Cumartesi 25.07.2009
Son Güncelleme: Cuma 24.07.2009

'Şeker Çocuklar' kampta buluştu resimle yarıştı

Türkiye'deki 15 bin şeker hastası çocuk arasında yer alan 'Şeker Çocuklar' Enez'deki kampta biraraya geldi. Bir yandan eğlenip, bir yandan hastalıklarıyla yaşamayı öğrenen çocuklar, kan şeker ölçüm cihazlarının üzerine yaptıkları resimlerle de yarıştılar

Kendilerine günde dört kez insilün iğnesi yapan ve kan şekerlerini ölçmek için defalarca parmaklarına iğne batıran çocuklar, kendileri için düzenlenen kampta bir hafta da olsa hastalıklarını unutup tatilin tadını çıkardılar. Türkiye'nin dört bir yanından gelen 94 şeker hastası çocuk, Enez'deki Diyabetik Çocuklar Kampı'nda, hastalıklarıyla nasıl yaşayacaklarını öğrendi. 17'ncisi düzenlenen kampın bu yılki sürprizi ise ödüllü resim yarışmasıydı. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile Çocuk ve Adelosan Diyabetikler Derneği tarafından düzenlenen Diyabetli Çocuklar Kampı'nda, 'Diyabetle Hayat Sahnesi' etkinlikleri düzenlendi. Bu etkinliklerle diyabetli 94 çocuk, bir yandan keyifli zaman geçirirken, bir yandan da kendilerini daha iyi ifade etmeyi ve oyun yolu ile diyabeti öğrendi.
UYGULAMALI EĞİTİM VERİLDİ
Çocuklara kampta öğretilenler şöyle sıralanabilir: Her gün düzenli olarak yapmak zorunda oldukları insülin iğnelerinin tipleri, bu iğnelerin etkileri, özellikleri ve enjeksiyon tekniklerinin yanı sıra, spor ve egzersiz yapma alışkanlığı, bunları yaparken dikkat edilmesi gerekenler, diyabette beslenme özellikleri ve düzeni. Diyabeti takip ve izlemenin önemi konusunda bilgilendirilen çocuklar, zaman zaman uygulamalı eğitim de gördü. Kampta uzman doktorlar, diyabet hemşireleri, bir psikolog ve diyet uzmanı da hazır bulundu. Ayrıca çocuklar odalarında da, yanlarında bir gözetmen eşliğinde kaldılar. Bu gözetmenler, kendileri gibi küçük yaştan itibaren bu kampa katılan ve şimdi çoğu meslek sahibi olan şeker hastası abi ve ablalarıydı. Onlarla aynı sorunları yaşamışlar ancak eğitimlerini sürdürüp meslek sahibi olmuşlardı.
ÖZGÜVENLERİ ARTTI
Hastalıkları nedeniyle zaman zaman psikolojik sorunlar da yaşayan çocuklar kampta moral depoladı. Her gün düzenli olarak yaptıkları yüzme, resim, dans ve animasyonlarla çocukların sosyal hayatta etkin rol almaları sağlandı. Aileleri yanlarında olmadan, arkadaşlarıyla beraber kalan çocukların özgüvenleri arttı. İçine kapanık çocuklar bile, kamp sayesinde sosyal aktivitelerde rol almaya başladı. Kamp müdürü Prof. Dr. Rüveyde Bundak, çocukların kampta dörder kişilik gruplara ayrıldığını ve her grubun başında diyabet konusunda eğitimli öğrencilerinin bulunduğunu belirtti. Bundak, "Amacımız, buraya gelen çocuklara mutlu yaşama ilkesini benimseterek, yaşam kalitelerini yükseltmek ve özgüvenlerini kazandırmak. Biz onlara, kimseye muhtaç olmadan insülin iğnesini nerelerine ve hangi miktarda yapacaklarını öğretiyoruz" diye konuştu.
EN RENKLİSİNİ SEN YAP!
Bu yılki kampın sürprizi ise 'En Renklisini Sen Yap' resim yarışmasıydı. Yarışma, diyabet konusunda farkındalık yaratmayı, diyabetli çocukların ve gençlerin kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımayı ve diyabetli ailelerini birleştirmeyi hedefliyordu. Çocuklar, yarışma için gün içinde sürekli kullandıkları, yaşamlarının bir parçası olan kan şekeri ölçüm cihazlarına renk ve eğlence katmaya çalıştılar. Yarışmanın sonunda, ilk üçe giren çocukların çizdiği desenlerin kan şekeri ölçüm cihazlarının ön yüzlerinde kullanılacağı belirtildi. Yarışmaya katılım 30 Eylül'de son bulacak.
KİMİ DENİZ VE BALIK ÇİZDİ, KİMİ NOTALARI...
NOTALI OLSUN!
Enez Kampı'na Ankara'dan gelen 12 yaşındaki Gülce Sevgen, doğuştan şeker hastası. Beş yaşından beri piyano çalan ve geçen yıl Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünü kazanan Sevgen, kan şekeri ölçüm cihazının notalar ve sol anahtarı resmiyle kaplı olmasını istiyor. Bu yüzden de yarışmaya böyle bir resimle katıldı. Sevgen, "Çünkü müzik benim yaşam biçimim, şekerimi ölçerken de bu resimli aletimi kullanmak isterim" diyor.

CANAVAR ŞEKER!

Dört senedir diyabet hastası olan 13 yaşındaki Furkan Hakan Yılmaz ise, resim yarışması için eğlenceli bir yaratık çizmişti. Bu yaratığın kulaklarının birine şeker, diğerine ise meyve suyu yerleştirmişti. Şekeri düşünce meyve suyu içtiğini, yükseldiğinde ise iğne yaptığını resmiyle anlatmaya çalışan Yılmaz, "Her şey normal olduğunda da yumurta, karpuz ve et yiyorum. Ondan bunları resmime taşıdım. Çok renkli ve eğlenceli bir resim yaptım. Kazanmayı çok istiyorum" diye konuştu.

BALIĞI SEVİYORUM

11 yaşındaki Enes Serkan Uzun ise, beş yıldır şeker hastası. Kan şekeri ölçüm cihazının deseninin balıklı olmasını istediği için deniz ve balık çizmiş. Balık tutmayı çok seven Uzun, yarışmada birinci olmayı çok istiyor.
BABAANNEMİN DÜĞMELERİ
Kampın en küçüklerinden dokuz yaşındaki Simay Elyetiştiren, yarışma için rengarenk yuvarlak şekiller yaptı. Bunların ne olduğunu sorduğumuzda ise, verdiği yanıt herkesi çok şaşırttı. Herkes 'şeker' demesini beklerken, küçük Simay, aklına terzi olan babaannesinin rengârenk düğmelerinin geldiğini ve onların resmini yaptığını söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.