Ameliyat şart mı?

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Korhan Taviloğlu; apandisit tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi:
Apandisin anne karnındaki dönemde geliştiği ve daha sonra hiçbir işlevi olmadığına inananlar var. Ancak birçok uzman; bu organın bağışıklık sisteminde ve yararlı bağırsak bakterilerinin üretilmesinde görevli olduğunu kabul ediyor.
Apandisin iç boşluğu; mikroplar, kalsiyum tuzları veya meyve çekirdeği gibi dışkı tıkaçları ile tıkanabilir. Organın içi şişip ödem yapar. Toplardamar dolaşımının tıkanması nedeniyle organda bakteriler toplanır. Bunun sonucunda akut apandisit denilen durum oluşur. Delinme olduğunda mikroplar karın zarına yayılır. Tablo; iştah kaybı, bulantı, kusma, ateş, ishal, karın ağrısı ile kendisini gösterir.

ERKEKLERDE DAHA FAZLA
Apandisit nüfusun yaklaşık yüzde 7'sinde görülür. Yaşam boyu apandisite yakalanma riski yüzde 7-10 arasındadır. Erkeklerde kadınlara oranla 1.4 kat daha fazla rastlanır. Günümüzde tüm cerrahi girişimlerin yüzde 2'si ve acil girişimlerin yaklaşık yüzde 50'si apandisit nedeniyle yapılıyor. Bu sorun özellikle ergenlik çağında çok sık ortaya çıkıyor. Yüksek lifle beslenen toplumlarda daha düşük orandadır.
Apandisit tedavisinde delinme ve bağırsakta tıkanma yoksa; antibiyotik verilerek hasta izlemeye alınıyor. Ancak sınırlı istisnaların dışında apandis organı yerinden alınır. Bu işlem klasik cerrahi yöntemler veya laparoskopi ile yapılabilir. Laparoskopi yöntemi doğurganlık çağındaki kadınlarda üreme organlarına ait sorunları ayırt etmede de yarar sağlar.
Apandisit hastalarında lökosit değeri yüksektir, bu nedenle lökosite bakılır. Ultrasonografi ise teşhis koymada yüzde 85-95 oranında yararlıdır.

70 YAŞIN ÜSTÜNDE ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 20
Akut apandisitin komplikasyonları nelerdir?
Tedavi sonrasında yara enfeksiyonu, yarada açılmanın olması, bağırsak düğümlenmesi ve bağırsak yapışıklığı gibi komplikasyonlar görülebilir. Apandisit yüzünden hastanın yaşamını yitirme riski yüzde 0.2-0.8 kadardır. 70 yaşın üzerindeki kişilerde ise bu risk yüzde 20'lere çıkabilir.
200 KANSERDEN BİRİ APANDİSTE
Apandis organında kanser olabilir mi?
Evet, çok ender olarak apandis organında kansere rastlanabilir. Sindirim sisteminde yer alan her 200 kanserden birinin, apandis organından kaynaklandığı biliniyor. Apandisit ameliyatlarından sonra yapılan doku incelemesinde; yüzde 0.1-1.0 oranında apandis veya apendiks kanserine rastlanabiliyor.
YÜZDE 6.5'İNDE HASTALIK TEKRARLAYABİLİR
Plastrone apandisit ne demek?
Apandis organının şiddetli olarak iltihaplanması veya delinmesi sonucu; vücut, bu bölgeyi omentum adı verilen yağlı dokuyla veya ince bağırsaklarla sararak plastron adında sert bir kitle oluşturur. Bu kitle, vücudun sorunu kendi kendine halletmeye çalışması nedeniyle oluşur.
Apandisit ameliyatı olan bir hastada belirtiler tekrarlayabilir mi?
1997 yılında Dr. Barber ve arkadaşları; apandisit nedeniyle ameliyat olan hastaların yüzde 6.5'inde, bulguların tekrarlayabileceğini belirlemişlerdir. Belirtilerin tekrarlandığı hastalarda, ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının olup olmadığı da düşünülmelidir.
İLAÇ TEDAVİSİ SONRASI HASTALARIN YÜZDE 14'Ü AMELİYAT OLUYOR
Ameliyat edilmeden, sadece antibiyotikle yapılan apandisit tedavisinin birtakım zayıf noktaları bulunuyor:
Hastanede daha uzun yatış süreleri
İlaç tedavisi sırasında apandisit delinmesi veya bağırsak düğümlenmesi gibi komplikasyonların görülme ihtimali
Daha uzun süreli antibiyotik kullanımına gerek görülmesi. Hastanede en az iki gün yatıp taburcu olan hastalarda, ortalama 10 gün daha antibiyotik tedavisine devam ediliyor.
Yapılan ilaç tedavisinin ardından hastaların yüzde 14'ü ameliyat olmak için tekrar hastaneye başvuruyor.

YARIN: ROBOTUN ELİ CERAHTAN İYİ Mİ?