Normal doğumlar altına kaçırmaya neden oluyor

Liv Hospital'dan Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Naki; kadınlarda görülen idrar kaçırma hastalığı hakkında bilgi verdi:
Toplumda birçok kadın, idrar kaçırmanın olumsuz etkilerinden şikayetçidir. 65 yaşındaki kadınların yüzde 15 ila 30'u, evde hemşirelik bakımı alanların ise yüzde 50'si farklı derecelerde idrar kaçırma sorunu yaşıyor.
İdrar kaçırmaya zemin hazırlayan faktörler; yaşlılık, menopoz, doğum, sigara kullanımı, jinekolojik cerrahi operasyonlar, nörolojik ve sindirim sistemi hastalıkları, akciğer hastalıkları, antidepresan türü ilaçların kullanımıdır. İdrar yolları enfeksiyonları, mesanedeki yabancı cisimler ve tümörler de kaçırmaya neden olabiliyor.
İdrar kaçırma normal doğum yapan kadınların kaderi değildir. Ancak bu soruna yol açan risk faktörleri varsa; vajinal doğum yapan kadınlarda idrar kaçırma olasılığı yükselebilir.
Sezaryen yöntemiyle yaptırılan doğumlarda, bu sorun daha az görülüyor. Ancak idrar kaçırmasın diye kimseye sezaryen doğum önerilmez.
LİBİDODA AZALMA
Pelvik taban kasları zayıf olan kadınlarda daha sık olmakla birlikte hamilelikte de idrar kaçırma görülebilir. Gebe kalmak, karın içinde ve mesane üzerinde basınç oluşturacağı için bu riski artırıyor. Özellikle idrar yolu enfeksiyonu riski de artmış olduğundan, buna bağlı olarak kaçırmaya da rastlanabilir. Bu şikayetlerin çoğu doğumdan sonra geriliyor veya tamamen kayboluyor.
Cinsel ilişkinin bu sorunun üzerinde bilinen bir etkisi yok. Ancak idrar kaçırmanın yarattığı psikolojik travma; cinsel istekte (libido) azalmaya ve cinsel performansta düşüşe neden olabilir.
İdrar kaçırmanın derecesini belirlemek için farklı tanı yöntemleri uyguluyoruz. Fizik muayene, Q-tip test, ürodinamik sistometri ile tanı koyuyoruz.
EN YAYGIN OLANI ANİ KAÇIRMA
İdrar kaçırmanın birçok farklı tipi vardır. En yaygın olanı; gerçek stres tipi idrar kaçırmadır. Bu durumda; herhangi bir aktivite ve ıkınma sonrası ani bir şekilde, az miktarda idrar kaçağı gerçekleşir.
Yetişememeye bağlı idrar kaçırmada; istemsiz mesane kası kasılmalarının sonucunda kaçırma olur. Ikınma, egzersiz ya da akan su sesinin tetiklediği bu tip kaçırma; kadınlarda daha çok görülüyor.
Taşma tipi; mesane içi basıncının, idrar borusu basıncından fazla olmasına bağlı olarak gelişiyor. Gerçek stres tip ve yetişememeye bağlı kaçırmanın klinik bulgularının birlikte görüldüğü duruma da karışık tipte idrar kaçırma diyoruz.
SORUNA KARŞI GÜNDE 20 KEZ EGZERSİZ YAPIN
Daha yaşlı kadınlarda görülen ve organ sarkmalarıyla birlikte gelişen idrar kaçırma sorununda ameliyat şansı yoksa; pesser veya yardımcı aletler kullanılabilir. Bunlar vajina içine uygulanarak organların sarkmasını önleyebilir.
İdrar kaçırmayı önlemeye yönelik egzersizlerde kişi; idrarını tutacakmış gibi kaslarını kasıp gevşetir. Günün her saatinde ve her yerde uygulanabilir. Günde 15-20 kez, 10'ar saniye kasıp gevşetmek işe yarıyor.
İdrar borusu veya çevresindeki problemler de idrar kaçırmaya neden olabiliyor. İdrar borusuyla vajina arasında bağlantı oluşturan fistüller; vajinadan idrar kaçağına neden olabilir. Tanı; vajinaya yerleştirilen temiz bir tamponun, damardan veya mesaneden verilen boya enjeksiyonu sonrası lekelenmesi ile konulabilir.
HASTALIK NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
Stres tipi idrar kaçırmada kesin sonuç; cerrahi operasyonla alınır. Askı işlemleri ya da laparoskopi uygulanır.
Yetişememeye bağlı idrar kaçırma tipinin tedavisinde yapılması gereken ilk şey; yaşam tarzı değişikliğidir. Zamanlı idrar yapma ve uyarıcı faktörlerden kaçınma; sorunu azaltır.
Taşma tipinde; mesane kaslarının kasılmasını uyaracak ilaç tedavisi uygulanır. Karışık tipte; davranış değişiklikleri, pelvik taban kası egzersizleri ve ilaç kullanımı yarar sağlar.

ÖSTROJEN TEDAVİSİ ARTIK ÖNERİLMİYOR
Kronik sistit hastalarında; genital hijyene dikkat edilmesi, anatomik bozuklukların tedavi edilmesi, antibiyotik kullanımı gibi önlemlerle idrar kaçırma durumu düzeltilebilir.
Eskiden östrojen tedavisinin idrar borusundaki damarlanmayı iyileştirdiğine ve idrar borusunun yıpranmasını önlediğine inanılıyordu. Son çalışmalar ise bunun yanlış olduğunu gösterdi.
YARIN: ALTINA KAÇIRMAK DANS ETMEYE ENGEL DEĞİL