Son Güncelleme: Çarşamba 13.03.2013 12:08
Bebeklerin vücutlarındaki morluklara dikkat
Ailesinde hemofili hastası olan annelerin, bebeklerinin vücutlarında morluklar, eklemlerinde şişme olması durumunda mutlaka hekime başvurması gerektiği bildirildi.
Ulusal Hemofili Konseyi ve Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar, 1988 yılından beri hemofili hastalığı ile ilgili araştırmalar yaptığını, hastaların takip ve tedavisiyle uğraştığını söyledi. Hastalığın en çok dikkati çeken yönünün; kontrol edilemeyen kanamalarla seyretmesi olduğunu ifade eden Zülfikar, bebeklikten itibaren görülmeye başlanan hemofili belirtilerini şöyle sıraladı:
''Yeni doğan bebeklerde göbek kordonunun bir hafta içinde kolayca kuruyup düşmesi beklenirken, bunun düşmemesi, kanda bir pıhtılaşma bozukluğu belirtisi olabilir. Bebeklerden doğumlarının 3. veya 4. günlerinde tarama testi amacıyla kan alınan topuk veya benzeri yerlerdeki kanamanın durmaması hastalığın belirtilerindendir. Bebek emeklemeye başladığında vücudunda oluşan morluklar, eklemlerdeki şişme ve diş etlerindeki kanamalar hastalığın dikkati çekici belirtileridir.''
Zülfikar, söz konusu belirtiler görüldüğünde annelerin derhal hekime başvurması gerektiğini dile getirerek, ''Bir anne bebeği olduğunda, ailesinde hemofili hastası varsa bunu mutlaka hekimiyle paylaşmalı'' dedi.
GEN DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Hemofilinin tedavisinde sağlam insanın kanından elde edilen faktörlerin kullanıldığını vurgulayan Zülfikar, şunları kaydetti:
''Hastalıktan tamamen kurtulma diyebileceğimiz bir tedavi henüz yok. Hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıktığı için ancak gen değişikliği yaparak kalıcı sonuca ulaşılabilir. Gen değişikliği ile ilgili dünyada çalışmalar sürüyor. Belli ölçüde başarı elde edildi ama henüz istenen düzeyde değil. Bugün için hastalığın tedavisi ilaçlarla yapılmaktadır. Eğer düzenli tedavi olunursa hastalarımız hayatlarını çok rahat devam ettirebilirler. Tamamen geçmese bile şikayetler yavaşlatılabilmekte, hastalığın etkisi azaltılabilmektedir.''
Zülfikar, toplumda görülen hastalığın önemli kısmının genetik yolla geçtiğini, Türkiye'de kayıtlı yaklaşık 7 bin 500 hemofili hastası bulunduğunu bildirdi.
DENEYİMLİ PERSONEL SAYISI AZ
Hastalara bakım olanaklarının Türkiye'nin her yerinde yeterli seviyede olmadığını aktaran Zülfikar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hastalar düzenli ilaç alsalar bile, bunları takip edecek, bu konuda deneyimli sağlık personeli yeterli değil. Bu konuda derneğimiz yıllardır uğraşıyor. Hekimlerin yetiştirilmesi için programlar yaptık. Hemşireler için de sempozyumlar düzenliyoruz. Hemşire ve doktorlarımızın sayısını artırıyoruz ama fizyoterapistlere, bu konuyu iyi bilen diş hekimlerine, iyi tahlil yapacak laboratuvarlara ihtiyacımız var'' diye konuştu.
EN SON HABERLER
- 1 Rus hekimler parmağı kesilmeli dedi Türk doktorlar kurtardı
- 2 Hasta eden "genleri" ortadan kaldırıyor! Bilim insanlarından açıklama: "Ömrü onlarca yıl uzatacak 5 adım"
- 3 5 bin yıllık tedavi şifa dağıtıyor! Geçmeyen dertlerine "arı iğnesi" çare oldu
- 4 Hafızayı zehir gibi yapan besin! Haftada 3 defa tüketmek unutkanlığı bitiriyor
- 5 Bilim insanlarından "kalbi 20 yaş gençleştiren" besin keşfi! Bunu yiyenin damarları baştan aşağı yenileniyor...
- 6 Gezegendeki "en sağlıklı besin" açıklandı! Bunu yiyen hastalık yüzü görmüyor
- 7 Çığ gibi büyüyen tehlike: Obezite
- 8 Tek bir tanesinde dünyanın "şifası" var! Yiyenin bağışıklığı "çeliğe" dönüşüyor: Bulmak için Akdeniz'e koşuyorlar...
- 9 Tek yudumu kabızlığa çare oluyor! Sabahları bir bardağı tıkalı bağırsakları anında açıyor…
- 10 Gezegendeki "en sağlıklı besin" açıklandı! Bunu yiyen hastalık yüzü görmüyor