Son Güncelleme: Pazartesi 14.12.2009
Sanal flört aldatma sayılmaz
Günümüzde fiziksel aldatma kadar sanal ilişkiler de arttı. Ama Doç. Dr. Armağan Samancı, bu tür ilişkilerin fiziksel aldatmadan ayrıştığını söylüyor: Sanal ortamda yaşanan flörtöz ilişkiler aldatma sınıfına girmez
Evet, der. Çünkü sadakatsizlik aslında kötü gidişatın bir yan etkisidir. Bir ilişki kötü gitmeye başladığı zaman, sadakatsizlik artmaya başlar. O anlamda bir çiftin ilişkisinin kötü gidişatı, ilişkiyi birçok kötü noktaya doğru götürebilir. Kötü gidişat, ilişkiyi aldatmaya hazır hale getirmeye başlar. Kişilerin birbirlerine bağlılıkları devam ettiği sürece, başka bir ilişkiye sürüklenme olasılıkları çok düşüktür. Kişi, ne zaman ki ilişkisinden yavaş yavaş ayrışmaya başlar, o zaman başka bir ilişkinin çekim alanına girme olasılığı yükselir.
Genelde aldatma ya çiftin ya da bireyin duygusal sorunlarından kaynaklanır. Aldatılma bir günde oluşan bir durum değildir. Birçok kadın aldatmayı ya da aldatılmayı hissetmeye başlar. Bu anlamda oldukça güçlü bir fark etme duyguları vardır. Ama kadınların çoğu aldatılmanın olabileceği durumları fark edebilecekken, görmezden gelir. Aldatmayı, o sürecin öncesinde hissediyor ama göz ardı ediyorlar. İlişkiyi masaya yatırsalar sıkıntılı bir süreç başlayacak. Onu da kimse istemiyor. İlişkideki sıkıntıları aldatılmadan önce masaya yatırmak demek, ilişkiyi de riske atmak demek. Mutsuzluk ve sıkıntılar ortaya çıkacak ve ilişkiyi ayrılığa götürecek birtakım konuşmalar olabilecek. Bu ya çözümlenebilir ya da ilişkiyi ayrılığa doğru götürebilir.
DERECESİ ÖNEMLİDİR!
Kişilerin önemli saydıkları her şey bir duygusal aldatmadır. Burada derecesi önemlidir. Günlük yaşamda yaşanan flörtöz yakınlaşmalar aldatma olarak kabul edilmez. Günümüzde artık sanal dünya çok uzak bir dünya olmaktan çıkıp, yaşamımızın önemli bir parçası haline gelmeye başladı. İnternette yaşanan şeyle, sokakta yaşanan şey birbirine yaklaştı. Sanal ortamda yaşanan flörtöz ilişkiler çok aldatma sınıfına girmez. Ama bunun ötesinde olan her türlü aldatma, aldatma yelpazesine girer.
Hayır. Boşanma bir sonuç değildir. Problem çözücü de değildir. Kanuni bir sürecin sonucudur. Çiftlerin çoğu ilişkiyi, evliliği veya çocukları koruma adına kendi içlerinde problemi çözmeye çalışmaktadır. Her ne kadar aldatılanlar yoğun boşanma fikri taşısa da, bu bir reaksiyon. Zaten aldatmaların çoğunu kendi içinde çözümler ya da çözümlemeden evliliklerini sürdürürler. Bu, daha sonra boşanmalara sebep olan yolu da açar. O yüzden bugün boşanma sebeplerinin en önemlisi aldatmadır. Temel anlamda kimse, değer verdiği bir şeyi kaybetmek istemez. Ama böyle bir şey yaşayınca doğal olarak reaksiyon verir.
ALDATMAYI KABULLENMEK SORUNLARI ÇÖZMEZ!
Hiçbir kadın hiçbir aldatmayı kabullenemez. Ama kabullenmek zorunda kalabilir. Maddi sorunlar, sosyal konum, eşine bağımlı olması veya eşini başka bir kadına kaptırmama duygusu gibi duygular yan yana geldiği zaman, kadın aldatmayı bir anlamda kabullenebilmektedir. Ama kabullenmek aldatmayı çözmek değildir. Bu, aldatmayı çözmediğiniz sürece, ya ilişkiyi bozucu ya da aldatmayı artırıcı rol oynar. Kadın ve erkek problemi çözmediği sürece aldatma olasılığı çok daha yüksektir. Çözmek için problemi anlamak ve karşılıklı olarak paylaşmak, birbirini suçlamamak, problemi gördükten sonra ilişkinin duygusal olarak yeniden canlanmasını sağlamak, affetme fonksiyonunu harekete geçirmek ve yeniden güvenebilmek lazım
EŞİNİZE DEĞİL İLİŞKİNİZE İKİNCİ BİR ŞANS VERİN!
İlişki; emek, destek, uzun sürelilik ve özen gerektirir. Bu anlamda ilişki, hep iyi dönemleri olan bir yapı değildir. Bireyler ilişkinin iyi dönemlerinden ne kadar faydalanıyorsa, bu faydalandıklarını, kötü dönemlerini çözme konusunda kullanmak durumumdadırlar. Olaya şans verme değil de, ilişkiyi çözme olarak bakılmalı. İnsanların eşe değil, ilişkiye şans vermeleri gerekir. İnsanların ilişkiye şans verip, problemi çözme konusunda gayret göstermeleri ve ilişkinin devam edebilirliğini sağlamaları önemlidir. Bu, eşe verilen şans olarak düşünülmemelidir.
CİNSELLİK DE ÖNEMLİ!
Hiçbir erkek ya da kadın aldatılmanın hiçbir şeklini kabul etmez. Ama çaresiz kalınan konularda bir grup kadın, eşinin cinsel aldatmalarını duygusal olarak gözardı edebilmektedir. Ama bu, kadının mutsuzluğunu içten içe zaman içerisinde arttıran bir durumdur. Bir kadın ya da bir erkeğin cinsel aldatmayı gözardı etmesi mümkün değil.
ALDATILAN DA SADAKATSİZ!
Böyle olduğunu söylemek çok doğru olmaz. Nasıl ilişkinin olumlu yanlarına iki birey birden katkıda bulunuyorsa, olumsuzluklarına da yine iki birey katkıda bulunur. Bir aldatmada, bir tarafın bu aldatmaya sebep olma oranı daha fazlayken, diğerinin az olabilir. Aldatma, iki bireyin de birbirleriyle yaşadıkları problemleri çözme becerilerinin düşük olmasından kaynaklanır. İlişki iki kişiye aittir. Her aldatmada iki insanın da katkısı vardır ama katkı oranları çiftten çifte değişir. Bazı çiftlerde aldatanın sadakatsiz olma oranı yüksektir, bazı çiftlerde ise aldatılanın.
ERKEK İKİ KİŞİYİ BİRDEN SEVEBİLİR
Erkeğine göre değişir. Bir erkek duygusal olarak eşi dışında başka bir kadına bağlıysa, o zaman eşinden duygusal olarak uzaklaşmıştır ve sevgisi azalmıştır. Çoğu durumda aldatan erkek aslında duygusal olarak eşinden uzaklaşan erkektir. Fiziksel olarak aldatanların çoğunda ise, aslında erkek eşini seviyordur. Bazı durumlarda ise, erkekler hem eşini, hem de ilişki yaşadığı diğer kadını aynı anda sevebiliyor. Yani erkeklerin, çoğu kadının aksine aynı anda iki kadını sevmeleri mümkün.
ALDATILAN ERKEK HİSSETMEZ
Erkekler bu durumu çok fazla hissetmiyorlar. Çünkü hiçbir zaman eşlerinin kendilerini aldatabileceklerini düşünmüyorlar!
EŞİNİ DE RAHATLATIR
Kadın aldatsa bile, bu durumu daha iyi kapatıyor. Erkeğin duygusal olarak hissetme gücü, kadın kadar güçlü değil. Ayrıca erkekler kadınları çok fazla sorgulamıyor. Aldatan kadın bunu duygusal olarak erkeğine çok hissettirmiyor. Eş zamanlı olarak eşini de rahatlatıcı birtakım duygular verebiliyor. İlişkisini kendi iç dünyasında yaşıyor. Dolayısıyla da erkek bir şey anlamayabiliyor.
ERKEK KABULLENEMİYOR
Her ikisinin de çok zor. Aldatılan kadın ile aldatılan erkek arasında bireysel açıdan çok büyük fark yok. Ama toplumsal bakış açısı bakımından çok büyük farklar var. Bu anlamda da erkeğin aldatılmayı kabullenmesi çok zor. Sosyal olarak, toplumsal olarak kadının aldatılması daha kabul edilen bir durum.
KADIN KOLAY ATLATIYOR
Kadın daha çabuk toparlıyor, çünkü affedici fonksiyonu erkeğe göre daha güçlü. Affetme, aslında aldatmada yaşanan psikolojik sürecin özet ismi. Affedici yapısından dolayı kadın aldatmayı daha kolay çözüyor. Ama hiçbir aldatma tamamen çözümlenmez. Her aldatmadan geriye mutlaka ömür boyu sürecek bir iz kalır.
YARIN: ALDATMANIN İPUCU VAR MIDIR?
EN SON HABERLER
- 1 Ne kadar hiperaktifsiniz? 10 soruda kendinizi test edin...
- 2 Kalp krizinin sinsi sinyalleri! İlk önce bu belirtileri veriyor...
- 3 Ortopedi ve Travmatoloji alanında uzmanlar Konya’da bir araya geldi
- 4 Astım nöbetine dikkat
- 5 Metabolizmayı ateşleyen beslenme yöntemi! İstediğinizi yiyerek 3 ayda 12 kilo verin...
- 6 Kemikleri adeta çelik gibi yapıyor! Günde 1 porsiyon tüketmeniz yeterli..
- 7 ‘Serum’ çılgınlığına karşı uyarı: Kuaförde serum taktırıp kalbi duranlar var
- 8 Greyfurtun 8 altın faydası
- 9 Beşinci hastalık korkutuyor
- 10 Hafızayı zehir gibi yapıyor! Bilim insanları beyin gücünü artırmak kaç dakika yürümeniz gerektiğini açıkladı