasından hakaret dolu cümleler sarf edilmiş, Sırrı Sakık da polislere 'susturun bu terbiyesizleri' dediği için olay çıkmış. Doğruluk payı nedir?
- Hayır, bağrışmalar, protestolar artınca Sırrı Bey de polisleri "Bakın, müdahale edin, tedbir alın," diye uyardı. Sırrı Bey'in 'terbiyesizler' kelimesini kullanması saldırıdan sonra oldu. O ruh halinde de normaldir bu; yanında bir arkadaşı kanlar içinde kalmış sonuçta.
- Polis saldırıdan ne kadar zaman sonra müdahale etti?
- Neredeyse polislerin arasında gerçekleşti olay. Ama ilgisizlerdi, refleks dahi göstermediler. En azından 70-80 polis vardı. Slogan atanlara dönüp bakmadı bile hiçbirisi.
- Yumruktan sonra peki?
- Olaylar daha da büyüyebilir diye hemen Samsun'dan çıktık. Kavak'a giderken hastaneye uğrayabildik ancak. Biz hastaneye girerken kapının önünde iki-üç kişi sloganlar atıyordu yine. Kulak burun boğaz doktoru olmadığı için serum verdiler sadece. 15 dakikada, bitmeden çıkardık serumu da. Oradan Havza'ya gittik. Orada da aynı muameleyle karşılaştık. Yanımızda emniyet müdürü falan var ama arabaya yumurta attılar. Merzifon'a doğru yola çıktık, bu kez içinde üç kişinin olduğu bir araba önümüzü kesip taş atmaya çalıştı. Şoförümüz üzerlerine üzerlerine giderek sıyrılabildi. Sonuçta bunun örgütlü bir şey olduğu ortada; yol boyunca bize çalıştılar.
- Neşe Düzel'e konuşan siyaset bilimci Emre Uslu şöyle bir tespitte bulunmuş: "Enerji Bakanı da yumruk yedikten sonra anlaşıldı ki bu bireysel bir eylem değil; bu eylemlerin stratejikderin bir aklı var. Bu aklın hedefi de Türk-Kürt karşıtlığı yaratarak 2011'de AKP'nin oylarını düşürmek ve Anayasa referandumu sürecini Türk-Kürt karşıtlığına kilitlemek. Bu yüzden benzer eylemler devam edecek..." Bu tespite ne diyorsunuz?
- Tamamen katılıyorum. Bu saldırının bir mesajı var; toplumda infial yaratarak Kürtleri yalnızlaştırmak, bin yıldır birlikte yaşamış iki halkı, Türk ve Kürt halkını karşı karşıya getirmek...
- İlgisiz davranan polis de bu planın içinde mi size göre?
- Bu derin ilişkinin içinde polis ne kadar var, nasıl bir rolü var bilemiyorum, elimde kanıt yokken bir şey diyemem. Ama en baştan bakışlarından, ilgisizliklerinden seziliyordu; sanki birileri yumruk atsa gibi bir duruşları vardı.
- Kürt politikacılar içinde en ılımlı, en birleştirici, en barışçıl mesajlar veren isimsiniz. Bunun başkasına değil de size yapılması enteresan değil mi?
- Bana yönelmelerinin aslında bir mesajı var; aklı selim yaklaşım gösteren insanlar ortadan kalkarsa çok daha fazla hata yapılır. Öyle bir durum da kargaşa isteyen, halkları karşı karşıya getirmek isteyenlerin hoşuna gider. Yani bilinçli bir seçim bu.
- Peki yılgın, yorgun ya da umutsuz musunuz? Bu kadar çabalayıp, bir arpa boyu bile yol gidemedik duygusuna kapılıyor musunuz zaman zaman?
- Hayır, yorulmuyorum çünkü barışa inanıyorum. Eğer demokratikleşmek istiyorsanız, barış isteğiniz varsa; tüm bu engellemelere karşı daha güçlü, daha iradeli bir çıkış göstermeniz gerekli. Artık 64 yaşına gelmiş bir insanım ben, 25 yaşındaki bir genç gibi düşünemem. Sırtımdaki sorumluluk çok büyük. Her söyleyeceğim halkların geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Yoksa benim de kendime göre duygularım var, benim de zaman zaman öfkelendiğim şeyler oluyor ama sonuç olarak bize bir sorumluluk verilmiş, bunu doğru kullanmak gerek.
- Yumruk yiyip kanlar içindeyken bile, öfkelenmek yerine 'Bir hayır doğar belki,' demek de buna dahil mi?
- Yumruğu atanların niyeti neydi? Toplumu bir öfke seline götürmekti. O duygularla hareket etsek daha vahim durumlar yaşanırdı. İnanın yumruğu yediğim zaman, 'Acaba tepki ne olur, acaba bu ölçüsüz bir şeye dönüşür mü?' diye hep endişe ettim. Yani bir yumruk yüzünden birileri ölseydi çok üzülürdüm, vicdani rahatsızlık duyardım. Çok açık söyleyeyim; İstanbul'daki otobüs eylemi beni çok rahatsız etti (İstanbul'da Türk'ün saldırıya uğramasını protesto eden bir grup, içerisinde altı kişinin bulunduğu belediye otobüsüne molotofkokteyli atarak kullanılamaz hale getirdi.) ve hep şunu söyledim: Belki o otobüsün içinde, o yumruğu kendi yüzünde hisseden insanlar da vardı, hiçbiri mi böyle hissetmedi?
- Bu yumruktan sonra size ilginç ziyaretler olmuş. Ülkücü camianın önde gelen isimlerinden Musa Serdar Çelebi de 'geçmiş olsun'a gelerek; "Artık yumruklaşarak çözüm olmaz," mesajı vermiş. Bu yaklaşıma ne diyorsunuz?
- Bu ziyareti önemsiyorum. Geçmişte birçok eylem ve olayda ismi geçen bir şahıs ama bugün sorunun yumrukla çözülmeyeceği, birlikte yaşadığın halka öfke duyarak milliyetçilik yapılamayacağı mesajını vermesi çok önemli. Geçmişteki deneyimlerinden yola çıkarak konuşan insanların söyledikleri üzerine gençler, uzun uzun düşünmeli diye düşünüyorum.
- Enerji Bakanı Taner Yıldız da yumruk yedi. O anda ne düşündünüz?
- Bu da Türkiye'yi karıştırmaya yönelik örgütlü bir hareketin olduğunu ispatlıyor. Samsun, Kayseri, yarın başka bir yer... Birileri toplumsal dokuları değiştirmeye, tahrip etmeye çalışıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.