Gebelikte karın ağrısına dikkat!

Gebeliğin her döneminde, çeşitli nedenlerle karın ve kasık ağrıları oluşabileceğini dile getiren Karaman, 'Bunların bir kısmı önemsiz ve tedavi gerektirmeyen basit ağrılar olabildiği gibi, önemli bir kısmı da acil bir durumu işaret eden ve tedavi gerektiren ağrılardır. Gebelik, anne ve karnındaki bebeğin birlikte değerlendirildiği bir durumdur. Bu nedenle her türlü patolojik ağrı, her ikisini de olumsuz etkileyebilmekte ve kalıcı kötü sonuçlar oluşabilmektedir. Bizim bu konudaki önerimiz, normal dışı bir ağrı hissedildiğinde, özellikle bir de ağrıya eşlik eden kanama, bulantı, kusma, baş ağrısı,idrar yanması başka bir bulgu da varsa gebenin mutlaka hekime müracaat ederek durumun değerlendirilmesidir' dedi.

Karaman, gebelikle ilgili olan kasık ve karın ağrıları konusunda şu değerlendirmede bulundu; 'Gebeliğin başlamasıyla birlikte, rahim büyümeye başlar ve bu durumda rahmi karın içinde asılı tutan bağlar da gerilmeye neden olur. Sonuçta hasta hafif kasık ve bel ağrıları hisseder. Bu ağrılar tedavi gerektirmez ve istirahat ile geçer.

Düşükler sıklıkla gebeliğin ilk 3 ayında ortaya çıkar. Düşük ağrısı genellikle, vajinal kanama ile birlikte olursa da bazen kanamasız ağrı şeklinde de görülebilir. Süreklilik gösteren ve istirahatle geçmeyen bu ağrılarda hekim kontrolü ve tedavi gereklidir.

Dış gebelik, gebeliğin rahim dışı bir bölgede(genellikle tüplerde) oluşması sonucu ortaya çıkar. Dış gebelik ağrısı bu dönemin en şiddetli ağrısıdır. Bazen kanama ile birlikte olabilir. Geçmeyen şiddetli kramp tarzı ağrılar ve tansiyon düşmesi, karın içine kanama belirtisidir. Son derece ciddi ve cerrahi tedavi gerektiren bir durumdur.

Gebeliğin büyümesine bağlı olarak karın içi organlarının yer değiştirmesi ve karın zarı iritasyonuna bağlı olan geçici hafif ağrılardır. Tedavi gerektirmez.

Rahim ağzının çeşitli nedenlerle ortaya çıkan erken açılma ve genişlemesi sonucu bebek ve eklerinin aşağı doğru itilmesi sonucu ortaya çıkan ağrılardır. İstirahatle geçmez ve uzun sürer. Erken doğum ve düşüğe neden olabilir. Tedavisi, rahim ağzına koruyucu dikiş konarak gebeliğin devamının sağlanmasıdır.

Gebelikte rahimin büyümesi, vücut ağırlık merkezinin değişmesine ve omurganın fizyolojik (S şeklinin) bozulmasına yol açar. Ayrıca kalça eklemlerinin de gevşeyerek açılması, bel, boyun ve kasıklarda ağrılara yol açabilir. Kalsiyum ve magnezyum alınması, sert yatakta yatılması ile bu ağrılar hafifletilebilir.

Rahimdeki kasılmaların sıklaşması ve uzun sürmesi, erken doğumun önemli bir belirtisidir. NST testi denilen bir testle ağrıların şiddeti ve sıklığı tespit edilir. Patolojik bir durumdur. Bir takım ilaçlarla ağrıların durdurulması (tokolizis) ile gebeliğin devamı sağlanmaya çalışılır.

Tüm gebelikte görülen en tehlikeli ve şiddetli ağrılardır. Karın tahta sertliğindedir. Ağrı kesicilere ve istirahate cevap vermez. Tansiyon düşmüştür, hasta şoka eğilimli bir haldedir. Bazen vajinal kanama da olabilir. Genellikle bebek kaybedilir. Anne hayatı da ciddi bir risk altındadır. Acil operasyon ve kan transfüzyonu gerektirir.

Halk arasında gebelik zehirlenmesi denen bu hastalıkta gebenin tansiyonu yükselmiş, el ve ayakları şişmiş durumdadır. Baş ağrısı ve bulanık görme söz konusudur. Karın içinde karaciğer bölgesinde ve belde böbrekler tarafında şiddetli ağrılar vardır. Son derece ciddi bir durumdur. Acilen tansiyonun düşürülmesi ve hastanın en uygun zamanda doğurtulması gerekir.'