Hava kirliliği hastalıkları tetikliyor

Prof. Dr. Akdur, hava kirliliğinin yaşandığı bölgelerde insanların her türlü hastalığa daha kolay yakalandığını söyledi.
Hava kirliliğinin en çok solunum yolunu etkilediğine işaret eden Akdur, "Üst ve alt solunum yolları hastalıklarının sıklığı ve ağırlığı artar, KOAH gelişir. Her türden hastalıklar daha ağır ve ölümcül seyreder. Bu nedenle havası kirli olan bir yerde yaşayanlar arasında erken yaş ölümleri daha fazladır. Çünkü, geçirilen hastalıklar kirli yerlerde temiz olan yerlere göre daha fazla ölüme neden olur" diye konuştu.
Akdur, hava kirliliğine neden olan madde türüne göre özel hastalıklar geliştiğini vurgulayarak, karbonmonoksit kirlenmesinin yoğun olduğu bölgelerde kanla oksijen taşınması yeterli olmayacağını, dolayısıla da tüm beden fonksiyonlarında yetersizlik ve verimsizlik yaşanacağını dile getirdi.
Kurşun kirliliğinin yoğun olması halinde kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engelleneceğini, kükürtdioksidin tükrükle birleşerek asit oluşturup solunum yollarında tahrişler yaptığını anlatan Akdur, katranın ise kanserojen olduğuna işaret etti.

"ÇOCUKLARDA BÜYÜMEYİ ETKİLİYOR"

Hava kirliliği çocuklarda büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilediğine dikkati çeken Akdur, havası kirli yerlerde "bodurluk ve zayıflık gelişme geriliğinin" daha fazla yaşandığı ifade etti.
Prof. Dr. Akdur, hava kirliliğinin o bölgede yaşayan herkesin sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Buna karşılık bazı gruplar hava kirliliğine daha duyarlıdır ve bunlara risk grupları diyoruz. Hava kirliliği risk gruplarında daha büyük hasarlara neden olur. Bu grupların başında, bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılar gelir. Ayrıca hayati organ hastalığı olanlar (akciğer, kalp, dolaşım, börek ve karaciğer gibi) hava kirliliği açısından risk grubudur ve hava kirliliği bunlara daha fazla zarar verir. Sigara içenler tozlu işlerde çalışanlar diğer bir risk grubudur."

KİRLİLİK ÖNLEMLERİ

Akdur, hava kirliliğinin önelenmesine yönelik alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:
"Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli, pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli, doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılarak, özendirilmeli, kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli, kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalıdır. Ayrıca, toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı, kentlerde arabaların egzozlarından kaynaklanan kirliliğin azaltılması için önlemler alınmalıdır. Sanayi tesisleri kurulurken yeşil alanlar artırılmalı, planlanmalı, sanayi atıklarının yeterince filtre edilmeden havaya verilmesi önlenmelidir. Şehirlerin nefeslenme alaları tıkanmamalıdır."