Kadınlar erkeklerden ağrıya daha dayanıklı!
Tıp dünyası araştırdı. Aynı şiddetteki ağrıya kadınlar mı yoksa erkekler mi daha dayanıklı? Prof. Dr. Ayşen Yücel'e göre kadınlar, daha çok ağrı çektikleri için bu konuda erkeklerden daha dayanıklı
Kadın ve erkeklerde ağrının algılanması ve yaşanmasının farklı olmasının temelinde psikolojik ve sosyolojik nedenler var. Kadın ve erkeğin yaşamları boyunca farklı ağrı deneyimlerine sahip olması, onlardan beklenen farklı sosyal roller ve ağrıyı ifade etmelerindeki farklılıklar çok dikkat çekiyor. Cinsiyetle ilgili farklı sosyal beklentiler de ağrıya verilen tepkiyi belirliyor.
DOĞUM GÜÇLENDİRİR
Kadınların ağrıya erkeklerden daha dayanıklı ve dirençli olduğunu söylemek mümkün... Yapılan araştırmalar; ameliyat sonrası, kadınlarda daha az ağrı kesici kullanıldığını gösteriyor. Kadınların ağrıya daha dirençli olmalarının önemli bir nedeni de ağrı konusunda daha deneyimli ve daha hazır olmaları. Özellikle doğum yapmış kadınların doğum ve pek çok kadının adet ağrısı deneyimi, onların erkeklere oranla ağrıya karşı daha dirençli olmalarını sağlıyor. Yani kadınlar yaşamları boyunca erkeklere göre daha çok ağrı ve daha güçlü ağrılar çekiyor.
Kadın, ağrı duyduğunu rahatlıkla dile getirip hekime başvururken; erkek bu konuda kadına oranla daha çekingen oluyor. Hatta yapılan çalışmalar genellikle kadınların daha fazla ağrı çektiği ya da ağrı eşiklerinin daha düşük olduğu söyleminin, araştırmaya katılan erkeklerin bu konuda doğru yanıtlar vermemelerine bağlı olduğunu da ortaya koyuyor. Bu konunun, kadının toplumdaki rolüyle ilgili bir sosyo-psikolojik farklılık olduğu kabul ediliyor. Kadın ağrısının bir an önce sona ermesi için tedavi yolu ararken, erkekler ağrısının olduğunu belirtmekten bile kaçıyor.
Aslında ağrı deneyiminin ağrı eşiğini yükselttiği hipotezi her zaman doğrulanamayabilir. Tam tersine çok ağrılı deneyim geçiren ve uzun yıllardır kronik ağrısı olan kadınlarda ağrıya tahammül azaldığı için acı hassasiyeti de artabiliyor. Bu durumda kişi, ağrılı olmayan uyarıları bile ağrı olarak algılayabiliyor.
GİZLEMEK ACIYI ARTIRIR
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, ağrıların sadece psikolojik ya da sosyal faktörlerle açıklanamayacağını gösterdi. Erkekler üzerinde yapılan araştırmalar ortaya koydu ki, ağrıyı ifade etmemek ve ağrı çekerken tedavi olmamak ilerleyen zamanlarda daha yaygın ve şiddetli ağrılara neden olabiliyor. Yani erkekler, ağrılarının varlığını gizleyerek ileride daha şiddetli ağrılar yaşama risklerini de artırıyor.
FARKLI TEDAVİ TİPLERİ VAR MI?
Uzun yıllardan beri gerek hekimlerin gerekse araştırmacıların bu konuya ilgi duymalarının en önemli nedeni; şüphesiz ki hâlâ çok ağrılı durumların ortaya çıkması... Bunun yanı sıra son yıllarda birçok alanda önemli gelişmelere sahne olan genetik konusunun da ağrı üzerindeki etkisi araştırmacıların ilgisini artırıyor. Belki yakın gelecekte yapılacak çalışmalar, ağrı çekenlere ışık tutabilir. Ancak ağrılı hastalıklarla uğraşan hekimler için bu çalışmalardan elde edilecek en önemli sonuç, gelecekte erkekler ve kadınlar için farklı tedavi tipleri olmasıdır.
ORTA VE DOĞU ANADOLU AĞRIYA DAHA TAHAMMÜLLÜ
Kronik ağrı, bunu yaşayan insanların davranışlarına, fikir ve kültür yapılarına göre değişim gösteriyor. Kimileri hemen ilaca ya da hekime yönelirken, kimileri ağrıya karşı alternatif yöntemlere başvuruyor. Yani değişik toplumsal gruplarda ağrıya karşı farklı davranışlar olabiliyor. Bir araştırmaya göre Yahudi ve İtalyanlar ağrıyı daha abartılı bir biçimde ifade ederken, İrlandalılar'ın daha kabullenici, yaşlı Amerikalılar'ın da kaderci olduğu ortaya çıktı. Ülkemizde bu şekilde ayrıntılı bir çalışma yok. Ancak kişisel deneyimlerimize göre Kuzey Anadolu Bölgesi'nde yaşayanlar ağrıyla ilgili deneyimlerini oldukça abartılı bir biçimde ifade ederken, uygulanacak tedavi yöntemlerine karşı da direnç gösteriyor. Buna karşın Orta ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan insanlarımızın ağrıya karşı daha dayanıklı ve daha sabırlı olduğu görülüyor.
MİGREN EN ÇOK KADINI ETKİLER YARIN: KADIN MI DAHA İYİ GÖRÜR ERKEK Mİ?
BAŞ-BOYUN BÖLGESİ
Özellikle bu bölgelerdeki ağrılar, kadınlarda çok daha sık görülür. Migren, ergenlik dönemindeki kız çocuklarında erkek çocuklarına oranla daha çok ortaya çıkar. Kadınlarda klasik, erkeklerde ise genellikle basit migren görülür. Ayrıca bazı migren tiplerinin kadınların hormonal dönemleriyle doğrudan ilişkili olduğu da bilinmektedir.
BEL-BACAK BÖLGESİ
Son yıllarda kadınların da çalışma hayatında daha fazla yer almaya başlamasıyla birlikte bel ağrıları, hem kadın hem de erkeklerde aynı sıklıklıkta görülür oldu. Bel ağrılarının sigara kullanımıyla ilişkisi de yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Kadınlarda varise bağlı bel ağrıları, erkeklerde ise damar tıkanmalarına bağlı ağrılar gözlenmektedir.
ORGAN AĞRILARI
Kadınlarda bağırsak hastalıklarına bağlı karın ağrıları, yemek borusu iltihabı ve idrar yolları iltihabı ağrıları daha sık görülür. Buna karşılık erkeklerde pankreas hastalıkları ve buna bağlı ağrılar daha fazla görülmektedir. Ancak erkekler genellikle bu ağrıları önemsememektedir.
YARIN: KADIN MI DAHA İYİ GÖRÜR ERKEK Mİ?
EN SON HABERLER
- 1 Yer yemez etkisini gösterip kabızlığı bitiriyor! Günde 4 tanesi tıkalı bağırsakların ilacı...
- 2 Meryem Cannes’da
- 3 Kadınlar sessiz horluyor
- 4 Gaziantep Şehir Hastanesi'nde 84 yaşındaki hastaya kapalı aort kapağı ameliyatı
- 5 O yaş grubu tehdit altında! Bu basit hareket yüzde 70 felç bırakıyor...
- 6 Yaptığı 2 değişiklikle 1 yılda 50 kilo verdi! "Artık eskisinin yarısı kadar bile yorulmuyorum"
- 7 Suyu böyle içmek iltihaplanmaya neden oluyor! İşte su içmek için en doğru zaman...
- 8 Kalbiniz ne kadar genç?
- 9 Rektör Özkan: Akdeniz’de Ar-Ge lisansta başlar
- 10 Kalp hastanesinden Türkiye’de bir ilk