Bebeklerinize özel yaz bakımı

Yaz aylarında sıcak ve nemin bir araya gelmesiyle biz yetişkinler bile zor anlar yaşıyoruz. Yeni dünyaya gelen minik, savunmasız bebekleri düşünün bir de! Onların rahat bir yaz geçirmesi için ekstra önlem almak gerek. Bebeğim ve Biz dergisi, yazın anne-babaların bebeklerini rahat ettirebilmesi için Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Kırcı'dan tüyolar aldı. İşte bebeğinizle huzurlu bir yaz için, ince detaylar...
CİLDİNE ÖZEN GÖSTERİN
Yeni doğan bebeklerin cildi doğum sonrası daha hassas ve incedir. Bu yüzden güneş ışınlarından ve sıcaktan çok çabuk etkilenirler. Ayrıca, yeni doğan bebeklerin ter bezleri henüz gelişmediğinden terlemezler, bu nedenle de çok sıcak ortamlarda veya aşırı giydirildiklerinde rahatsız olup ağlamaya başlarlar. Daha büyük bebeklerde ise aşırı terlemeyle birlikte vücutta sıvı kaybı meydana gelir. Dolayısıyla 6 aydan büyük bebeklere, mümkün olduğunca çok su verilmeli.
KAT KAT GİYDİRMEYİN
Yaz aylarında bebeklerin tek kat giydirilmeleri yeterlidir. Hatta bebek çıplakken daha huzurlu ise buna izin verilmelidir. Ancak güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumak için, bebekleri dış ortamda asla çıplak bırakmamak gerekir! Sık dokunmuş, pamuklu, açık renk ve ince kıyafetler tercih edilmeli, geniş kenarlı şapka giydirilmeli ve daha büyük çocuklarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır. İsilikten korumak için de ince ve tek kat giydirilmeli, serin ortamda tutulmalı ve sık sık duş aldırılmalıdır.
GÜNEŞTEN KORUYUN
Araştırmalar, cilt kanseriyle ultraviyole ışınları arasındaki ilişkiyi kesin olarak ortaya koymuştur. Ancak bebeklerin sağlıklı kemik gelişimi için güneş ışınlarına gereksinim vardır. D vitamini yapımı için bebeklerin uzun süre güneşte kalmaları gerekmiyor; 10-15 dakika güneşlenmeleri yeterlidir. Güneş ışınlarının çok yoğun ve dik geldiği 10- 16 saatleri arasıda bebeği güneşe çıkarmamak, güneşe maruz kalındığı süreç boyunca da koruyucu kremler sürülmelidir.
HAŞERELERE KARŞI KORUYUN
Haşere kovucu ilaçlar, sinek, sivrisinek, pire, kene gibi ısıran haşerelerden korur. Arı gibi sokan haşerelere karşı koruyuculukları yoktur. Sıvı, krem veya sprey formlarında olabilirler. Yüzde 10-30 oranında DEET içeren kovucular en etkin olanıdır. Ancak DEET kimyasal bir maddedir, ciltten emilebilir ve sprey formları yüze uygulanırsa solunum yolu ile alınarak zararlı etki gösterebilir. Bu nedenle sinek kovucuların kıyafet üzerine uygulanması, yalnızca zorunlu olarak açık kalan deri yüzeyine sürülmesi, ağız ve göze temas ettirilmemesi ve sprey formlarının yüze sıkılmaması gerekir. Bu ürünlerin çocuk yalnızca dışarı çıkmak zorunda kaldığı zamanlarda uygulanması önerilir. Çocuk eve girdikten sonra ilaç sürülmüş kıyafet çıkarılmalı ve yıkanmalıdır. Cilt üzerine uygulanmış ise cildin sabunla yıkanması gerekir.
BEBEK VE ÇOCUKLAR HAVUZA GİRMELİ Mİ?
Anne-babalar bebeklerini yaz sıcağında havuzla tanıştırıyor, serinlemesi için onları havuz suyuna batırıp çıkarabiliyor. Oysa havuz suyu bakteri, mantar gibi enfeksiyonları içinde barındırabilir. Dış kulak yolu, göz, idrar yolu ve bağırsak enfeksiyonlarına yol açabilir. Bu nedenle bebekler (küçük çocuklar da buna dahil) havuzda kısa süre tutulmalı, daha ziyade deniz tercih edilmelidir. Ayrıca tuzlu deniz suyunun üst solunum yollarını açıcı ve rahatlatıcı etkisi de vardır. Bebek ve çocukların suya girişi devamlı yetişkin kontrolünde olmalıdır. Unutmayın, onların 30 santim suda bile boğulma ihtimalleri vardır.
YAZ SICAĞINDA ŞEKERLEME
Her ne kadar yeni doğan bebeklerin 16-18 saat uyuduğu söylense de pratikte pek öyle değildir. Doğumdan sonraki ilk aylar, genellikle gece ve gündüz olmak üzere emzirme, gaz çıkarma, alt değiştirme, 1-2 saat uyku ve sonra tekrar emzirme şeklinde bir döngü olarak devam eder.
GECE GÜNDÜZ FARKI
Yeni doğan bebeklerde gece gündüz farkını oluşturabilmek için gündüz aktif ortamda bebeğin uyutulması faydalı olabilir; ışık, perde açık olabilir, müzik dinlenebilir, yüksek sesle konuşulabilir. Yine bebekle sık sık konuşmak, oynamak gündüz daha uyanık kalmasını sağlar. Gece ise loş ışık ve sessiz bir ortam yaratmak, uyandıkça emzirmek, emme sürelerini uzatmamak gece uykularının daha uzun ve düzenli olmasını sağlar.