Evlenmeye karar vermek, nişanlanıp 'büyük gün'ü beklemek ve sonrasında evliliği yürütmenin hayattaki en zor şeylerden biri olduğunu fark etmek! Uzmanlara göre; çağımızda, evliliğin monotonlaşması, çiftlerin ayrılık sürecini hızlandıran en önemli boşanma nedenlerinden biri... Milli Eğitim eski Bakanı Nimet Baş; geçtiğimiz günlerde 25 yıllık eşi Birol Çubukçu'dan tek celsede boşandı. AKP milletvekili boşanmanın ardından yorum yapmazken, eski eş "Uzun süredir evliliğimiz yorulmuştu. En doğru karar ayrılmaktı" açıklamasını yaparak, literatüre yeni bir deyim kazandırdı: 'Evlilik yorgunluğu'.. Yeni Aktüel dergisi bu yeni deyimi işin uzmanlarına sordu. İşte uzmanların bu konudaki görüşleri:
ŞİRİN HACIÖMEROĞLU (Uzman Klinik Psikolog)
YABANCILAŞAN ÇİFT YORULUYOR
Evlilik yorgunluğu; uzun yıllar devam eden, ilişkide bazı çözülemeyen ya da başa çıkılamayan problemlerin sonucunda gelinen bir nokta...
Her evlilikte fikir ayrılıkları, kişisel farklılıklar olabilir. Ancak önemli olan ilişkinin niteliğidir. Yıllar içinde birbirine yabancılaşan eşler; günün birinde 'evlilik yorgunları' haline gelebilir.
Araştırmalara göre; çiftler arasında pozitif olan noktaların, negatiflere oranla 1/5 oranında fazla olması iyi bir evliliğin işareti...
SELİN KARACEHENNEM (Evlilik ve İlişki Terapisti)
ÇİFTLER EVLENSE DE FLÖRT ETMELİ!
Evlilik yorgunluğu; çiftlerin sık sık kurduğu "Artık aramızda bir şey kalmadı" cümlesinin kısa bir tanımı...
Benim eşlere böyle durumlarda tavsiyem, hep flört etmeleri yönünde oluyor. Flört zamanlarını hatırlasınlar! O dönemlerde çiftler her konuda çok titiz ve özenli olur, karşınızdakinin ilgisini kaybetmemek için sürekli gayret gösterir. Uzun yıllar birlikte olan çiftler, ne olursa olsun el ele tutuşmayı bırakmazlar. Bu, onların ten uyumunu da devamlı hale getirmekte ve rutini delmektedir.
Evlilikte çatışmalar genellikle ilk yıl başlıyor. Araştırmalara göre; çiftler evliyken, ailelerle daha fazla bir arada olmak durumunda kalıyor. Bu nedenle boşanmalar en çok evliliğin ilk yıllarında oluyor.
Evliliğin yorulma aşamalarını hissetmeye başladığınızda yapmanız gereken en önemli şey; konuşmak...
İLKİM ÖZ (Evlilik ve Aile Danışmanı)
BAŞKASINA AŞIK OLMA RİSKİ ARTAR
Çiftler; çocukların büyümesi, evliliğin sosyal konumu, "Çevre ne der?" gibi dinamiklerden dolayı, aralarında aşk ve tutku olmadığı halde evliliklerine devam ederler. Bu süreç hiç kuşkusuz yorucu bir süreçtir. Bir çeşit 'görev' niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla yaşamı paylaşma; tatsız bir hal alır. Eşler giderek birbirlerinden kopar.
En sık karşılaştığım soru şudur; "Eşimi insan olarak seviyorum ama ona aşık değilim, tutkularım yok ona karşı. Bu duygular olmadan bir evlilik yürür mü?"Aşk ve tutku olmadan evlilik yürür ancak her iki tarafı da büyük bir risk beklemektedir; bir başkasına aşık olmak...
PROF. DR. KEREM DOKSAT (Psikiyatr)
ÖZEL GÜNLERİNİ UNUTMASINLAR!
Evlilik yorgunluğunun en önemli nedenleri; doğum günlerinin unutulması, ufak sürprizlerin ihmal edilmesi, hafta sonlarında ailece bir araya gelinmemesi, cinsel sürprizlerin yerini monotonluğun alması...
Evliliğin adeta canlı bir organizma gibi 'beslenmesi' gerekir. Eğer duygusal ve tensel açıdan beslenmezse, sağlığını kaybeder. Eşler birbirine yabancılaşır ve bir süre sonra, aralarında hiçbir kavga olmasa dahi, birbirlerinden soğurlar. Bu soğuma vaktinde fark edilip onarılırsa, evlilik kurtarılabilir ama yapılmazsa, hele ki tarafların birbirlerine ekonomik bağımlılıkları yoksa, taraflar kopar.