"İyi insan kendini tanıyandır"
Kendinden çok etrafını düşünen, 'iyilik meleği' olmaya çalışan insanların aslında sağlıklı bir ruh haline sahip olmadıkları belirtiliyor. Prof. Dr. Sedat Özkan, "İyi insan kendini tanıyandır" diyor
"HAYIR" DİYEBİLMELİ
Psikiyatri gittikçe tıp ve günlük hayat içine yerleşti. Marjinal algı değişti, tımarhane ve deli doktorluğu kavramları tıp ve hayatın dışında, ilkel ve mitolojik hale geldi.
Psikiyatri tedavisinin amacı; kişiyi kendi kendine yeterli hale getirmektedir. Elbette yeni tedaviler psikiyatri uzmanına olan bağımlılığı azaltacaktır.
İyi insan olarak tanımlanan kişi, her zaman ruhen sağlıklı insan anlamına gelmez. Sağlıklı insan; kişiliği olan, kendi benlik algısı bulunan, gerektiğinde "Hayır" demeyi bilen kişidir. Başkalarının belirlediği kalıplara göre yaşamak; kişide kimlik karmaşası ve çatışmaya, bu durum da yoğun öfke birikimine yol açar. Kendi mutluluğu için uğraşmayan insanın, uzun dönemde ortaya koyduğu iyilikler de sağlıklı olmuyor.
"Saçımı süpürge ettim" söyleminin ardında mutlak bir öfke yatar. Bu durum; kişide depresyona, ilişkide ise patlamaya yol açar.
Uzun süre devam eden bu tip duygusal çatışmalar; organizmadaki hastalık sürecini tetikleyip hızlandırıyor. Böylece bağışıklık sistemi zafiyete uğruyor. Negatif deneyimler, negatif öğrenmelere yol açtığı için sürekli travmaya maruz kalan insan, hayatı ,içinde yaşadığı şekilde yorumluyor. Hastanın duygularını ortaya koyup negatifi pozitife çevirerek sorunları aşması gerekir.
SIKINTI KANSER YAPMAZ AMA SÜRECİ HIZLANDIRIR
"Duvarı nem, insanı gam çökertir" derler... Psikoloji bedeni doğrudan etkiler. Kanser fiziksel bir hastalıktır ancak ciddi örseleyici yaşam durumları, kayıp ve yas olayları, uzun süreli ruhsal çatışmalar, kişinin beyin kimyasını bozararak; kanser sürecini hızlandırabilir. Psikolojik sıkıntı kanser yapmaz ama var olan oluşumu tetikler ve hızlandırır.
YÜZLEŞİYORLAR
Beden, beyin ve ruh bir bütündür. Bedenin kimyası bozulursa doğal olarak ruhun dengesi de bozulur. Ruhun kimyası bozulursa beden bozulur. Beyin, bedeni kontrol ederken ruh da beyni etkiler. Ruhsal sağlığı bozulan, ruhsal dengesi sarsılan kişinin beyin kimyası elbette sarsılır. Bozulan beyin kimyası da organizmayı hasta ederek bir kanser süreci varsa hızlandırır.
Hastaların dünyayla psikolojik bağlarını güçlendirip o zamana kadarki çatışmalarını aşıp hayata karşı ilgilerini canlı tutmaları gerekir. Yoğun bakımda bile televizyon izlesinler, dünyadan kopmasınlar. Hastanın yaşadığı kaygı, panik ve varoluşsal endişe fark edilmezse onkolojik tedavi sınırlı olur. Biz bu konuda Çapa'da "Hastaya nasıl söylenir?" konusunda 8-10 seanslık bir psikoeğitim geliştirdik. Hasta bu krizle yüzleşince daha mutlu yaşıyor.
SAKİNLEŞTİRİCİLER MUTLULUK VERMEZ
Antidepresanların suni bir mutluluk yaratması söz konusu değildir. Bu ilaçlar ancak düzenli, programlı ve aylarca kullanıldığında sonuç verir. İnsanların sorunlarını çözmek için kafalarına göre ilaç almaları çok yanlış bir davranıştır. Kişinin bir sorunu olduğunda bunu çözmesini, mutlu olmasını sağlayan bir ilaç yoktur. İnsanlar, mutlu olmayı ancak kendileri sağlayabilirler. Antidepresan ilaçlar, beyinde yapay bir mutluluk yaratmaz.
GEÇ ETKİ EDER
Antidepresan ilaçların etkisi, sanılanın aksine geç başlıyor. Antidepresanları kullanmaya doktor onayı olmadan başlamamak gerektiği gibi kesmek için de doktor kontrolü gerekir.
ŞİZOFRENİ TEDAVİSİ İÇİN İKİ HAFTA YETER
Şizofrenide; hekim kontrolünde düzenli ve uzun süreli ilaç tedavisi esastır. Son yıllarda hızla artan ilaçlarla bu hastalara eskisinden çok faydalı olunuyor. Tedavinin etkili olmaya başlaması için yaklaşık iki haftalık süre gerekir. Bu ilaçlar kişinin ilişkilerini, sosyal ve mesleki aktivitelerini düzeltebilir.
RUHSAL ÇATIŞMA KİMYAMIZI BOZAR
Gerçek kalp krizinin belirtileri; göğüste basınç hissi, yaygın göğüs ağrısıdır ve dinlenince geçer. Panik içindeki kişi ise yatağa uzansa bile belirtiler sürer. Panik atakların inmeye yol açmadığı ise tıbbi bir gerçektir. Panik atak sırasında, kan basıncı yükselse bile bu durum inmeyi tetiklemez.
Hormonal değişiklik ya da bozukluklar; düzenleyici mekanizma olarak beyni ve insanın psikolojisini etkiler. Hamileliğin getirdiği psikolojik mutluluk hali ise hastalar üzerinde olumlu etki edebilir. Riskli gebelik gibi durumlarda ise kaygı bozukluğu biraz atar.
HAYATIN KIYMETİNİ DAHA İYİ BİLİYORLAR
Kanser olan insanın hayata ve kendine bakış açısı değişir. Bazı hastalar muhasebe yapmaya başlar. Hayatın kıymetini anlamaya başlarlar. Yaşam kalitesine önem verirler. Kanserden önceki yaşamlarına rağmen, kanserden sonraki yaşamları daha mutlu ve daha pozitif olan hastaların da sayısı çoktur.
STRESİ YENME TÜYOLARI
EN SON HABERLER
- 1 Yer yemez etkisini gösterip kabızlığı bitiriyor! Günde 4 tanesi tıkalı bağırsakların ilacı...
- 2 Meryem Cannes’da
- 3 Kadınlar sessiz horluyor
- 4 Gaziantep Şehir Hastanesi'nde 84 yaşındaki hastaya kapalı aort kapağı ameliyatı
- 5 O yaş grubu tehdit altında! Bu basit hareket yüzde 70 felç bırakıyor...
- 6 Yaptığı 2 değişiklikle 1 yılda 50 kilo verdi! "Artık eskisinin yarısı kadar bile yorulmuyorum"
- 7 Suyu böyle içmek iltihaplanmaya neden oluyor! İşte su içmek için en doğru zaman...
- 8 Kalbiniz ne kadar genç?
- 9 Rektör Özkan: Akdeniz’de Ar-Ge lisansta başlar
- 10 Kalp hastanesinden Türkiye’de bir ilk