Giriş Tarihi: 13.06.2012

Fethiye’nin kaderini değiştirdi

1957'de Fethiye 6.2 ile sallandı. Kaymakam Nazif Okuş halkı zorla da olsa dışarı çıkardı. Ve 7 saat sonra 7.1'lik sarsıntı geldi. Bu sayede yalnız 19 kişi öldü

Muğla'nın Fethiye ilçesi açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, 55 yıl önce 24 ve 25 Nisan 1957 yılında 7 saat arayla gerçekleşen depremleri hatırlattı. İki depremde bin 500'e yakın bina yıkıldı. Ancak ölü sayısı 19'u geçmedi. Ölü sayısının az olmasının en önemli nedeni bugün bile bölgede bir efsane gibi anlatılan dönemin kaymakamı Nezih Okuş'un halkı evlerine girmemeye ikna etmesiydi. O kaymakamın kızı Betül Bamyacı SABAH'a konuştu. Türkiye'nin en aktif deprem bölgelerinden biri olan Fethiye'de, bölgede yaşayanların zihninde hâlâ taze bir hatıra olarak duran en önemli deprem dene eyimi 24 ve 25 Nisan 1957'de 7 saat arayla yaşanan 6.2 ve 7.1 büyüklüğündeki depremlerdir. Gece saat 21.17'de yaşanan ve 25 saniye süren ilk sarsıntıya halkın büyük bölümü teravih namazı için camilerde toplandıklarında yakalandı.
İNGİLİZ FİLOSU YARDIM ETTİ
Korku ve paniğe sebep olan sarsıntıdan sonra dönemin kaymakamı Kamil Nezih Okuş halkın evlere girmesini engelleyerek büyük bir faciayı da önlemiş oldu. Sabah saat 04.26'da bu kez 60 saniye süren 7.1 büyüklüğündeki sarsıntı gerçekleşti ve aralarında okullar, hastane, cezaevi, jandarma karakolları, sağlık ocağı, belediye ve pek çok kamu binasının da olduğu bin 500'e yakın bina yıkıldı. 8 bin kişi evsiz kaldı. Rıhtımın 5-6 metrelik kısmı koparak sulara gömüldü, asfalt yollar yarıldı. Telefon telleri kesildiği için haberleşme tamamen kesildi, irtibat ancak 2 gün sonra sahra telsiziyle gerçekleşebildi. İlk gerçek yardım 26 Nisan'da Kızılay'dan geldi, 2 bin 500 battaniye ve bin 350 çadır ve seyyar hastane bölgeye ulaştı. Devlet erkanı 28 Nisan'da bölgeyi ziyaret etti, enkaz kaldırma çalışmalarına sürekli yağan yağmur engel oldu. 29 Nisan Pazartesi günü İngilizlerin Akdeniz filosuna ait bir gemi beraberinde 2 bin battaniye ve 500 çadır, ilaç ve gıda maddesiyle bölgeye geldi.

KAHRAMAN KAYMAKAM

Ancak ilk depremden sonra halkın evlerine girmemesi ikinci büyük depremin bir felaketle sonuçlanmasını önledi. O dönem 60 bin kişinin yaşadığı Fethiye merkez ve köylerinde ölü sayısı 19'u geçmedi. Bunun mimarının ise halkı evlerine girmeme konusunda zor kullanma pahasına ikna eden Kaymakam Nezihi Okuş oldu. Başbakan Adnan Menderes inceleme yapmak üzere ilçeye geldiği zaman, çalışmalarından dolayı kutlamak için kendi ceketini kaymakam Nezihi Okuş'a hediye etti.
"YA İKİNCİ DEPREM OLMASAYDI?"
Fethiyelilerin kahramanı Kaymakam Okuş 1990'da hayatını kaybetti. "O depremde ben daha doğmamıştım" diyen 51 yaşındaki kızı Betül Bamyacı, şunları söyledi: "Babam anılarını konuşmayı seven biri değildi o nedenle bizim evde bu felaket çok konuşulmazdı. Ama kız kardeşimin 4 yaşında olduğunu ve o depremde bizim de evimizin yıkıldığını biliyorum. İzmirli olan anne babam belki de daha önce deprem deneyimi yaşamış olacaklar ki babam ikinci bir deprem olabileceğini düşünerek ısrarla kimseyi evine sokmamış." Babasının annesine evden eşya almasına bile izin vermediğini anlatan Bamyacı "Babam ne yazık ki haklı çıkmış ve ikinci depremde taş taş üstünde kalmamış, bizim evimiz de dahil" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.