Giriş Tarihi: 1.8.2012

Dünyanın dengesi adaletle korunur

İslam'ın ilk kadrosu engin bir toleransa sahipti. Hz. Ömer adaleti uygularken, terazisi oğlunun aleyhine de işlese, zerre kadar tereddüt etmezdi

Hz. Ömer'e gelen bir akrabası devletin hazinesinden yardım ister. Hz. Ömer önündeki kırbacı alıp adamın üzerine yürür. Adam kaçar. Hz. Ömer adamı kovalar. Bu kovalama bir süre Medine çarşısında devam eder. Bu esnada Hz. Ömer şöyle bağırmaktadır: "Sen hain bir idareci olmamı mı istiyorsun?" Medine halkı bu olayı konuşur. Halifenin kendisine özel muamele isteyen akrabasını nasıl kovaladığını konuşur. Hz. Ömer iki gün sonra bu adamı çağırır ve kendi maaşından adama biraz yardım ettikten sonra şöyle der: "Sakın bir daha ümmetin parası için yanıma gelme." (Zehebi, Tarihul İslam, 1/271) Devletin hazinesine vergiler konulur. Kazanç olarak. Hz. Ömer bu vergileri ve ganimetleri halkın arasında paylaştırır. Paylaştırırken Hz. Hasan'a bin dirhem verir. Kendi oğluna ise beş yüz dirhem ayırır. Hz. Ömer'in oğlu itiraz eder babasına der ki; "Ben ile Hasan arasında ne fark var ? Ben Hz. Peygamber'le her zorluğa katlandım. Ama Hasan ve Hüseyin daha çocuktular. Neden onlara fazla pay ayırdın ?" Hz. Ömer şöyle cevap verir: "Oğlum! Sen onlarla bir olamazsın. Onların babası Ali'dir. Anneleri Fatıma'dır. Dedeleri Hz. Peygamber'dir. Ayağını denk al. Sen sadece Ömer bin El-Hattab'ı oğlusun. Otur oturduğun yerde." Bu sözleri duyan Hz. Ali şöyle der: "Ömer cennet ehlinin kandilidir." Hz. Ömer adaleti uygularken, terazisi oğlunun aleyhine de işlese zerre kadar tereddüt etmezdi.

EN GİN TOLER ANS

Medine'de kıtlık yılları olur. Tarihte bu yıllara "kum yılları" denilir. Bu dönemde Hz. Ömer halifedir. Hz. Ömer bu yıllarda süt ve et yememeye yemin eder. Ve yemez de. Bu dönem sonradan hafifleyince ve pazara yeni ürünler gelince fiyat listesi Hz. Ömer'e gelir. Listeyi pahalı görür. Halkın alım gücünün buna yetmediğini görünce, evine bu ürünleri sokmaz ve şu talimatı verir: "Her Medineli'nin evine bu ürünler girmedikçe, Ömer'in evine girmeyecektir. (Es-Salebi, Ömer bin El-Hattab, 103) Yaşlı bir kadın Hz. Ömer'in yanına gelir. Kadın Hıristiyandır. Kadın, Hz. Ömer'in maddi problemini halletmesini ister. Hz. Ömer kadına der ki; "Müslüman olursan senin problemini daha rahat aşarız." Kadın ise şöyle der: "Ben bir ayağı çukurda bir kadınım. Müslüman olsam ne çıkar?" Hz. Ömer gece uyuyamaz. Sabahleyin kadını çağırtır ve maddi problemini halleder. Sonra şöyle der: "Beni affet. Senin sıkıntılı halini istismar edip seni dine çağırdım. Seni zorlar gibi oldum. Halbuki Hz. Peygamber (s.a.v.) böyle bir duruma razı olmazdı. Kadın sen bu halifeyi affet." Teraziyi böyle kuruyordu büyük halife. İslam'ın ilk kadrosu böyle engin bir toleransa sahipti.
***
Rüyamızda öğretildi
Şair Nabi, Osmanlı'nın ünlü şairlerinden biridir. Nâbi'nin içini, Medine ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) aşkı yakmaktadır. Bir fırsatını bulup yollara düşmek ister. Bir gün İstanbul'dan kalkan hac kafilesine dâhil olur. İçinde bulunduğu kafile devrin âlimlerinden ve idarecilerinden oluşmaktadır. Medine'ye yaklaşılır, vakit gecedir. Ufukta Mescid-i Nebevi'nin minareleri görülünce durulur ve dua edilir. Herkes istirahate çekilir. Kutlu beldeye dinç ve dinlenmiş girilmek istenir. Ancak Nâbi'yi bir türlü uyku tutmaz, büyük bir heyecanla çadırlarda dolanır durur. Bir an önce sabahın olmasını istemektedir. Çadırların arasında deli gibi dolaşırken, idarecilerden valilerden birini, sırtını çadır direğine dayamış, ayağını peygamberin şehrine, Medine'ye doğru uzatmış olduğunu görür. Bu durum Nâbi'ye göre ciddi bir saygısızlıktır. Hemen idareciyi tutup sarsar ve edebe davet eder. Bu manzara karşısında hiç de tasalanmadığını görür ve şu muhteşem naat dilinden dökülmeye başlar: "Sakın terk-i edepten kuy-ı mahbubı Huda'dır bu nazargah-ı ilahidir makamı Mustafa'dır bu. Müraat-i edep şartıyla gir Nâbi bu dergâha, metaf-ı kutsiyandır cilvegah- ı enbiyadır bu." Anlamı özetle şöyledir: Edebini takın. Allah'ın sevgilisi olan Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) bulunduğu yerdesin. Bu yer Allah'ın gözetlediği yerdir. Resulullah'ın makamıdır. Ey Nâbi bu dergaha edeple gir. Zira burası büyük meleklerin etrafında pervane olduğu bir yerdir. Vali bu cümlelerden haylice rahatsız olur ve kin besler. Kervan Medine'ye girdiği saatlerde müezzinler sabah ezanını okumaktadırlar. Kervandakiler huşu içinde ezanı dinlerler. Ezanlar bitmiştir ama minarelerden bütün müezzinler: "Sakın terk-i edepten kuy-ı Mahbub-i Huda'dır bu, nazargah-ı ilahidir makam-ı Mustafa'dır bu" naatını okumaya başlamışlardır. Herkes neler olduğunu birbirine sormaya başlar, herkes şaşkındır. Ama büyük sır az sonra çözülür. Müezzinler bu naat'ın hikâyesini şöyle anlatırlar: "Gece Allah Resulü (s.a.v.) rüyama girdi. Ümmetimden çok sevdiğim Nâbi isminde birisi benim misafirim olarak geliyor. Kendisini bu naatı okuyarak karşılayın dedi. Bu satırlar bize rüyamızda öğretildi."
***
BÜYÜKLERİN DUALARI
İmam-ı Şafii'nin duası: Allah'ım, kalbim yakınlaşır rahmetinle, açık ve gizli, gecenin sonunda, günün başlangıcında, uykudayken ve uyandığımda. Zikrin, nefisle nefes arasında. Tanımayı lütfettin kalbime. Sen, Yüce Allah'sın, nimetlerin sahibi. Biliyorsun işlediğim günahları. Rezil etmedin musibet verip, bağışladın onları. Salihlerin zikrini nasip et bana. Dünyamda, ahiretimde hep benimle ol. Ve indirdiğin "Abese" suresindeki gibi haşredildiğimde.
Soru-cevap
1 Oruçluyken denize girdim, orucum bozuldu mu?
Suya girmek orucu bozmaz. Zira orucun bozulması için ağız ve burun kanalıyla içeriye suyun girmesi gerekir.
2 Kadının namazlarını evinde kılması mı, cemaatle camide kılması mı daha sevaptır?
Hz. Peygamber (s.a.v.), kadınların mescide gelebileceklerini, ancak evdeki ibadetlerinin daha üstün olduğunu çeşitli vesilelerle dile getirmiş ve şöyle buyurmuştur:"Kadınların mescidlere gitmesine engel olmayın. Fakat evleri onlar için daha hayırlıdır."
3 Balık tutmayı seviyorum. Kafama takılıyor, günahı var mı?
Deniz ürünleri bizlere helal kılınmıştır. Balığın avlanması da helaldir. Yalnız balık avlanırken, balıkların yumurtalarına zarar verecek dinamit veya kimyasal ilaçlar gibi yöntemler kullanmak kabul edilemez. Ama bu konudaki hassasiyetiniz de yadırganmamalıdır, bana göre güzel bir hassasiyettir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.