Son Güncelleme: Perşembe 14.01.2010
Güzelliğiniz için tuzu kesin ve bol bol acı yiyin
Dünyanın en eski tıp bilimlerinden biri olan Ayurveda, sağlıklı bir yaşam için doğaya yönelmek gerektiğini söylüyor. Ayurveda'ya göre; güzelliğinizi korumak için bol bol acı yemeniz ve tuzu kesmeniz gerekiyor
Ayurveda çok eski bir bilim dalıdır. Milattan önce 3 binli yıllarda ortaya çıktığı düşünülüyor. Dünya tarihine baktığınız zaman iki tip insan görürsünüz; 'aryan'lar ve 'travian'lar. Aryanlar; beyaz tenli, uzun boylu, Travianlar ise daha koyu tenli, daha kısa boylu insanlardır. Ayurveda, Aryan'ların ortaya çıkardığı bir medikal sistemdir ve iki kelimeden oluşur; hayat anlamına gelen 'ayur' ve bilim anlamına gelen 'veda'... Yani Ayurveda, 'hayat bilimi' demektir. Bu bilim dalı, doğa ve vücut dengesinin nasıl sağlanacağını gösterir. Bir insanın, bu doğada sağlıklı kalabilmesi için birtakım kurallara uyması gerekiyor. Çünkü her şey, önceden planlanmış durumda.
İNSANLA BİRLİKTE DEĞİŞTİ
Evet, Ayurveda, tıp biliminin en saf hali. Ayurveda, insanla birlikte doğdu ve insanın evrimiyle birlikte o da evrim geçirdi. İnsanlar bu süre içinde doğanın değişimini ve bu değişimin vücutları üzerindeki etkilerini gözlemleyip, buna göre Ayurveda bilimini yazdılar.
Ayurveda'nın sahip olduğu temel felsefe şöyle özetlenebilir: Vücudun içinde ayrı, dışında ayrı bir doğa vardır. Ve bu iki doğa arasındaki dengenin korunması gerekir. Eğer bu dengeyi kaybederseniz, sağlıklı yaşama şansını da kaybedersiniz. Ayurveda'nın bir başka felsefesi ise; hiçbir insan, bir diğerinin aynısı değildir. Bu nedenle bir Ayurveda doktoruna yüksek ateş şikayetiyle gelen beş hastaya da beş ayrı tedavi uygulanır. Çünkü herkes birbirinden farklıdır.
Evet, ediyor. Zaten Ayurveda, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da desteklenen bir bilim dalıdır. Modern tıp da şu anda Ayurveda'yı destekliyor. İngiltere'de, İtalya'da, Almanya'da, Amerika'da tıp fakültelerinde kurulan özel bölümlerde Ayurveda dersleri veriliyor.
Öncelikle Ayurveda, insan vücudunu beş doğal elemente göre analiz ediyor: Ateş, hava, su, toprak ve feza. Modern tıpta ise insan vücudu; fizik, kimya, biyoloji gibi diğer bilim dallarına dayalı olarak analiz ediliyor. Ayrıca insanların hepsi aynı olarak kabul ediliyor ve her hastalık için aynı tedavi uygulanıyor. Ama Ayurveda'da, laboratuvar verilerine dayanmadan, kişilik farklılıklarına göre tedavi uygulanıyor. Örneğin Ayurveda doktoruna biri yüksek ateş şikayetiyle geldiğinde; önce fiziksel, sonra zihinsel kondisyonuna bakarak bir tedavi yolu seçilir.
Öncelikle mevsimsel beslenme çok önemli bir konu. Her mevsim; ihtiyacınız olan besini, meyveler ve sebzeler yoluyla size sunuyor. Yani tüm besinleri sezonunda yememiz şart. Ama ne yazık ki son yıllarda yurtdışından ithal edilerek farklı mevsimlerin besinleri tüketiliyor. Bu çok yanlış bir davranış. Her mevsim ülkenizde yetişen besinler, doğanın size verdiği, o mevsimin getirebileceği birtakım etkileri üzerinizden atmanıza yardımcı olan hediyelerdir. Bu nedenle mevsimsel meyve ve sebzeleri tüketmek konusunda son derece dikkatli olun. Başka mevsimlere ait sebze ve meyveleri tüketmek, zannettiğiniz kadar yararlı değil.
DEPRESYONDA TATLI YENMEZ
Anksiyete zamanında vücut daha fazla enerjiye; dolayısıyla daha fazla şekere, tuza ve ekşi şeylere ihtiyaç duyar. Depresyon döneminde ise vücudunuzda enerji birikmesi olur. Böyle günlerde tatlı, tuzlu ve ekşi yememeniz gerekir. Bunun yerine acı, baharatlı, kekremsi şeyleri yemeniz iyi olur.
Metabolizmanızın yavaşlaması direkt olarak hayat tarzınızla ilgilidir. Metabolizma en çok güneşin tepede olduğu saatlerde çalışır. Güneş kaybolduğunda, yani gece ise iyice yavaşlar. Bu nedenle gece çok az yemeniz gerekiyor. Ama insanlar hayat tarzlarını, doğaya karşı koyarak değiştiriyorlar. Sabahları az, akşamları daha çok yiyorlar. Oysa sabah çok, akşam az yemek lazım.
Kış aylarında, özellikle yemeklerden zencefil, sarmısak ve biber eksik edilmemeli. Ayrıca bitki çayları ve yine bitkilerle yapılan kahveler, soğuk havanın getireceği etkilerden korunmak ve metabolizmayı güçlendirmek için çok yararlıdır.
OTLARI KAYNATIP SIK SIK İÇİN
Bol bol kurutulmuş zencefil kullanın. Sofranızda tuz ve karabiberin yanında mutlaka zencefil de olmalı. Onu da rutin olarak yemeklerinize eklemenizde fayda var. Ayrıca sarmısak da çok önemli. Yemeklerinizde kullanabildiğiniz kadar sarmısak kullanmaya çalışın, özellikle de kış aylarında...
Bol bol acı yiyin. Acı olan her türlü ot, sebze; ne bulursanız yiyin. Çünkü bunlar antioksidan içerir. Ayrıca eğer güzel kalmak istiyorsanız, tuzdan mümkün olduğunca uzak durun. Eğer çok tuz kullanırsanız; erken yaşlanır, saçlarınızı erken kaybeder, erken kırışırsınız. Hatta antioksidan içeren bir besini tuzla birlikte tüketirseniz; antioksidanın olumlu etkilerine değil, tuzun olumsuz etkilerine maruz kalırsınız. Örneğin aloe vera, bol miktarda antioksidan içeren, güzelliğiniz için yararlı bir besindir. Aloe verayı kaynatıp suyunu içebilir, bu suyla yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Ama içine tuz koyarsanız, tüm özelliğini kaybeder. Çay da öyle, bir antioksidan. Ama çayı şekerle birlikte içince antioksidan özelliğini öldürüyorsunuz.
* ÜNLÜLER BU ARABALARI KULLANIYOR
* NASIL ÜNLÜ OLDULAR
* HANGİ ÜNLÜ NEREDE OTURUYOR?
* ÜNLÜLERİN BURÇLARI
* ÜNLÜLERİN GERÇEK İSİMLERİ
* ÜNLÜLERİN DOĞUM TARİHLERİ
* ÜNLÜLERİN İLK EVLİLİKLERİ
* ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
EN SON HABERLER
- 1 Aşırı öfke 40 dakika içinde ölüme sürükleyebilir! Kan damarlarını genişletip...
- 2 Gaziantep Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Bölgeyi tedavi edecek
- 3 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 4 Yaza incecik girmenizi sağlayacak tarif! Metabolizma hızını arşa çıkarıyor...
- 5 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor
- 6 4 formül uzun yaşatıyor
- 7 Yaşlandıkça yalnızlaşıyoruz
- 8 Pankreas kanserinde yeni umut: Fosfor-32
- 9 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor
- 10 Bağırsaklarınızın çürümeye başladığının ilk işareti! Yemekten sonra bunu hissediyorsanız...