Salı 25.12.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 25.12.2012 13:56

Erken teşhis tedavide başarı oranını yüzde 90’a çıkarıyor

Tüm dünyada yılda 140 bin yeni vaka gözlenen kolon ve rektum kanserleri, yılda 60 bin kişinin ölümüne sebep oluyor. Erken teşhis konulan hastalarda tedavide yüzde 90’a kadar başarı elde edilebilen kolon ve rektum kanserleri, çoğunlukla 40 yaş üzerindeki kişilerde görülüyor.

Liv Hospital Ulus Medikal Direktörü ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktar Asoğlu, uygulanan cerrahi tedavi ile vücuttan tümörlü dokulardan uzaklaştırılarak, hastalığın temizlenebildiğini, günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde tedavilerin daha kolay yapılabildiğini ve böylece başarı oranının arttığını söylüyor.
Organları oluşturan hücreler belirli bir düzen içerisinde büyüyor, bölünerek çoğalıyor ve ölüyor. Bunu sağlayan kontrol mekanizmalarının bozulması sonucunda aşırı çoğalma, çevre ve uzak organlara yayılma özelliği gösteren anormal hücre topluluklarının ortaya çıkmasına genel olarak kanser adı veriliyor. Normal hücreler görevlerini yerine getirdikten sonra yerlerini aynı hücrelere bırakarak programlı olarak ölüyor. İstilacı, kontrol dışına çıkmış hücreler ise ölmek yerine, normal hücrelerden daha hızlı çoğalma yetenekleri sayesinde organları ele geçirerek, onların normal fonksiyonlarını yok ederek, enerji ve besi kaynaklarını kendileri için kullanarak varlıklarını sürdürüyor.
Liv Hospital Ulus Medikal Direktörü ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktar Asoğlu, tüm dünyada sıkça görülen ve her yaşta gelişebilen kolon ve rektum kanserlerinin özellikle 40 yaşından sonra daha sık görüldüğüne ve bu kanserlerin görülme riskinin her 10 yılda iki katına çıktığını söylüyor.
Her yıl dünyada 60 bin kişi kolon ve rektum kanseri sebebiyle hayatını kaybediyor
Amerika Birleşik Devletler'de akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olan kolon ve rektum kanserinde tüm dünyada yılda 140 bin yeni vaka görülüyor. Yılda ortalama 60 bin kişinin ölümüne sebep olan kanser türlerinin ailede görülmesi hastalığın görülme riskini arttırıyor. Bilinen ülseratif kolit ya da tedavi edilmiş kolon ve rektum poliplerinin bulunması, meme ve rahim gibi başka organlarda kanser görülmüş olması da yine kolon ve rektum kanserleri görülme riskini arttıran etkenler arasında bulunuyor.
İyi huylu tümörlerin temizlenmesi hastalığın meydana gelmesini engelliyor
Yüzde doksandan fazlası küçük, iyi huylu polipler şeklinde başlayan kolon ve rektum kanserleri, genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle büyüyerek ve bağırsak duvarını işgal ederek kanser halini alır. İyi huylu poliplerin kolonoskopi ile çıkarılması, hastalığın meydana gelmesini engelliyor. Kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Hastalığın başlangıcında en sık görülen bulgular kanlı dışkılama, dışkı şeklinde ve bağırsak alışkanlığındaki değişikliklerdir. Özellikle kabızlık veya makattan kan gelmesi gibi bulgular başka hastalıklar ile ilgili de olabileceğinden dikkatli inceleme gerektiriyor. Kronik karın ağrısı ve kilo kaybı genellikle kolon ve rektum kanserlerine eşlik eden bulgulardır. Hastalık bulgu vermeden seyredebileceği için taramalar büyük önem taşır. Tarama amacıyla yararlanılan tetkikler arasında parmakla anal kanalın ve distal rektumun incelenmesi anlamına gelen rektal tuşe, dışkıda gizli kan testi, rektosigmoidoskopi ve kolonoskopi ile radyolojik tetkikler bulunuyor. Birinci derecede akrabalarında kolon ve rektum kanseri öyküsü yaşamış olanlar ise taramalarını 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir.
Erken teşhisle hastalıktan kurtulma oranı yüzde 80-90
Kolon ve rektum kanserlerinden korunmak mümkün olabiliyor. Taramalarında şüphe görülen hastalara yapılan kolonoskopik inceleme sonrasında kesin tanı konulabilir. Erken teşhis edilmiş ve iyi bir cerrahi uygulama yapılmış hastanın tam olarak kurtulma şansı yüzde 80-90 oranında görülür. Tam olarak koruduğu gösterilmese de az yağlı ve bol lifli gıdalarla yapılan diyetler, hareketli yaşam tarzı hastalığın gelişmesinde önleyici rol oynuyor.
Kolon ve rektum kanserlerinin tedavisi cerrahi müdahale gerektiriyor. Uygulanan cerrahi tedavi ile vücuttan tümörlü dokulardan uzaklaştırılarak, hastalık temizlenebiliyor. Özellikle rektum kanserlerinde uygulanan cerrahinin etkisini arttırmak, hastayı kalıcı torbadan kurtarmak ve normal yolla dışkılamasını sağlamak amacıyla ameliyat öncesi radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (ilaç tedavisi) uygulanıyor. Ameliyat sonrasında da ek olarak onkolojik tedavi verilebiliyor. Günümüzde konuya spesifik çalışan deneyimli cerrahlar laparoskopi, robot, ameliyat öncesi uygulanan ışın ve ilaç tedavisi gibi modern cerrahi teknikleri ile tedaviyi daha kolay uygulanabiliyor ve Bu tekniklerle hastaların yüzde 5'inden azında bağırsak kalıcı olarak torbaya alınabiliyor.
Rektum kanserli hastaların önemli bir kısmında ameliyat sonrası dönemde işeme ve seksüel fonksiyonlarda bozulma görülmekteydi. Ancak gelişen teknoloji sayesinde laparoskopik yöntemle kansız ameliyat sahası ve teleskopun büyütme özelliği sayesinde, cinsel işlevlerden sorumlu sinirler daha iyi korunabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde iki yıl öncesinde yüzde 15 oranında uygulanan minimal invaziv teknikleri, eğitim kliniklerinde yüzde 75-80'lere yaklaşan oranlarda uygulanıyor. Türkiye'de ise daha düşük oranda uygulanan bu teknik giderek yaygınlaşıyor.
Hemoroidal hastalık rektum kanserine yol açmaz ancak rektum kanserlerinin varlığında kitleye bağlı olarak hemoroidal hastalığın gelişmesine neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle 40 yaş üzerinde yeni gelişen hemoroidal hastalık mevcutsa mutlaka hastanın rektosigmoidoskopi ile değerlendirilmesi gerekiyor.
Liv Hospital Group Hakkında
Liv Hospital, adını 'Leading International Vision' (Uluslararası Vizyonda Lider) prensibinin baş harflerinden aldı. İngilizce 'hayat' (live) kelimesi varolma nedeninin en önemli simgesi olan Liv Hospital, insanların sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Hasta odaklı hizmet anlayışı, seçkin hekim kadrosu, ileri teknoloji altyapısıyla dünya standartlarında tanı ve tedavi olanakları sunacak olan Liv Hospital Group, ilk hastanesinin kapılarını Ocak 2013'de İstanbul Ulus'ta açacak. İlk hastanesinde 30 bin metrekare kapalı alanda 150 yatak, 8 ameliyathane, 48 klinik ile hizmet verecek olan Liv Hospital'ın yeni hastaneleri, Ulus'un ardından Ankara Çankaya, İzmir Alsancak ve İstanbul Bahçeşehir'de faaliyete girecek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.