Göbekten kelepçe taktır ameliyattan çık bikini giy

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu, tıpta son yirmi yıldır kullanılan laparoskopik ameliyatlarda çığır açan SILS (Tek Delikten Laparaskopik Cerrahi) yöntemi hakkında bilgi verdi...
Tıp dilinde SILS denen, bizim 'göbek deliğinden ameliyat' diye bildiğimiz yöntem nasıl uygulanır?
SILS yöntemi, göbek deliğinden uygulanıyor. Göbek deliğinin içinde kalan ve dışarıdan bakınca hiç görülmeyen iki santimlik minik bir kesi açılarak ameliyat aletleri bu delikten sokuluyor. Klasik laparoskopik yöntemde; biri kamera, diğer üçü endoskopi aletleri için dört küçük delik açıyorduk. Bu yöntemle ameliyat aletlerini göbek deliğinden içeri sokuyoruz. İçeriden çıkartacağımız organla ilgili kesme-dikme işlemlerini bu aletlerle yapıyoruz. Ameliyat sona erdiğinde göbek deliği kapatılarak, kesi izinin görülmediği ve hastanın konfor ve estetik yönden memnun kaldığı ideal durum oluşmaktadır.
HEMEN TABURCU OLUR
SILS yönteminin klasik laparoskopiye göre avantajları neler?
Laparaskopik ameliyatlarda çığır açan SILS yönteminin en büyük avantajı, dört-beş delik yerine tek delik açılması... Böylece hastanın daha az ağrı hissetmesi ve estetik sorunların ortadan kalkması önemli.
Bu yöntemle hastalar ameliyatın etkilerini az hissediyor, hasta ameliyatın ardından aynı gün ya da ertesi günü taburcu oluyor ve günlük yaşamına dönebiliyor.
Açık ameliyatta yaşanabilecek enfeksiyon gibi komplikasyonlar olmuyor.
Klasik laparoskopide dört-beş delik açıldığında hasta bu deliklerin ağrısını yaşıyordu. Şimdi ise bu ağrı en aza indirilmiş oluyor.
Ayrıca göbeğin içinden yapılan bir kesi olduğu için ameliyat sonrası hiçbir kesi izi görülmüyor. Yani hastanın ameliyat geçirip geçirmediği belli olmuyor, hiç iz kalmıyor.
Yara izi çoğu zaman göbek içerisinde gizlendiği için 'izsiz ameliyat' olarak da tanımlanıyor. Bu özelliğinden dolayı SILS yöntemi, kozmetik ve estetik açıdan hastalar tarafından tercih ediliyor.
APANDİSİT ALINABİLİYOR
SILS yöntemi hangi hastalıklarda uygulanabiliyor?
Klasik laparoskopik cerrahide yapılan her türlü ameliyat, SILS yöntemiyle de gerçekleştirilebiliyor. Safra kesesi ameliyatları artık neredeyse rutin bir şekilde SILS yöntemiyle yapılmaya başlandı. İlave olarak reflü, safra kesesi, morbid obezite, böbrek üstü bezi, kalın bağırsak ve apandisit ameliyatları için günümüzde SILS yöntemi uygulanıyor. Gelecekte klasik laparoskopi ile yapılan bütün ameliyatlarda bu yöntemin uygulanacağından eminiz. Bu önemli bir gelişimdir ve bugün itibariyle ülkemizde bu ameliyatlar SILS yöntemiyle yapılıyor.
ERTESİ GÜN YEMEK YİYEBİLİR
Obezite ameliyatlarında halen en sık uygulanan laparoskopik gastrik banding (kelepçe ameliyatı) artık günümüzde tek delikten iz bırakmadan, daha da önemlisi enfeksiyon riskini en aza indirerek uygulanabiliyor. Zira aşırı şişman kişilerde enfeksiyon ve fıtık riski yüksek olduğundan ne kadar az kesi olursa o kadar sağlıklı iyileşme oluyor.
BİR HAFTA SONRA İŞBAŞI
Ülkemizde 2009 yılından itibaren uygulanan SILS yöntemi, hastaya birçok avantaj sağlıyor. Klasik laparaskopide beş delikten yapılan reflü ameliyatlarının göbekten tek delikten uygulanmasını sağlıyor. SILS ameliyatı sonrası, hasta ertesi gün ağızdan beslenmeye başlayıp bir hafta içinde işbaşı yapabiliyor. Deneyimli cerrahların uyguladığı yöntemin başarısı yüzde 95-100 arasındadır.
AÇIK AMELİYATA VEDA...
Laparoskopik cerrahideki son gelişmeler neler?
Cerrahların neşteri bir kenara bırakmasını sağlayan laparoskopik cerrahi, son yıllarda çok önemli gelişmeler gösterdi. Bir anlamda açık ameliyat dönemi bitti diyebiliriz. Tıbbın birçok alanında kullanılan laparoskopik cerrahide, şimdi de 'SILS' (Single incision laparoscopic surgery) yani; tek delikten laparoskopik cerrahi denilen yöntemle, vücuda tek delikten girerek ameliyatlar yapıyoruz. Dünyada genel cerrahide ilk olarak 2007 yılında uygulanan bu yöntem, bildiğimiz laparoskopik cerrahi yöntemi prensipleriyle, ileri düzeyde laparoskopik cerrahları uygulamaktadır. Yöntemin farkı dört ya da beş delikten değil, doğal açıklık olan göbek deliğinden girildiği için ameliyatın kesi izi bırakmadan uygulanabilmesidir.
ENFEKSİYON AZALIR
Safra kesesi ameliyatlarında laparoskopinin yerini neden SILS aldı?
Laparoskopik kolesistektomi yani kapalı safra kesesi ameliyatı, safra kesesi hastalıklarında 1991 yılından beri altın standarttır. Genel cerrahlar tarafından en sık uygulanan batın ameliyatlarından biridir. Laparoskopinin cerrahi alanına girişinden bu yana yaşanan en büyük gelişme ise, cerrahi travmayı ve kesileri azaltmak amacıyla yapılan çalışmalardan doğmuştur: 'Tek delikten safra kesesi ameliyatı'. Bu sayede de enfeksiyon riski azalır.
HİPOKRAT'A KADAR UZANIR
Endoskopi ve dolayısıyla laparoskopinin ilk tohumları antik çağda Hipokrat'a kadar uzanır.
Dünyada ilk olarak 1983 yılında Kurt Semm tarafından ilk laparoskopik apandisit ameliyatı gerçekleştirilmiştir.
1987 yılında Fransa'da Mouret, ilk laparoskopik safra kesesi ameliyatını gerçekleştirmiştir ve ardından laparoskopik cerrahi adeta ışık hızıyla gelişmeye devam etmiştir.
Robotik cerrahi de dahil olmak üzere pek çok araç ve gereç kullanıma sunulmuştur. Amaç en az yara ve travmayla hastayı en hızlı şekilde sağlığına kavuşturmak, en az ağrı ve en az ameliyat izi ile en iyi kozmetik sonuçları elde etmektir.
Laparoskopik cerrahi yavaş yavaş kabuk değiştirerek karına çoklu giriş yerine tek bir açıklıktan ve tercihen doğal açıklıkları kullanarak işlemi gerçekleştirmeyi hedeflemeye başlamıştır.
Bunlardan birisi olan SILS daha önceleri denenmesine karşın 2008-2009 yıllarında bazı özel araçların da yardımıyla uygulanmaya başlamıştır. Giriş yeri olarak göbek deliğinden çok iyi sonuçlar elde edilmektedir.
YARIN: KARIN AÇMAK, TORBA TAKMAK ESKİDENDİ