Çarşamba 02.09.2009
Son Güncelleme: Salı 01.09.2009

Hayatım bombalandı ölümü gördüm

Cem Güngör, 1 Aralık 2008'de AKP İl Merkez Binası'nda meydana gelen patlamanın mağdurlarından sadece biriydi. Doktorların yüzde 10 yaşama şansı vermelerine rağmen sağlığına kavuşan Güngör, "Hayata sıkı sıkı tutunmaya çalıştım" diyor

Sıradan bir gün gibi başlayan 1 Aralık Pazartesi günü Cem Güngör'ün hayatının dönüm noktası oldu. Çünkü AKP İl Merkezi'ne yapılan bombalı saldırıda ölümle burun buruna gelip, yaşamayı tercih etti. 45 yaşındaki Güngör, şimdi eşi ve çocuklarının da yardımı ile yaşadığı zorlu günleri atlatmaya çalışıyor. Ölüm ve kalım arasındaki ince çizgiyi şu sözlerle anlatıyor:
HİÇBİR ŞEY HATIRLAMADIM
O gün de her gün olduğu gibi işime geliyordum ki, iş yerime yaklaştığımda büyük bir patlamanın olduğunu gördüm. Olay anını hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda kendimi hastanede buldum, her tarafıma kablolar bağlıydı. Biraz önce yanımda bulunan insanlar da diğer yataklarda yatıyordu. Sonradan öğrendim ki, yoğun bakımdaymışım ve olayın üzerinden tam beş gün geçmiş. Bu beş günü hiç hatırlamıyorum, bilincim tamamen kapanmış. Olan biten her şeyi sonradan öğrendim.
NEDEN BURADAYIM?
Yoğun bakımda gözümü açtığımda beyaz önlüklü doktorları gördüm. 'Neden buradayım?' diye düşünürken kendi durumumu fark etmeye başladım. İki kolum da kırıktı. Yaşadıklarıma anlam veremiyordum. Gözümü açtığımda eşim ve ağabeyimi yanımda gördüm, bana merak etmememi, durumumun iyi olduğunu söylediler. Yaşadığım şaşkınlık karşısında beni sakinleştirmeye çalıştılar.
Yoğun bakımdayken doktorlarım yüzde 10 yaşama şansım olduğunu söylemişler. Yaşasam bile yüzde 90 felç kalabilirmişim. Ama ben tüm bu zorlu dönemi atlattım, artık sağlık durumum da çok iyi... Sadece sol ayağımda yaklaşık 30 santimlik bir iz var. Ayağıma doku nakli yapıldı. Sağlığım ile ilgili bir sorun yok ama yaşadığım günleri hatırlamamak için ayağıma bakmamaya çalıştım.
YÜZÜMÜ GÖRMEK İSTİYORUM
Yoğun bakımdayken aynı olayda yaralanan hastalarla yan yana yatıyorduk. Belki onlara göre şanslıydım. Her ne kadar yüzde 10 yaşama şansı verildiyse de bu şansı iyi kullanmış, sağlığıma kavuşmayı başarmıştım. Diğer yaralılara göre şanslı olduğumu düşünmüştüm ama onların durumunu gördükçe yüzümün halini merak etmeye başlamıştım. Çünkü yanımda yüzünden yaralanmış bir hasta vardı.
Eşim ve yakınlarımdan bana yüzümü göstermelerini istemiştim. Ayna istedim; getirmediler, o an anladım ki; yüzüm ve her yerim dağılmış. Ama ölümü hiç aklıma getirmedim. Hayata tutunmaya çalıştım, bana kendimi iyi hissettiren şeyleri düşünmeye başladım. Çünkü o sırada gerçekten iyi şeyler düşünmeye çok ihtiyacım vardı.
AİLEM MÜCADELEYİ BIRAKMADI, BEN DE!
Yoğun bakımda 10 gün kaldıktan sonra sağlığıma büyük oranda kavuşmuş, bir hasta odasına çıkarılmıştım. Hastane odasında, aralık ayında yağan karı camdan seyrettiğimi hatırlıyorum. O an tekrar hayata döndüğüme gerçekten inanmıştım. Yaşadığım tam anlamıyla bir travmaydı. İnsan hayatı birkaç saniyede nasıl da değişebiliyordu... Nasıl oluyor da normal başlayan bir gün insan hayatının dönüm noktası olabiliyordu.
Yaşadığım onca zorluğa rağmen eşim ve çocuklarım benim için mücadele ederlerken, benim de mücadeleyi bırakmamam gerekiyordu. Korkularımı geride bırakıp hayata yeniden başlamalıydım. Çok şükür bir uzuv kaybım yoktu! Her şey daha kötü sonuçlanabilirdi ama diğer yaralılara göre şanslı bir şekilde kurtuldum. Yüzde 10 yaşama şansı verilmesine rağmen bu şansı iyi kullanarak hayata tutundum. İşime de devam ediyorum.
PSİKOLOGTAN YARDIM ALDIM TAM ÜÇ AY İLAÇ KULLANDIM!
Yaşadığım travmayı unutmak için psikolog yardımı aldım. Benim 9 ve 14 yaşlarında iki çocuğum var. Onlar için geçmişi geride bırakmak zorundaydım. Olayın etkilerinden kurtulmak için üç ay psikolojik ilaç kullandım. Yine de sıkıntılarımı tam olarak atlatmış değilim. Ama kararlıyım, ailemin desteği ile bu zorlukları atlatacağım.
Yakınlarım ve arkadaşlarım da bana yaşadıklarımı unutturmak için çabalıyorlar. Benim yoğun bakımdaki halimden, patlamadan bana hiç bahsetmiyorlar. Ben de kimseye anlatmamaya çalışıyorum. Çünkü anlattığım da her şey yeniden başlıyor.
Yoğun bakımda verdiğim ölüm-kalım mücadelesinin ardından hayata bakış açım değişti. Korkularım arttı, cinsel yaşamım dahi değişti. Çocuklarımın okul hayatı bile etkilendi, kızım Seviye Belirleme Sınavı'nda başarısız oldu.
Hastalığımdan sonra eşime olan sevgi ve saygım arttı. Bana desteği onu gözümde yüceltti. Bu zor zamanda insan eşinin ve çocuklarının kıymetini daha iyi anlıyor.
BADEM EZMESİ SEVMEZDİM, İSTEDİM!
Yoğun bakımda ilginç bir şekilde canım Bebek'te satılan badem ezmesinden çekti. Nadir yediğim bir şey olmasına rağmen neden badem ezmesi istediğimi hatırlamıyorum. Herhalde hastanede çalışanlara da ikram etmek istedim. Çünkü yoğun bakımdayken orada çalışanlara kendinizi muhtaç hissediyorsunuz. Belki de bana bakan hemşirelere badem ezmesi ikram ederek, onlara olan minnet borcumu ödemek istedim. Şu da bir gerçek ki; insan yoğun bakımda aşeriyor.
VÜCUTTAKİ DOKU KAYIPLARINI TEKNOLOJİYLE TEDAVİ ETTİK!
Memorial Hastanesi Genel Yoğun Bakım Sorumlusu Uzman Doktor Kadir Doğruer, Cem Güngör'ün yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
Hastada patlamadan kaynaklanan basıncın ve ortaya saçılmış olan parçacıkların yarattığı doku hasarları söz konusuydu. Bu doku hasarlarından bir tanesi göğüs boşluğuna kadar uzanıyordu. Vücudun bazı bölgelerinde çok yoğun doku kayıpları ve bu basıncın yarattığı genel vücut travması söz konusuydu. Bu şartlar altında kabul ettiğimiz hastamız çok ileri teknoloji gerektiren tedavi destekleri uygulanmadığı takdirde neredeyse yüzde yüze yakın bir oranda kaybedilebilecek bir hastaydı.
Başlattığımız yoğun tedavi programı ile basıncın yarattığı travma sonucunda vücutta ortaya çıkmış olan birtakım zehirli maddeleri vücuttan uzaklaştırarak kayıp dokuların hızlı bir şekilde düzelmesini sağladık. Böylece, vücutta meydana gelmiş olan sarsıntının hızla toparlandığını gördük. Böylesine enerjik bir tedavi sayesinde hastamızda çok belirgin düzelmeler izlendi. Biz de hastamızı taburcu ettik.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.