Son Güncelleme: Cuma 10.08.2012
Antidepresan hayata engel
Psikiyatr Kemal Sayar; ezberleri bozuyor, "Bırakın insanlar hüzünlerini yaşasın. Yaşasınlar ki içsel yolculuğa çıksınlar. Acısız hayat, olgunlaşmamış hayattır" diyerek ekliyor: Özellikle yerli yersiz kullanılan antidepresanlar hayatı öğrenmeye engel oluyor
Acısız bir hayat, olgunlaşmamış bir hayattır. İnsanın acıyla, hüzünle teması onu içsel yolculuğa çıkarır. Hayatta yaşadığımız kayıplar, üzüntüler bize bir dünya görüşü kazandırır. Ölümün mukadder olduğu bilgisi bunlardan biridir. Günümüzün Batı mahreçli popüler kültürü acı ve ölümün inkarı üzerine kurulu. Böylelikle iç dünyamızda olgunlaşmayan, eksik kalan yanlarımız oluyor. Bunu da tüketerek doldurmaya çalışıyoruz.
HASTA OLMAK DAHA İYİ
Mesela çocuk gibi, ergen gibi davranan, evine ekmek, tuz götürmenin sorumluluğunu hissetmeyen, kendi ayakları üzerinde durmanın derdinde olmayan, hep birilerinin gölgesinde yaşamak isteyen, tercihleri konusunda bağımlılık noktasında olan pek çok insan görüyorum. Kısacası büyüyemeyen insanlar meydana çıkıyor diyebilirim.
Bundan 100 yıl önce depresyon diye bir hastalık yoktu. Bir Fransız sosyolog, kapitalizmin üretimi öne alan, tüketmeyen insanı dışarıda bırakan zihniyetinin gelişmesiyle depresyonun ortaya çıktığını söyler. Değerlendirmeye göre, herkes yeterince tüketici ve üretici olamıyor. Bu insanlara, 'tutunamayan insanlar' diyoruz ve ilaç tedavisiyle onları tekrar tüketici konumuna getirmeye çalışıyoruz. Kapitalist sistemin dışına çıkan insanlara psikiyatrik etiketleri çok rahat yapıştırabiliyoruz. Halbuki bazı insanlar patolojik derecede normaller; önlerine ne konulursa kabul ediyorlar. Eğer hastalık dişlinin dışına çıkmaksa hasta olmak daha iyi bir şey olabilir.
DEPRESYON SANIYOR...
Kitabımda insanın hüzünlenen bir varlık olduğunu hatta bunun iyi bir şey olduğunu söylüyorum. Çünkü hüzün duyan insanın iyiliğe muktedir olduğunu, aczini keşfedeceğini ve bütün yaratılmışa daha merhametli davranacağını tartışıyorum. Bırakalım hüznü! Biz psikiyatristler onu ellemeyelim. İnsanın doğal hallerini patoloji hanesine yazmayalım. Bazı şeylere de tahammül edelim.
O kadar çok oluyor ki! Hüzün konusunda kendini depresyonda zannedip günlük hayatında normal tepkiler veren insanları ilaç vermeden gönderdiğimiz oluyor. Bunun yanında basit bir üzüntü gibi duran vakaların altından ağır depresyonlar çıkabiliyor. Onları da ilaç kullanmaları konusunda ikna ediyorum.
Doğu toplumlarında ve Türkiye'de ruhsal sıkıntılar bedensel belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Bedensel belirtiler adeta ruhsal halleri tanımlıyor. Ruhsal şikayetlerin bedensel şikayetler şeklinde ortaya çıktığını göz ardı edersek birçok psikolojik durumu da gözden kaçırırız.
EN SON HABERLER
- 1 Kan grubunuza dikkat! Bu kan grubundakilerin "demans riski %82 daha fazla"
- 2 Bilim insanları mucizeyi duyurdu! Kanser hücrelerini tek tek yakalayıp öldürüyor
- 3 Gözlerimizin önünde eridi! Diyet yapmadan 20 kilo veren ünlü isim açıkladı: "Her gün bunu yedim..."-
- 4 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 5 İklim değişti dünya alarmda
- 6 Aşırı öfke 40 dakika içinde ölüme sürükleyebilir! Kan damarlarını genişletip...
- 7 Gaziantep Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Bölgeyi tedavi edecek
- 8 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 9 Yaza incecik girmenizi sağlayacak tarif! Metabolizma hızını arşa çıkarıyor...
- 10 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor