Sağlıklı ve fit olmanın sırrı çorbadır!

Bugün sizlere çorba içmenin midemizde yarattığı sihirli etkiyi, fit ve sağlıklı zayıflamadaki etkilerini, hatta besleyici değeri hakkındaki bilgileri anlatacağım...
Çorbaların temelde en büyük sihrini; farklı sebze, kuru baklagil, tahıl, çeşni verici olarak soğan, baharatlar ve sağlıklı bitkisel yağlardan hazırlanması ile sağladığını belirtmeliyim. İçtiğiniz çorba, doygunluk sağlayan bu yiyeceklerle bir büyük tabak yenildiğinde tokluğunuzu artırarak, iştahınızın kapanmasına yardımcı olur. Birçok araştırmada çorbaların diğer kalorili sıvı yiyecekler olan limonata ve gazoza göre oldukça yüksek yoğunlukta doygunluk hissi verdiği belirtilmiştir.
TOKLUK HİSSİ UYANDIRIYOR
Birçok araştırma; çorba ile başlanan bir öğünde çorba yenmeden bitirilen ana öğüne göre ortalama 200-300 kalori arasında daha az kalori alındığını göstermektedir. Çorba içmek herhangi bir yemeği yemekten daha uzun sürer, böylece sofrada doygunluğunuzu artırıp midenizi fazlasıyla tatmin etmeyi sağlarsınız.
Çorba, besin değeri yüksek, kalorisi düşük, yüzde 45-75 su içeren, günlük önerilen su miktarına destek olan beslenme alternatifidir.
Midenize giren çorba porsiyonu büyük olduğundan, midedeki alıcılar beyninize sinyal yollar ve kolesistokinin adlı hormonun salgılanmasını uyarır. Bu özel hormon açlığınızı bastırır ve ana yemek gelmeden tokluk hissini uyandırır. Böylece kilo kaybetmenize de yardımcı olur.
Çorbalar, zayıflarken hem besleyici olabilmesi hem de zayıflamaya bağlı sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olabilmesi açısından değerlidir. Geleneksel, sebze, tahıl veya mercimek (kurubaklagil) çorbaları yüksek besin, bol miktarda B vitaminleri, A vitamini, potasyum, magnezyum içermektedir. Buna ek olarak yüksek miktarda da antioksidan sağlayarak hem sağlıklı olmanızda, hem de sağlıklı kilo vermenizde bu besin değeri yüksek özelliğinden dolayı büyük önem taşır.
LİFLİ ÇORBA ŞİŞKİNLİKTEN KURTARIYOR
Antioksidanlar, vücut içerisinde biyolojik reaksiyonlar sonucu oluşan, hücre zarlarına ve bölünmesine zarar vererek yaşlandırmayı hızlandıran, DNA yapısını bozan ve DNA kopyalama sürecinde hataya neden olup genleri mutasyona uğratan 'serbest kökleri' nötr hale getirir ve etkisiz bırakır. Çorbalardan vücudumuza sağladığımız antioksidanlar, bu serbest köklerden vücudumuzu korur ve kilo verme ile oluşabilecek kas güçsüzlüğünü de ortadan kaldırır.
Tahıl, kurubaklagil ve sebzeler önemli bir lif kaynağıdır. Zayıflama ile birlikte görülen kabızlık sorununa yüksek diyet lifi içeren çorbaları tüketerek engel olabilirsiniz. Çorbalar, yiyeceklerin kalın bağırsaktan geçiş zamanını hızlandırır. Daha sık tuvalete çıkmanıza sebep olur, kabızlığı önler ve şişkinlikten kurtarır.
HER MEVSİM TÜKETİLEBİLİR
Çorba, doyurucu özelliği nedeniyle ara öğünlerde, zayıflama diyetlerinde ve okuldan gelen çocuklarınıza da sağlıklı bir beslenme alternatifidir. Çorbayı; yaz-kış her mevsim tüketebilir, taze-ev yapımı veya güvenilir markaların hazır olanlarını tercih edebilirsiniz.
Ev yapımı veya paket çorbaları içerken beslenmemizde dikkat etmemiz gereken en önemli nokta; neyin yerine alternatif olarak kullanılacağı konusudur. Zayıflama diyetinizde; içerisinde kurubaklagili bol olan bir çorba içerseniz etinizin yerine, yayla gibi yoğurt bazlı çorbalar içerseniz sütünüzün yerine, bol bulgur, pirinç, erişte veya kuskuslu çorbayı ekmeğinizin yerine koyabilirsiniz.

SAĞLIĞI İYİLEŞTİRİCİ FORMÜL
Bugün sizlerle vücudun kimyasallarından hızla arınmasını sağlayan formülümü vereceğim. Haftanın üç günü sabah ve akşam birer su bardağı içmenizi öneririm.

MALZEMELER
1 adet taze pancar
2 adet taze domates
1 avuç taze kekik yaprağı
1 adet limon

YAPILIŞI
Pancar , domates ve taze kekik beraberce katı meyve sıkacağından çekilerek suyu çıkarılır. Ayrı yerde hazırlanmış bir adet limonun suyu da pancarlı karışıma eklenir.

HAFTANIN BİLİMSEL NOTU
Günümüzde sanayinin hızla gelişmesi ile çevresel sorunları da artırıyor. Endüstriyel atıklar, tarım ilaçları, sigara dumanı, kömür veya petrol ürünlerinin yanması sonucu oluşan zararlı maddeler; hava, su ve toprağı etkileyen çevresel kirletici olarak sağlığımızı da tehdit ediyor. Bununla beraber satın aldığımız doğal besinleri pişirme sayesinde de başka kimyasal kirleticilerle bozuyoruz. Bu da bağışıklık sisteminin çökmesi, bulantı, kusma, yüzde lekelenme, ishal veya algıda bozulmalara neden olurken, bazı türden besinde oluşan kimyasallarda kansere kadar tehdit edici hastalıkların oluşmasını sağlayabilmektedir.
SİRKELİ SUDA BEKLETİN
Uzmanlar, çiğ ve pişirmeye maruz bırakılmayan hiçbir yiyecekte polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi kansere neden olacak kimyasalların olmadığını bildirmektedir. Sebze ya da meyveye mum ile parlaklık sağlanması, ızgara da ya da kömürde pişirilmesinin direk bu zararlı bileşiğin besinde oluşmasını sağladığı belirtilmektedir. Bu nedenle taze sebzeleri sirkeli suda en az 30 dakika bekletip yıkayın, düdüklü tencerede az suda pişiririn. Taze meyveleri iyice yıkayıp kabuklarını soymak da bu kimyasallardan arınmasını sağlayacaktır. Etleri buharda, haşlama ya da düdüklüde pişirmek en doğrusu. Ancak yakıt türü olarak saf odun kömürü kullanmak ve kömür dumanı bittikten sonra besini en az 20 santim uzakta tutarak yavaş pişirmek, bu kimyasalların çok daha az oluşmasını sağlayacaktır. Hava kirliliği ve sigara dumanına düşman üç besin kanıtlanmıştır. Bunlar, limon ve kabuğu, pancar ile taze kekiktir. Eğer sularınıza limonun iyice yıkanmış kabuğunu koyar, salatalarınıza bol limon ekler, yemek yanında ya da salatalarınıza taze pancar rendelerseniz bu yiyeceklerdeki antioksidanlar sayesinde vücudunuzu çevresel kimyasalların zararından korunursunuz.