Çarşamba 16.01.2013 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 16.01.2013 16:52

Grip virüsü soğuk havayı seviyor

Kış ve soğuk iklim şartlarının virüs ve mikropları kırdığı inancı artık tarih oluyor.

Prof. Dr. Yonca Tabak "İddia edilenin aksine soğuk mikrobu kırmıyor. Yapılan çalışmalar soğuk ve kuru havanın grip virüsünün yaşam süresini uzattığını ve havada daha uzun süre kaldığını gösteriyor." dedi.
"İlk kez 1918 yılında ki bir grip salgınıyla literatüre giren İnfluenza, diğer adı ile grip virüsü, ismini (Influenza di freddo) İtalyan bir sözden almıştır. İngilizce'ye "Influence of the cold" Türkçe' ye ise "soğuk havanın etkisi" olarak çevrilebilir. " diyen Prof. Dr. Yonca Tabak; isminden de anlaşılacağı gibi grip virüsünün yayılması ile soğuk havanın yakın bir ilişkisi olduğunun 20.yüzyılın ilk yarısından beri bilindiğini söyledi.
Grip virüsü ile soğuk algınlığı, diğer adı ile basit nezle virüslerini birbiri ile karıştırmamak gerektiğini söyleyen Tabak, soğuk algınlığı virüslerinin daha çok yüzeylerden temas ile alınıp daha sonra el yolu ile solunum sistemine girerken, grip virüsünün hasta insanların hapşırık, öksürük yolu ile burun boğaz salgılarını havaya saçması ile yani damlacık yolu ile bulaştığını belirtti. Tabak, havada asılı kalan damlacıkların daha sonra başka insanlarca solunduğunu ve hastalığın bu yolla yayıldığını ekledi.

VİRÜSLERİ İÇEREN DAMLACIKLAR İÇİN EN İYİ YAŞAM ORTAMI 5 DERECENİN ALTINDA Kİ SICAKLIKLAR

Yakın zamanda yapılan araştırmaların soğuk ve kuru havanın, virüsleri içeren damlacıkların havada daha uzun süre asılı kalmasını sağladığını gösterdiğini belirten Tabak; " Newyork Mount Sınai Hastanesi'nden yayınlanmış bir çalışma, grip virüsünün en iyi 5 derece ve altındaki hava sıcaklıklarında canlı kaldığını ve bulaştığını göstermiştir. 30 dereceye ulaştığında yayılım tamamen durmaktadır. Aynı şey hava kuruluğu ile de ilişkilidir. Grip virüsü için en iyi yayılımın %22 nemde gözlendiği bildirilmektedir. Havanın nem oranı arttıkça damlacıklar su ile şişmekte ve rahatlıkla yere çökmektedir, bu da yayılımı azaltmaktadır. " dedi.

GRİP AŞILARI, VİRÜSE KARŞI ETKİSİZ KALABİLİYOR

Tabak, yapılan grip aşılarının güney yarım kürede hastalık tablosu yaratan grip virüslerinden hazırlandığını ve bu virüsün en önemli özelliğinin şekil değiştirme olduğunu belirtti. Bunun için, grip aşılarının hastalıktan koruma yüzdesi genellikle düşük olmaktadır diyen Prof. Dr. Yonca Tabak; özellikle solunum yolunu tutan bir virüs olduğu için kronik solunum yolu hastalarının gripten özellikle kaçınması gerektiğini vurguladı.

GRİP VİRÜSÜNDEN ASTIMI OLAN ÇOCUKLAR DAHA OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Özellikle çocuk astım hastalarının grip virüsünden çok olumsuz etkilendiğine değinen Tabak; "Soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlü tutmak bu açıdan daha da önem kazanmaktadır. Kış ayları güneşi az gördüğümüz aylar olduğundan ve D vitamini de güneş ışınları ile ciltte üretildiğinden kışın birçok çocukta D vitamini eksikliği görülmektedir. D vitamini bağışıklık sistemi için olmazsa olmaz bir vitamindir. Bu nedenle çocuk astım hastalarının kış aylarında ağızdan ek D vitamini alması gerekir." dedi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRİN

Tabak; "Bağışıklık sisteminin hücreleri savunma alanlarına kan yolu ile ulaşır. Bu nedenle kan damarlarını büzüştürecek soğuk ve kuru havanın direkt ağız yolu ile alınması enfeksiyonun kolay kapılmasına neden olur. Burnun açık olması ve burun solunumu yapılması havanın ısıtılarak akciğerlere ulaşmasını sağladığından çok önemlidir. Bu nedenle alerjik nezleye bağlı burun tıkanıklığı yaşayan hastaların uygun tedavi ile burun yollarını açık tutması çok önemlidir. Burun tıkanıklığı en iyi kortizonlu burun spreylerine yanıt verdiğinden alerji uzmanları kontrolünde alerjik nezlenin uygun tedavisi gripten koruyucu etki yaratacaktır. " dedi.

C, E VE A VİTAMİNLERİ HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ANTİ-OKSİDAN ETKİ SAĞLIYOR

Tabak; C, E ve A vitaminlerinin hava kirliliği gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörlerden koruyucu, anti-oksidan etki sağladığını belirtti. Bu nedenle kış aylarında portakal, mandalina gibi C vitamini içeren, muz, elma gibi P vitamini içeren meyvelerin, havuç, yumurta gibi bol A vitamini içeren gıdaların tüketilmesinin ek fayda sağlayacağı bildirildi. Ayrıca yeşil yapraklı sebze, kuruyemiş ve aşırıya kaçmadan tüketilecek tahılların kış aylarında E vitamini ihtiyacını karşılamada çok önemli olduğunu belirten Tabak, güçlü bir antioksidan olan selenyumun ise mutlaka hayvansal etlerden ve yumurtadan alınması gerektiğinin altını çizdi.

Hiçbir besleyici değeri olmayan fast food, paketli gıda ve şekerli gazlı içeceklerde ise bu dönemde mümkün olduğunca uzak durulması gerektiği belirtildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.