Ne kadar yediği değil ne yediği mesele

Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Ensititüsü'nün hazırladığı Küresel Açlık Endeksi'ne göre dünyada 805 milyon aç var. Ancak 1 milyarın üzerinde insan yiyecek bulmalarına rağmen yetersiz vitamin ve mineral alımı nedeniyle 'gizli açlık' çekiyor. 'Gizli açlık' kavramı yoksulluktan kaynaklanan yiyecek bulamama sorununun ötesinde vücut için gerekli besinlerin yeterli ve dengeli şekilde alınamaması sorununu tanımlamak için ortaya atıldı. Bu konunun ana temasını oluşturduğu 2'nci Uluslararası Gizli Açlık Kongresi için 3-6 Mart arasında Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunduk. Kongreyi düzenleyen Sabri Ülker Vakfı'nın Bilim Kurulu Üyesi Prof. Hans Biesalski'nin liderliğinde düzenlenen kongrede dünya sağlığı için önemli risk teşkil eden 'Gizli Açlık' ve buna bağlı oluşabilecek hastalıklar üzerine konuşuldu. 'Gizli Açlık' isimli kitabın da yazarı olan Biesalski en çok da bebekler için gizli açlık' riskine dikkat çekti. Bu sorun bazı bebeklerde obeziteye neden olurken, bazılarında ise gelişme geriliği ve hatta erken bebek ölümleri ile sonuçlanabiliyor. Gelişmiş ülkeler için de bir tehdit unsuru olan 'gizli açlık'ı ortadan kaldırmak için sadece karın doyurmak için yemek yenilmemesi, yiyeceklerin kaliteli, güvenilir ve mikro besin öğeleri açısından zengin olmasına dikkat edilmesi tavsiye ediliyor. Kongrede bir konuşma yapan Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme Bölüm Başkanı Prof. Tanju Besler gizli açlığın ilerleyen yaşlardaki tehlikelerine de dikkat çekerek, "Kalp hastalıkları ve metabolik sendrom gibi kronik hastalık riskini de artırıyor" diyor.
807 bin çocuk her yıl A vitamini, çinko veya diğer besin öğelerini yetersiz aldıkları için gelişim bozukluğu sorunu yaşıyor.
18 milyon bebek her yıl iyot eksikliğinden dolayı zihinsel engelli doğuyor.
450 bin çocuk her yıl çinko yetersizliğine bağlı hastalıklardan yaşamını yitiriyor.