İkinci kez doğanlar yeni nakilleri yorumladı

DR. MEHMET ALİ MALKOÇ (KARACİĞER -Araştırma Görevlisi)
ŞEVKET ARTIK ÖLÜMSÜZ OLDU!
10 yıl önce üniversite sınavına hazırlanırken, kriptojenik siroz hastalığına yakalandım. Hastaydım ama doktor olup hayat kurtarmak benim için çok daha öncelikliydi.
Kasım 2007'de dünyanın en iyi cerrahları tarafından ameliyat edildim. Beni ameliyat eden ekibin başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Prof. Dr. Koray Acarlı, Doç. Dr. Turan Kanmaz ve ekibin tüm üyeleri benim için kutsaldır. Benimle karaciğerini paylaşan kardeşim Enver Gökhan Malkoç sayesinde yeniden doğdum.
DEŞİFRE OLUYOR
Doğum günümü soranlara "27 Kasım" diyorum, çünkü o gün benim için yepyeni bir hayat başladı. Yaşamış olduğum hastalık yıllarını, ameliyat sürecini ve iyileşme dönemini asla unutamıyorum. Hayat benim için karaciğer naklinden sonra başladı.
İki kol ve bacak nakli yapıldıktan sonra hayatını kaybeden Şevket Çavdar ölümsüzdür; bundan sonra yapılacak tüm kol ve bacak nakilleri için kılavuz olacaktır. Şevket artık sadece kendi ailesinin değil tüm dünya tıbbının çocuğudur. Gelecekte başarılı olan tüm kol ve bacak nakillerinde Şevket yaşayacak.
Dünyaya örnek olan bu operasyonları gerçekleştiren meslektaşlarımı, hocalarımı saygıyla selamlıyorum. Onların sayesinde dünya tıbbı gelişiyor ve bizler sağlıklı yaşıyoruz.
NURETTİN TATLISU (AKCİĞER-Emekli)
YÜZ NAKLİ ASLA LÜKS DEĞİL
Ben de Türkiye'de ilklerden biriyim. Üstelik en zor nakillerden biri olan akciğer nakli oldum. Doç. Dr. Asım Kutlu ve ekibi, beni hayata döndürdü. İki yıldır sağlıklı ve çok mutluyum.
YAPILMASI GEREKİYOR
Yüz nakli için asla lüks diyemem. Görüntü itibariyle çok zor bir yaşam sürüyorlar. O kadar acı ve ıstıraba nasıl katlanır bir insan? Neden lüks olsun? Şevket Çavdar kurtulmuş olsaydı, tabii ki bir ilk gerçekleşecekti ama organ bağışlayacak ailelerin bu ölümden etkilenmemesini istiyorum. Bir şekilde bu ameliyatların yapılması gerekiyor.
Türkiye'de ilk akciğer nakli yapıldığında da başarısız olunmuştu ama şimdi bizler sağlıklıyız. Ben insanların sigara konusunda daha duyarlı olmasını istiyorum. Sigaranın sonu mutlaka pişmanlık oluyor. Ben de içiyordum ama şimdi 100 metre uzaktan bile görmek istemiyorum. Nakil olmak isteyen kişilerin de sigaradan uzak durmaları gerekiyor.
MEHMET ALİ GÜLER (KALP VE BÖBREK-Emekli)
ORGANLAR TOPRAĞA KARIŞMASA
Üç sene önce aynı anda hem kalp, hem de böbrek nakli oldum. Şu anda çok sağlıklıyım. Nakilden sonra ikinci kez baba bile oldum. Bu, Türk doktorlarının çok büyük bir başarısıdır.
LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ
Şevket Çavdar'ın ölümü bizi çok üzdü ama yüz naklinin lüks olduğunu düşünmüyorum. Bu bir ihtiyaç! İnsanlar, kolunu bacağını istemeyerek kaybetmiş; yüzleri çocukken yanmış... Kimse böyle olmak istemez.
Keşke daha çok bağış yapılsa, organlar toprak olmasa. Doktorlarımızı kutluyor ve nakillerin devam etmesini istiyorum.
DİDEM SEYMEN
(BÖBREK-Sabah Gazetesi Sağlık Muhabiri)
YÜZ DE BÖBREK NAKLİ KADAR GEREKLİ
Üç yaşından beri böbrek hastasıyım. Altı yıl diyalize girdim. Altı yıldır da hayatını motor kazasında kaybeden bir gencin böbreğiyle sağlıklı olarak yaşıyorum. Yeni nakilleri, hem yaşadıklarım hem de işim dolayısıyla heyecanla takip ediyorum.
Nakillerden sonra şöyle bir tartışma başladı: Yüz ve uzuv nakli lüks mü yoksa bizim nakillerimiz gibi gerekli mi? Bence organ naklinin bir lüks olarak algılanması son derece yanlış. Böbrek nakli ne kadar gerekliyse, bir yüz, kolbacak nakli de o kadar gereklidir.
ÇOK SEVİNDİM
21 Ocak günü, ilk yüz nakli yapıldıktan sonra Türk tıp tarihi için bir dönüm noktası oldu. Heyecanla, ağlayarak ve sevinç çığlıkları atarak izledim olan biteni... Her evde Uğur Acar konuşuldu. Türk doktorlarının azmi, mücadelesi, başarısı gözler önüne serildi.
O KADAR ZOR Kİ!
Organ beklemek o kadar zor ki! Ben ameliyathanede Prof. Dr. Alper Demirbaş'ı gördüğümde, "Hocam buraya kadar geldim ya ölsem de artık önemi yok" demiştim. Gerçekten de öyle. Bana organ bulunmasının sevinciyle gözlerimi kapatmıştım o ameliyat masasında. Gerisi önemli değildi artık. Eğer gözlerimi açamasaydım Şevket gibi mutlu ölecektim!
En büyük korkum; yakınlarını kaybeden ailelerin organ bağışı yapmaktan kaçınması. Zaten organ nakilleri yetersiz. Organ bağışı da olmazsa, listede bekleyen insanların umutları tükenirse bizi daha da üzücü günler bekliyor demektir...