Son Güncelleme: Çarşamba 21.04.2010
Bağırarak ağlama nöbetinin nedeni 2 yaş cinneti olabilir
Uzmanlar, çocukların özgürlüklerini ilan ettikleri 2 yaş dönemini en zorlu evre olarak nitelendiriyorlar. Çocuklarda '2 yaş sendromu' olarak tanımlanan bu dönemdeki bağırmalar ve ağlamalarla baş etmek ise aslında zor değil
2 yaş dönemi, sağlıklı çocuk gelişiminin en önemli ve bir o kadar da zor bir devresidir. Çocukların kendi kanatlarıyla uçmaya başladıkları ve özgürlüklerini ilan ettikleri 2 yaş, hayli zor bir dönemdir. Özellikle çocuklarda 'özerklik dönemi' diye adlandırılan 12-36 aylar arasında önemli değişiklikler görülür.
HAYIR DEMENİN GÜCÜ!
Sık sık yaşanan öfke nöbetleri, ebeveynlere zor anlar yaşatır. Biz bu dönemi '2 yaş cinneti' (the terrible twos) olarak tanımlıyoruz. 2 yaşla birlikte çocuklar sadece yürümekle, konuşmakla yetinmez; sinirlenir, ağlar ve öfke nöbetlerine kapılırlar. Kısa bir süre öncesine kadar neşeli, söz dinleyen ve kolay yönetilebilen çocuğunuz, birdenbire ters ve huysuz olabilir. Ebeveynleriyle sürekli çatışma halinde olan çocuk, onların istediğinin tam tersini yapar.
Çocuğun gelişimindeki bu evrede, çocuğun anne ve babaya karşı meydan okumaya ya da asi davranışlar içinde bulunmaya çalışmadığını unutmamak gerekir. Çocuk, ihtiyaçlarını ifade edebilecek kadar konuşma becerisine sahip olmadığından, özgürlüğünü öfkelenerek ifade etmeye çalışır. Olaylar kendi istedikleri gibi olmadığı zaman vurmaya, ısırmaya ve huysuzlanmaya başlarlar.
Çocuklar, 'hayır' kelimesinin gücünü erken öğrenirler. Kendilerini savunmak ve özgür olduklarını kanıtlamak için sık sık 'hayır' kelimesini kullanırlar. Bu durum bezdirici de olsa, çocuk, özgüvenini ve özgürlüğünü 'hayır' cevabı vererek test etmeye çalışır.
Özellikle iki yaşındaki çocuklar; genellikle halka açık ortamlarda, örneğin bir alışveriş merkezinde (ebeveynlerin savunmasız ve 'hayır' diyemeyecekleri ortamlarda) öfke krizine girebilirler. Kendilerini yerden yere atabilir, çığlıklar atarak ağlayabilirler. Kendilerine ya da başkalarına zarar (ısırma ve çimdikleme gibi…) verebilirler.
SABREDEN DERVİŞ OLUN
Bu noktada; ebeveynlerin kendilerini nelerin beklediğini bilmeleri son derece önemlidir. Sebepleri bilindikten ve gerekli önlemler alındıktan sonra 'iki yaş dönemi'ni atlatmak aslında hiç de zor değil. Her şeyden önce ebeveynler, bu olumsuz tutum ve hırçınlıkların geçici bir durum olduğunu bilerek sabırlı davranmalıdır. Çocuğu katı bir düzene zorlamadan, soğukkanlı bir biçimde çocukla gereksiz çekişmelere girmeden ilgisini başka alternatiflere yönlendirmelidir.
KISKANÇLIKLARI GAYET NORMAL!
İki çocuk arasındaki yaş farkı birbirine çok yakın olacağı için ihtiyaçları da birbirine benzerlik gösterir. Çocuğun böyle bir durumda kıskançlık krizlerine girmesi son derece normaldir.
KARAR ALSIN AMA SINIRLARI DA OLSUN
DÜZENLİ UYUTUN: Uyku saatlerini düzene sokmalı ve uyumasını sağlamalısınız.
ZORLAMAYIN: Yemek istemediğinde zorlamamalı ve acıkmasını beklemelisiniz.
SEÇENEK SUNUN: Çocuğunuza sınırlı seçenekler sunmalısınız; 'Oyun mu oynamak istersin, televizyon mu seyretmek istersin?' gibi… Bu seçenekler, çocuğunuzun özgürce kararlar almasını ve gücü kendisinde hissetmesini sağlar.
SINIR KOYUN: Çocuğunuz, sonucunda neye ulaşacağını görmek için sınırları zorlamaya çalışacaktır. Bu yüzden bazı konularda sınır koymayı bilmelisiniz.
BOYUN EĞMEYİN: Öfke nöbetlerine boyun eğmemelisiniz.
OYUN OYNATIN: Çocuğunuza güvenle oyun oynayabileceği bir ortam sağlamalısınız ki; onu korkuya itip öfke yaratacak davranışlardan uzak tutmalısınız.
MÜZİK DİNLETİN: Çocuğunuzu kendisini oyalayabileceği başka alternatiflere yönlendirin; müzik dinletmek gibi...
KARARLAR ALSIN: Çocuğunuzun kendi başına kararlar almasına izin verin. Bu sayede küçük tartışmaları kazanır ve kendisine güveni artar.
SİZİ PARMAĞINDA OYNATMASIN!
GEREKİRSE KORKUTUN!
AĞLAMAYI SİLAH OLARAK KULLANMASIN
Evet, kesinlikle yaratabilir. Kolik bebekler, gaz sancıları tuttuğunda ağlama krizlerine girerler. Bir dönem sonra gaz sancıları bitse bile 'ağlama' onlarda bir alışkanlık haline dönüşebilir ve en küçük bir sorunda yine ağlamaya başlayabilirler. Yani bebeklikte kolik nedeniyle başlayan ağlamalar sonrasında da yine devam edebiliyor. Çünkü bu, onların hem kendilerini ifade ediş biçimi haline dönüşebiliyor, hem de ağlamayı dediklerini yaptırabilmek için silah olarak kullanıyorlar.
KOLİĞİN DE ETKİSİ VAR!
Evet, doğru... Kucağa alma ileride bir alışkanlığa dönüşebilir ama sonuçta kolik bebeğin sakinleşmesi için de kucağa alınması gerekir. Çünkü bu dönemde sevgi alması önemlidir.
Eğer kolik dönem bittiği halde ağlama nöbetleri engellenemiyorsa, iki yaşından sonra çocuk psikoloğa götürülebilir. Hem çocuğun ağlama nöbetlerinin nedeni ve çözüm yolları araştırılır, hem de anne ve baba da pskilojik destek alarak nasıl davranmalara gerektiği konusunda daha sağlıklı bir yol izleme imkanı bulur.
Çocuklar, farklı dönemlerde farklı davranışlar sergileyebilirler. Çocukların hırçınlaştığı 2 yaş sürecindeki ağlama krizlerinin birçok farklı nedeni olsa da, kolik olduğu dönemde edindiği ağlama alışkanlığının etkisi de olabilir.
UYKUSU DA MİDESİ DE BOZULUR!
EN SON HABERLER
- 1 Aşırı öfke 40 dakika içinde ölüme sürükleyebilir! Kan damarlarını genişletip...
- 2 Gaziantep Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Bölgeyi tedavi edecek
- 3 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 4 Yaza incecik girmenizi sağlayacak tarif! Metabolizma hızını arşa çıkarıyor...
- 5 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor
- 6 4 formül uzun yaşatıyor
- 7 Yaşlandıkça yalnızlaşıyoruz
- 8 Pankreas kanserinde yeni umut: Fosfor-32
- 9 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor
- 10 Bağırsaklarınızın çürümeye başladığının ilk işareti! Yemekten sonra bunu hissediyorsanız...