Diş estetiği yüzdeki sert görünümü yumuşatabilir
Geliştirdiği gülüş tasarımı ile tanınan Galip Gürel: Yeni teknolojilerle dişleri hiç kesmeden, takma tırnak gibi yapıştırılan porselenlerle estetik diş çözümü üretmek mümkün!
2003 senesinde basılan kitabın üstünden 11 sene geçmiş olmasına rağmen hâlâ çok satanlar arasında olması ve toplamda 12 dile çevrilip üniversitelerde zorunlu ders kitabı olarak okutulması benim için en büyük ödüldür. Diş hekimliğine kazandırdığım gülüş tasarımı ve daha birçok tekniğin dünyadaki tüm diş hekimleri tarafından kullanılıyor olması çok gurur verici.
Her şeye. Bence insanların enerjileri çok önemli. Herkes tek tek detaylara bakıyor. Bence iş o değil. İş, sizin enerjinizde. Sizin enerjiniz, sizin yüzünüzle ifade etmek istediklerinizdir. Yapacağınız güzel bir gülüş tasarımı bunun bir parçası olmalı. Dolayısıyla ben birine baktığımda bir bütün olarak algılamak istiyorum.
Var. Biz sadece 10 tane diş yaparak insanları güldürme ya da güldürmeme yetisine sahip değiliz. Ama pozisyonundan dolayı sert mizaçlı adam maskesini takmış çok ciddi, çok ağır duran birinin içindeki çocuğu yakalarsanız, işte o zaman çok büyük bir başarı geliyor.
KANSER TEŞHİSİ KOYDUĞUM OLDU
Tabii ki. Ağız mukozası ya da bizim aldığımız 3 boyutlu CT'ler özellikle bizim bölgemizdeki bazı kanserojen oluşumların ilk ipuçlarını verir. Benim meslek hayatımda yedi-sekiz tane böyle teşhisim olmuştur.
Yaptığımız çalışma bir bütün, hastanın ruhsal durumu da önemli. Bazı hastalar dişlerinin görünüşünden dolayı kendini dış dünyaya kapatıyor. Yeni gelişen teknolojilerle hiçbir problemi olmayan dişleri hiç kesmeden, takma tırnak gibi yapıştırılan porselenlerle bu problemi çözebiliyorsunuz. Benim estetik bir yaklaşımdaki olmazsa olmazım; mutlak suretle hastanın sağlıklı dokusunun zarar görmemesi.
'Dişim çarpık, bunu nasıl düzelteceksiniz?' diyorsanız; çok basit; hastaya tel takılıyor. Tel takmak, 10-15 sene öncesine kadar sadece çocuklara yönelik bir uygulamaydı. Ama artık uygulamaların yüzde 60'a yakını erişkinlere yapılıyor.
TAKINTILI HASTAYI KABUL ETMEM
Çünkü kimse bunu düşünememişti. Bunun çocukken yapılması en ideali. Ben hiç kimseye 40 yaşına kadar bekleyin demiyorum. Ama eğer o vakti o veya bu sebepten atlamışlarsa; 50 yaşındaki birine bile tel takılabilir.
'Ben dünyanın en beyaz dişini istiyorum' diyen takıntılı bir hasta gelmedikçe, buradan en doğal halleriyle çıkabilirler. Zaten öyle hastaları kabul etmiyoruz. Sonuçta bu sizin imzanız olarak dışarı çıkıyor. 'Bu dişi kim yaptı?' diye sorulduğunda benim ismimi veriyorlar. Dolayısıyla böyle bir şeyi yapmamaya özen gösteriyoruz. Bana göre bir dişin dizaynının modası falan yok. Herkesin kendi yapısı, aurası var. Bunu yansıtabilecek şekilde bir dizayn yapmanız lazım. Biz bunun için ciddi çok çok vakit harcıyoruz. Çok da ciddiye alıyoruz. Hastalar bunu ne kadar ciddiye alıyor, bilmiyoruz. Ama çoğu kişi için o da diş, bu da diş. Ama özen gösterip yaptığınız iş ortaya çıkınca sonuçlar çok daha farklı oluyor.
GELİŞTİRDİĞİM YÖNTEMLERİ SÜREKLİ PAYLAŞMAM BU ÖDÜLÜ GETİRDİ
Ödül verilirken kimsenin kara kaşına, kara gözüne bakılmıyor. Bunun arkasında kocaman bir birikim var. Benim hiçbir zaman amacım böyle bir ödül almak değildi; sadece kendimi geliştirmek ve yapabileceğimin en iyisini yapmak ve meslekte çok iyi bir yere gelebilmekti. İşini çok sevmek, disiplin, çok çalışmak, ileriyi görmek bunların olmazsa olmazları. Ama diğer taraftan da bence bu başarının en büyük unsuru; benim bildiğim ve geliştirdiğim yöntemlerimi herkesle paylaşma istediğimdi. Yani ben hiçbir zaman burada geliştirdiğimiz teknikleri kendimize tutup 'Biz yapalım, yanımızda kimse olmasın, kimse bilmesin, kimse bize yaklaşmasın' demedim.
EN ÖNEMLİSİ HASTANIN REFERANSI
Bence en güzel şey; tedavi ettiğiniz, yaptığınız protezi 15-20 sene ağızlarında sorunsuz taşıyan insanların sizi referans olarak göstermesidir. Yoksa tabelaya veya gazetede çıkan üç-beş röportaja bakıp seçim yapmak bence çok doğru değil. Bu, geceden gündüze değil, senelerin birikimiyle olan bir şey. Siz hastanızı koşulsuz mutlu ederek ofisinizden yollamayı prensip kabul ederseniz; o zaman o taşlar birbiri üzerine gelip yıkılmaz, bir kale halini alır. Tabii ki ofisin hijyeni vb. çok önemli ama tabii bunlar siz hekime gittikten sonra göreceğiniz şeyler.
BENİM AĞZIMDA DA PORSELEN DİŞLER VAR
Bence estetik diş hekimliği kavramının bu yönde de pozitif bir katkısı oldu. Çünkü insanlar 'Benim dişlerim daha güzel olabilir mi?' diye geldiklerinde daha ağrımaya başlamamış dişlerdeki problemleri de görüyorsunuz. Dolayısıyla o hasta estetik yaptırmasa bile, yapılması acil olan kısımların tedavisi hemen yapılıyor.
Herkesin bakması gerektiği kadar bakıyorum. Benim de ağzımda dolgular var, porselen dişler var. Sorunlu dişlerinizin tedavisi doğru şekilde yapılırsa, normal bir insanın bakması gerektiği kadar dişlerinize bakarsanız gayet sorunsuz şekilde yaşarsınız.
EN SON HABERLER
- 1 Estetik çılgınlığı dur durak bilmiyor! "Ağlayarak geliyorlar" Bu fotoğrafa benzemek istiyorlar...
- 2 Sabahları içtiğiniz Türk kahvesine sadece 1 kaşık ekleyin! 1 haftada 3 kilo verdiriyor...
- 3 En çok bu bölgede görülüyor! Kan değerlerinize dikkat...
- 4 Kocaeli Şehir Hastanesi'nden Dünya Talasemi Günü'nde önemli uyarılar
- 5 Kalp krizinin sinsi sinyalleri! İlk önce bu belirtileri veriyor...
- 6 Bacak damarlarındaki büyük tehlike
- 7 Ne kadar hiperaktifsiniz? 10 soruda kendinizi test edin...
- 8 Kalp krizinin sinsi sinyalleri! İlk önce bu belirtileri veriyor...
- 9 Ortopedi ve Travmatoloji alanında uzmanlar Konya’da bir araya geldi
- 10 Astım nöbetine dikkat