Giriş Tarihi: 10.4.2013 14:11

Her yıl 10 bin kişi parkinson hastası oluyor

Türkiye'de sayıları 100-130 bin arasında değişen parkinson hastalarına her yıl 10 bin kişi daha ekleniyor. 2030 yılında hasta sayısının iki katına çıkması bekleniyor.

Dünya Parkinson Günü dolayısıyla 11 Nisan'da, "Sen değil, zaman yavaşlasın" temasıyla etkinlik düzenlenecek. Hastalıkta tanı ve tedavinin önemine dikkat çeken uzmanlardan uyarılar geldi.

Parkinson Hastalığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol, hareket yeteneğinde yavaşlama ve titremeyle belirti veren bu hastalıkla dünyada 10 milyon, Türkiye'de 100-130 bin kişinin mücadele ettiğini, bu rakama her yıl 10 bin kişinin eklendiğini söyledi. 2030'da parkinson hastası sayısının iki katına çıkmasının öngörüldüğünü dile getiren Elibol, geç tanı ve tedaviden kaçınılması nedeniyle hastaların sadece yarısının tedavi gördüğünü kaydetti. Elibol, "yaşlılık hastalığı" olarak bilinen parkinsonun, 20-30'lu yaşlarda da görülebildiğine dikkati çekti.

Parkinsonla mücadelede erken teşhis, fizyoterapi, egzersiz, uygun ilaçlarla doğru tedavinin önemine işaret eden Prof. Dr. Elibol, hastalığın bu yöntemlerle önemli ölçüde kontrol altına alınarak yaşam kalitesinin yükseltildiğini ifade etti.

"Hareket etmek ve yürümek, denge bozukluklarında hatta konuşma problemlerinde ilaçlardan daha etkili" vurgusu yapan Elibol, egzersizlerin fizik tedavi programlarından sonra sürekli ve düzenli yapılmasının önemli, ev içerisindeki basit düzenlemelerin bile bazı sorunları önlemede etkili olduğunu bildirdi.

Gelişmiş ülkelerdeki tedavi yöntemlerinin Türkiye'de de uygulandığını belirten Elibol, "Hastaların yaklaşık yüzde 10'unda cerrahi tedavi uygulanması gerekir" dedi.

CERRAHİ TEDAVİ

Türk Nöroloji Derneği Hareket Bozuklukları Çalışma Grubu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Cenk Akbostancı, parkinson hastalarında, gereğinden fazla çalışan, "beyin hücresi topluluğu" ya da "çekirdek" adı verilen yapılar bulunduğunu, bu yapıların fazla çalışmasının engellenmesinin hastalığın birçok belirtisini düzelttiğini söyledi.

Fazla çalışmanın yakma ya da beyin piliyle engellenebildiğini, fazla çalışan çekirdeğin içine elektrot sokularak ucunun ısıtılıp, yakıldığını anlatan Akbostancı, "Bu yöntem çift taraflı uygulandığında bunama ve konuşma zorluğuna yol açtığından hep tek taraflı uygulanır. Diğer yönteme göre ucuz, kolay ve kısadır" diye konuştu.

"Beyin pili" adı verilen yöntemde ise fazla çalışan çekirdeklerin içine devamlı elektrik veren bir kablo yerleştirildiğini, kablonun bataryasının ise genellikle köprücük kemiğinin üzerine takıldığını ifade eden Akbostancı, "Belirtileri tek taraflı hastalar için yakma, çift taraflı hastalar için beyin pili tedavisi tercih edilir" bilgisini verdi.

Parkinson hastalığında cerrahi tedavinin her hasta için uygun olmadığını aktaran Akbostancı, durumları bazen iyi bazen kötü olanlar, ilaca bağlı istemsiz hareketler nedeniyle zor duruma düşenler, titreme nedeniyle zorluk yaşayanlar, yan etki nedeniyle ilaçlarını uygun şekilde kullanamayanların cerrahi tedavi şansı arayabileceğini belirtti.

Beyin pili ameliyatının etkisinin 65-70 yaş arasında daha az olduğunu vurgulayan Akbostancı, ameliyatın mikrop kapma, beyin kanaması, bataryanın cilt altında kayması, kabloların çıkması, kopması, konuşma ve yürüme zorluğu, nadiren depresyon, içe kapanma, dürtü, kontrol bozukluğu, ardışık akıl yürütme zorlukları gibi davranışsal yan etkilerin ortaya çıkabildiğini dile getirdi.

Türk Nöroloji Derneği Hareket Bozuklukları Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Akbostancı, "Bilimsel çalışmalara göre beyin pili ameliyatından sonra hastalık belirtileri yüzde 50, ilaç gereksinimi ise yüzde 80 azalıyor" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.