Tek taraflı baş ağrısına dikkat!

Bolayır, dünyada en çok görülen rahatsızlığın, baş ağrısı olduğunu söyledi. Baş ağrısının 2 şekilde ortaya çıktığını belirten Bolayır, "primer" denilen ağrının, nedeni bilinmeyen, genetik yatkınlığı olan, sinir hücrelerinin ve damarsal yapının tetiklediği baş ağrısı olduğunu ifade etti.
Kişinin herhangi bir hastalığı nedeniyle ortaya çıkan ağrıya ise "sekonder" ağrı denildiğini dile getiren Bolayır, baş ağrılarını ciddiye almak gerektiğini vurguladı. Baş ağrısı durumunda kapsamlı bir nörolojik muayeneden geçmek gerektiğini belirten Bolayır, "MR ya da çekilen röntgenle baş ağrısına teşhis koymak yanlıştır" dedi.
Bolayır, primer baş ağrılarında en çok gerilim tipi baş ağrısının görüldüğünü ve altında psikolojik nedenler yattığını ifade ederek, "Bu ağrı, kafayı bir şey arasında sıkışmış gibi hissettirir. Ayda 15 günden fazla sürüyorsa kronik bir form almıştır. Migren, bir primer baş ağrısıdır, 15-30 yaş arası kadınlarda daha çok gözükür. Ağrının en az 4, en fazla 72 saat ağrı süresi vardır. Kişide bulantı, kusma olur, tek taraflı zonklayıcı bir ağrıdır. Işık, ses ve kokuda hassasiyet olur, mevsimsel özellikler gösterebilir" diye konuştu.
Uykusuzluk, aşırı uyku, yolculukta rakım ve hava değişikliği ile vücuttaki basit enfeksiyonların da baş ağrısı yapabildiğini belirten Bolayır, mayalı ve asitli içeceklerin ağrıyı tetiklediğine dikkati çekerek, bu tip baş ağrılarının ilaçla tedavi edildiğini söyledi. Bolayır, ilaçların etki etmediği baş ağrılarında akupunktur ve botoksun da denenebileceğini kaydederek, "Botoks, gerilim ve migren tipi baş ağrılarında uygulanabiliyor. Kesin çözüm değil ama yapılan çalışmalarda başarı şansının yüzde 40-50 olduğu belirtildi. Ağrıyı tam geçirmiyor ama şiddet sıklığını azaltıyor" dedi.
Prof. Dr. Bolayır, bir diğer ağrı tipi olan sekonder baş ağrılarını ayırt etmenin çok önemli olduğunu aktararak, "Hiç başı ağrımamış kimsede birdenbire şiddetli bir baş ağrısı oluyorsa ve buna bulantı kusma eşlik ediyorsa dikkat edilmeli ve beyin MR'ı çekilmelidir. Beyin de tümör olasılığı araştırılmalıdır. Özellikle gençlerin baş ağrılarının nasıl ortaya çıktığını iyi bilmesi daha önemlidir" diye konuştu.
Sinüzitin de bir sekonder baş ağrısı olduğunu belirten Bolayır, tedavi iyi uygulanmadığında sinüzitin orta kulak iltihabı yapabileceğini ve enfeksiyonun beyne kadar yayılabileceğine dikkati çekerek, "Tek taraflı baş ağrısına dikkat etmek gerekir. Bu ağrılar, iltihap nedeniyle olabilir. Tedavi edilmediğinde körlüğe kadar gidebilir. Tek taraflı sürekli zonklayıcı bir baş ağrısı varsa o bölgede bir beyin tümörü veya o bölgede bir hastalık söz konusu da olabilir. Bunları incelemek gerekir" ifadesini kullandı.
Mevsimsel geçiş dönemlerinde de baş ağrılarının artabileceğini dile getiren Bolayır, "Kış mevsiminde havanın kapalı ve soğuk olması sinüzit gibi baş ağrılarını artırabilir. Virüslere özgü ortamlarda vücudun korunması için önlem almak gerekir. Vücut daha hassas olur. Diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlığı olan kişiler, sağlıklı bireylere göre daha hassas olmalıdır. Bu kişiler, her dönemde dikkat etmelidir" dedi.