Melekler cevap verir
Şeytanları bol olan bir dünyada yaşıyoruz. Melekler edepli varlıklar oldukları için her ortama girmiyor ama şeytanlar her tarafta cirit atıyor. Onlara cevabı sizin adınıza melekler verir. Şeytanın kötülüğüne karşı Allah'a sığınmak lazım
DÜNYADA ŞEYTAN ÇOK
Şeytanları bol olan bir dünyada yaşıyoruz. Melekler edepli varlıklar oldukları için her ortama girmiyor veya girseler de durmuyorlar. Ama şeytanlar her tarafta cirit atıyor. Kendilerine yakın olanların ruhlarına etki ederek, kendilerine benzetiyorlar. Etrafa saldıran, hakaret eden, iftira atan, etrafı lekeleyen, insanların iffetine kara çalan, insanları sömüren, ellerindekini alan, insanları köşeye sıkıştırmaya çabalayan, iffet ve şeref karaborsacılığı yapan, hiç bir hayırlı iş yapmamasına karşın bol bol felsefe tabletleri yutturan, cambazlık yapan, fakirin ekmeğini çalan, kendine emanet edilen kalemi makamı, mevkiyi egosunu tatmin için kullanan, kula kulluk eden, kulluk ettiğini Rabbi'nin önüne koyan, bağnaz ve kalitesiz olan, insanların elindeki rızka kahreden bir hasetle saldıranların tümü, işte bu ruhları kirlenmiş olanlardır. Onların; şerrinden, kötülüğünden Allah'a sığınmak lazım.
Bir büyük der ki; "Günahın azlığına, çokluğuna değil, günahı kime karşı işlediğine bak." Kuran-ı Kerim'in son harfi "sin" harfidir. İlk harfi de besmeledeki "be" harfidir. İkisini bir araya getirdiğimizde "bes" kelimesi ortaya çıkar. Bu bütün Kuran-ı Kerim'in özetidir. "Bes" ise "yeter" anlamına gelir. Yani bu diyor ki; "Allah yeter, gerisi boş." İşte tüm Kuran'ın mesajı budur: Allah'tan başka herşey boştur, anlamsızdır. Bağdadlı Cüneyd camiye gider. Yolda yatan bir sarhoş görür. Yolunu değiştirir. Gece Peygamberimiz'i rüyada görür. Peygamberimiz rüyada Cüneyd'e sırt çevirir. Cüneyd sorar rüyada: "Efendim suçum nedir?" diye. Ona şöyle cevap verilir: "Sen bir müslümandan yüz çevirdin. Sarhoştur diye yolunu değiştirdin. Halbuki onu alsaydın, ayıltıp da ona bu yolun boş olduğunu anlatsaydın. Sana bu gerekirdi. İşte sen nasıl bu günahkardan yüz çevirdiysen, biz de senden yüz çevirdik. Denir ki; dünyada eğri olanı ateşe tutarlar, düzelsin diye. Demiri de, ağacı da böyle düzeltirler. Ondan düzgün ok yaparlar. Ahirette de eğri olanı ateşe tutarlar. Böylece düzeltirler. Mısırlı Zünnun der ki; "Kabede Hac yapıyordum. Tavafta bir adam gördüm. Dua okumuyordu. Tavaf yaparken sadece 'ente, ente' yani 'sen, sen' diyordu. Ona yanaştım. Dedim ki; 'Arkadaş, neden tavaf duası okumuyorsun? Sadece Yüce Allah'ı kastederek, 'sen, sen' diyorsun. Halbuki tavafta okunacak birçok dua var." Bana döndü ve şöyle dedi: "O'ndan başka şey söylemeye müsaade yok ki. O'ndan başka ne var ki?" Hz. Adem yaratılınca cennete kondu. Çünkü günahsızdı. Ne zaman ki yasak meyveye yanaştı, oradan çıkarıldı. Çünkü günaha bulaşan temizlenmedikçe, cennete giremez. Denir ki; cehennemdekilerin ateşte yanarken yüzleri değişecek. İnsan suretinden başka surete bürünecekler. Çünkü yüce Allah, Peygamberlerle de ortak yüzü taşıyan insanoğlunu, insan suretindeyken yakmayacaktır.
Hz. Ebu Derda'nın Duası: Ey Allah'ım! Benim Rabbim ancak sensin. Senden başka ilah yoktur. Ancak sana tevekkül ediyorum. Büyük arşın sahibi sensin. Günahtan dönüş ve ibadete yöneliş ancak azim ve yüce olan Allah'ın kuvvetiyledir. Allah neyi dilerse o olmuştur. Neyi dilememişse o olmamıştır. Muhakkak Allah herşeye kadirdir. Muhakkak Allah, ilmiyle herşeyi ihata etmiştir ve herşeyi adet olarak tespit buyurmuştur. Ey Allah'ım! Nefsimin şerrinden ve hareket veya zarar verebilme kabiliyeti kudretinde bulunan her mahlukun şerrinden sana sığınırım. Muhakkak Rabbim'in yolu dosdoğrudur!
1 Zina eden dinden çıkar mı?
Zinayı meşru saymadıkça, zina eden dinden çıkmaz. Ama büyük günah işlemiş olur.
2Çocuğum için yaş günü kutlayabilir miyim?
Çocuğumuzun doğum gününde meşru dairede eğlenmek, başka kültür ve dinlere benzemeye çalışmaksızın kutlama yapmak sakıncalı değildir. Bu kültürel bir olgudur. Böyle bakmak lazım.
3 Evde otururken kıbleye karşı ayağımı uzatmaktan utanıyorum. Bu sakıncalı mı?
Saygısızlık kastı olmaksızın ayaklarınızı kıbleye doğru uzatmanızda bir sakınca yoktur. Tabii ki bu hassasiyetiniz de, saygın bir hassasiyettir. Ama bunun günahı yoktur.