Çarşamba 24.10.2012

RA teşhisi yedi senede konabiliyor

Romatoid artritin yedi yıldan önce teşhis edilemediğini söyleyen ve kendisi de RA hastası olan Artrit ile Yaşam Derneği Başkanı Sarah Adut: Hasta ya psikolojik tedavi görüyor, ya kaplıcaya gidiyor ama bu sürede RA ilerliyor

Eklem ağrıları ve şişliklerle kendini gösteren romatoid artrit (RA), erken teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebiliyor. Ancak yanlış teşhisler ve tedaviler nedeniyle hastalık iyice ilerliyor, yaşanan ağrılar hayatı çekilmez kılıyor. 'Artık ağrımasın' sloganıyla RA hastalarını bilinçlendirmeyi amaçlayan Artrit ile Yaşam Derneği Başkanı Sarah Adut; kendisinin de bu hastalıkla nasıl savaş verdiğini anlattı:
Sizde hastalık nasıl başladı, hemen teşhis edilebildi mi?
Bende sekiz yıl önce başladı. Sabahları vücudumda tutukluk oluyordu, hiçbir ağrı kesici ağrılarımı dindiremiyordu. Eklem ağrılarımı, ellerimdeki ve ayaklarımdaki şişlikler izledi. Benim teşhisimde çok zorlanmadık ama ortalama yedi yıldan önce teşhis edilemiyor bu hastalık. Şimdi farkındalık biraz arttığı için beş yıla indiği söylenebiliyor ama ilk 12 haftada teşhis edilebildiğinde büyük ilerleme sağlanıyor. Dolayısıyla beş yıllık vakit kaybını siz düşünün.
AĞRILAR ÖNEMSENMİYOR
Neden dernek kurdunuz?
Çünkü hastaların şikayetleri çok fazla ama çok da önemsenmiyor. Birçoğu hastalık anlaşılamadığı için doktor doktor geziyor; ya psikolojik tedavi görüyor ya da kaplıcaya gönderiliyorlar. Kaplıca tedavisi bu hastalığın ilerlemesine yol açıyor. Yakı bantları da bu ağrıları artırıyor. Maalesef kimileri ağrılarını, şişliklerini ve tutukluklarını 'doğal' kabul edip doktorlara başvurmuyor. Halbuki bunlar basit romatizmal ağrılar olmayabilir. Tüm bu işaretler romatoid artrit gibi ciddi bir hastalığı da gösteriyor olabilir. Bu tedavi gerektiren, kronik bir hastalıktır ve çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Bu yüzden insanlarımız erken tanının önemini kavramalı ve bu tür şikayetleri olduğunda, hiç vakit kaybetmeden doktorlarına başvurmalıdır. Biz de hasta olduklarının farkında olmadan, ağrılarını ve şişkinliklerini 'doğal' karşılayarak yaşayan yüz binlerce insanın ağrısız bir yaşam sürmelerini amaçlıyoruz. Onlara yaşam kalitelerini artırabileceklerini hatırlatıyoruz.
500 BİN RA HASTASI VAR
Türkiye'de yaygın bir hastalık mı romatoid artrit?
Bugün Türkiye'de yaklaşık 500 bin romatoid artrit hastası olduğu tahmin ediliyor. Her bin insandan yaklaşık 5-10 kişi bu hastalığa yakalanabiliyor. Kadınlarda, erkeklere oranla üç kat daha fazla görülüyor. Başlangıç yaşı 40-60 arası olmasına rağmen, her yaştan insanı etkileyebiliyor. Bende hastalık 30'lu yaşlarımda kendini göstermeye başladı. RA, genellikle bir eklem hastalığı olarak algılanmasına rağmen; birçok organa zarar verebiliyor. Kalp krizi ve inme gibi hastalık risklerini artırarak erken ölüme yol açabiliyor. RA'lı hastaların neredeyse dörtte birinin beş yıl içinde çalışmayı bıraktığı tahmin ediliyor.
ELLERİ VURAN RA'YA İNAT KİTAP YAZDI
Artrit ile Yaşam Derneği'nin üyelerinden Ayça Akın'ın öyle bir hastalık hikayesi var ki... 30 yıldır bu hastalıkla savaşan Akın, romatoid artritin (RA) vücudunda yarattığı hasarlara inat hem grafik sanatçısı oldu, hem de 'Hadi Cesaret!' adında bir kitap yazdı. Ayça Akın dört yaşındaydı hastalıkla tanıştığında... Ailesi bu hastalığın adını bile duymamış, doktorlar RA'dan şüphelenmemişti. Ateş ve yorgunlukla birlikte ona bademcik teşhisi konuldu. Ancak Ayça, ayaklarının üzerine basamıyordu ve kolları da şişmeye başlamıştı. Bileklerindeki iltihapların cerrahi olarak alınmasına karar verildi. Ancak yapılan en büyük hatalardan biri de buydu çünkü kesecikler alınınca, iltihap bütün vücuduna yayıldı. Artık yürüyemiyordu bile... Teşhis konulması ise yıllarını aldı. Okula başladığında artık hastalık vücuduna hasar vermeye başlamıştı; zayıftı, güçsüzdü, zor yürüyebiliyordu. Bütün okul hayatı boyunca bir gün bile sınıfına tek başına giremedi ama o hep direndi.
HİÇ YILMADI
Liseyi bitirmeye karar verdiğinde, hastalığın en çok zarar verdiği elleriyle ilgili bir şey yapmak istediğini anladı; grafik okumak istiyordu. Ancak ona okuldan "Sen yapamazsın" diyerek başvuru formu bile vermediler. Fakat o yılmadı; Kadir Has Üniversitesi Grafik Bölümü'nü kazandı ve okuldan birinci olarak mezun oldu. Ardından hayatı nasıl harikalar diyarına çevirdiğini anlatan bir kitap yazdı. Akın'ın 30 yılın, 24 yılını üzüntüyle yaşayıp son altı yılında nasıl mutluluğu bulduğunu 'Hadi Cesaret!' adlı kitabı büyük ilgi gördü. Şimdi ise ikinci kitabı basılmayı bekliyor. Yeni kitabında; hem RA ile savaşını, hem de zorlukların nasıl giderilebileceğini anlatıyor.
GRAFİK SANATÇISI
Okuldan birincilikte mezun olan Ayça Akın, grafik sanatçısı olarak çalışıyor. Hâlâ ağrıları devam etse de "Hayat her şeye rağmen çok güzel, hadi cesaret" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.