Cumartesi 07.11.2009
Son Güncelleme: Cuma 06.11.2009

Gençliğin gizli formülü kırmızı şarabın içinde!

Bir araştırmaya göre; 'resveratrol' adı verilen ve kırmızı şarapta bulunan bir bileşen yaşam süresini uzatıyor. Bu bileşen artık ilaçlarda, pudralarda, cilt kremlerinde hatta köpek için satılan besinlerde bile kullanılıyor. Şişesi ortalama 75 dolara satılan, laboratuvarlarda değişik hayvanlar üzerinde denenen ve oldukça pahalı olan bu ürünler, cilt için gençlik vaat ediyor. Sorun şu ki; 'resveratrol' içeren maddelerin fazla oranda kullanımının yaşam süresini uzatacağına dair kesin bir kanıt yok!
GEÇ YAŞLANDIRIYOR
Ancak doğal olarak kırmızı şarabın yanı sıra, yer fıstığı ve yaban mersininde de bulunan bu bileşen, bir gün yaşlanma saatini durduran bir ilaç veya ek besine dönüşebilir. Kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltan bu 'muhteşem' bileşenin başka görevleri de var. Araştırmalar, bu bileşenin içeriğindeki maddelerin yaşlanmayı yavaşlattığı ve ilerleyen saati lehinize çevirdiğini saptadı. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda da; kolon, göğüs, bağırsak ve yemek borusu kanserlerini engellediği ortaya çıktı.
YER FISTIĞINDA VAR
Ayrıca kan pıhtılaşmasını azaltarak, kalbi koruyor ve atardamar duvarlarını esnekleştiriyor. Ancak tüm bu olumlu haberlere rağmen, 'resveratrol' yine de laboratuvardan çıkıp ecza dolabınıza girmeye hazır değil! Biz, almamız gereken 'resveratrol'ü yer fıstığı veya kırmızı şaraptan alıyoruz; size de tavsiye ediyoruz...
ŞARAP İÇEMEYEN ÜZÜMÜNÜ YESİN
Kırmızı şarap, zengin bir 'resveratrol' kaynağıdır. Beyaz şarap ise daha az resveratrol içerir. Eğer alkolle aranız kötüyse; her gün yarım porsiyon kırmızı üzüm yiyebilirsiniz. Üzümü fıstık ezmesiyle birlikte de tüketebilirsiniz. Yaban mersini ve kızılcık meyvesinin de resveratrol içerdiğini unutmayın. Ayrıca yaşam sürenizi uzatmak istiyorsanız, her gün en az 30 dakika spor yaparak stresinizi azaltın ve her gece 7-8 saat uyuyun.
SAĞLIK İÇİN YEŞİLE KUVVET!
Neden tüm sorumluluğu salatadaki bezelyeye, domatese, cevize ve kuru üzüme bırakıyorsunuz? Bunların altına koyduğunuz yeşilliğin de faydası çok büyüktür. Yapacağınız ilk salataya şunları da ekleyin:
Su teresi: Bu hoş kokulu yeşillik; demir, kalsiyum, fosfor, potasyum ve lutein deposu olmakla kalmıyor, kanserojen maddeleri de öldürüyor. Bu pasif içiciler için iyidir ama su teresi tabii ki asla sigarayı bırakmanın yerini tutamaz!
ZEKANIZI PARLATIYOR
Roka: Roka zekanızı canlı tutar. Bir zeka testinde; bu yeşilliklerle beslenen kadınların, kendilerinden iki yaş küçük kadınlarla aynı sonucu aldıkları görülmüş. Roka ayrıca prostat, göğüs ve kolon kanseriyle de savaşıyor.
Ispanak: Kaslarınızın (kalbinizden ve bağırsaklarınızdan bahsetmiyoruz bile), iyi çalışabilmesi için ıspanağa ihtiyacı vardır. Beyniniz de bu yeşili çok sever. Günde üç porsiyon ıspanak yiyen kişinin yaşlanmaya bağlı zihinsel kaybı, yüzde 40 oranında azalır!
DİZ AĞRISINA KARŞI EN İYİ İLAÇ EGZERSİZ
Diz problemini sadece futbol yıldızları yaşamıyor! Nasıl olduğunu bile fark etmeden dizlerinizde problem yaşayabilirsiniz. Yürümeye, dans etmeye ve önünüze çıkacak bir şeyleri tekmelemeye devam etmek istiyorsanız; şunlara dikkat edin:
TOPUKLU YOK!
Yanlış ayakkabılar, başınızı derde sokabilir. Vücut ağırlığınızı dengeli olarak dağıtmayan her ayakkabı dizleriniz için kötüdür. Buna eski tenis ayakkabılarınız da, yalpalayarak yürümenize neden olan yüksek topuklularınız da dahildir. Harvard'da yapılan bir çalışma, topuklu ayakkabı giymeyi seven kadınların, dizlerinde stres oluştuğunu ortaya çıkarmış.
Bize kalırsa, "Egzersiz yapmaya vakit bulamıyorum" cümlesi çok saçma bir bahane. Çünkü ne kadar yoğun olursanız olun, egzersiz yapmak için günde üç kere kendinize 10 dakika ayırabilirsiniz. Ya da bir defasında 30 dakika veya fazlasını... Düzenli egzersiz yapmazsanız kaslarınız zayıflar, eklemleriniz yeteri kadar desteklenmez ve kemik, tendon ve bağ dokularınız düzenini kaybeder. Bu da daha fazla oflamanıza, puflamanıza neden olur.
BİR KİLO VERMEK BİLE İŞİNİZE YARAR
"Sadece bir dilim cheesecake" dersiniz ama bir de bakmışsınız bir dilim ikiye, ona dönüşmüş. Her ekstra kalori, ekstra kilo demektir. Her ekstra kilo da diz eklemlerinize yürürken bir buçuk kilo, merdiven inerken üç kilo, koşarken de dört buçuk kilo ekstra ağırlık binmesi anlamına gelir. Vereceğiniz iki kilo bile, ciddi bir diz problemi yaşamamanın en basit çözümü olabilir. Yapılan bir araştırmaya göre; beş kilo veren aşırı kilolu kişilerin diz problemiyle karşılaşma riskinin yarı yarıya düştüğü ortaya çıktı. Bizden söylemesi...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.