Polenler kabusunuz olmasın

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adile Berna Dursun, baharın gelmesiyle havaların ısındığını ancak bazı kişiler için keyifsiz günler başladığını belirtti.
Bunun sebebinin "mevsimsel alerji" olduğunu dile getiren Dursun, "Başka bir deyişle halk arasında bilindiği gibi bahar nezlesi, saman nezlesi ya da yeşillik alerjisidir. Ağaçlar, otlar ve çiçekler yaşamlarını devam ettirebilmek için polenlerini atmosfere salmaktadır. Ağaçlar şubat ve mart aylarında, diğer ot polenleri ise nisan-haziran aylarında atmosfere salmaktadır. Hububat polenleri ya da yabani ot polenleri ise temmuz ortasında salınmaya başlar ve sonbaharın ilk aylarına kadar devam eder" dedi.
Polen duyarlılığı olan bireylerin, şubat ve eylül ayı sonlarına kadar herhangi bir dönemde şikayetleri olması halinde en yakın kliniğe başvurmaları gerektiğini ifade eden Dursun, şöyle konuştu:
"Polen alerjisi gözlerde akıntı, kaşınma, sulanma, hapşırma, burunda akıntı, tıkanıklık ve geniz akıntısı şikayetlerine yol açar. Çok duyarlı bireylerde uzun süreli maruziyetlerde boğazda gıcık tarzında öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, karında kramplar, tansiyon düşüklüğü ve alerjik şoka bile sebep olabilir. Bu tür şikayetlerin hepsinin bir arada olması gerekmez. Sadece bazılarının olması halinde bile sizin polen alerjisi açısından araştırılmanız gerekebilir. Bunun için alerji ünitesine başvurarak, ilaç almadığınız ve klinik olarak nispeten rahat olduğunuz bir dönemde alerji tespitinizi yaptırmanız gerekir."

"ÖZELLİKLE AİLELERİNDE ASTIM RAHATSIZLIĞI OLAN VARSA..."

Prof. Dr. Dursun, bireyin hangi polene alerjisi olduğu tespit edildiğinde, şikayetin yoğunluğuna göre tıbbi tedavi düzenlendiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu tıbbi tedaviye verdiğiniz yanıta göre de daha sonraki yıllar için uzun vadeli tedavi programı yapılmaktadır. Eğer size önerilen ilaçlar ile günlük yaşantınız rahatlıyor, gece rahat uyuyabiliyorsanız ve herhangi bir şikayetiniz kalmıyorsa her sene bu tıbbi tedavi ile devam edilebilir. Bazı hastalarımız bu kadar şanslı olmayabilir. Tıbbi tedaviye olumlu yanıt veremeyen bireylerin, özellikle ailelerinde astım rahatsızlığı olan varsa aşı tedavisi açısından da değerlendirilmesi gerekiyor."