Genç baba olanlar dikkat

Finlandiya'daki Helsinki Üniversitesi'nden bilim insanları, 30 binden fazla erkek katılımcıyla gerçekleştirdikleri araştırmayla genç yaşta baba olan erkeklerin daha erken öldükleri sonucuna ulaştı. Araştırmanın yapıldığı 20 yılda, 22-24 yaşında ilk çocuğu dünyaya gelen babaların ölüm riskinin yüzde 14 fazla olduğu sonucuna varıldı. Araştırmada, 30-44 yaşında ilk kez babalığı tadanların ise orta yaşta ölme riskinin, 25'inde birinci çocuğunu kucağına alanlardan yüzde 25 az olduğu ortaya çıktı. Başlıca ölüm nedeninin yüzde 21 ile kalp hastalıkları, yüzde 16 ile aşırı alkol tüketimi olduğu saptandı. Bilim insanları orta yaşta ölüm riskinin artmasına genç babalığın getirdiği ve başa çıkmakta zorlanılan stresin yol açtığı sağlık problemlerinden kaynaklandığını söyledi. Erken yaşta baba olmak gerçekten de ölüm riskini artırıyor mu? Uzmanlara sorduk...
Psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli: Çocukları ve eşleri için zor şartlara katlanabilirler
"Genç yaşta baba olan insanlara baktığımızda, genellikle ileriye dönük meslek hayatlarını ve ekonomik durumlarını düşünmeden duygularını öne çıkararak hareket ettiklerini ve çabuk karar verdiklerini görürüz. Bunlar da ister istemez onların daha stresli ve daha zor bir hayat yaşamalarına yol açabilir. 30 yaşından sonra baba olan insanlar önlerindeki hayatları için hazırdırlar. Daha genç yaşta yapılan evliliklerde bu hazırlık yeterli değildir. Bundan dolayı da çocukları ve eşlerine bakabilmek için son derece zor şartlara katlanmak zorunda kalabilirler."
Psikiyatr Doç. Dr. Armağan Samancı: Strese dayanıklı toplumuz, bizim için geçerli olmaz
"Çocuk sahibi olmak, baba olmak son derece mutluluk verici bir şey. Diğer yandan ilişki üzerine getirdiği yükler, finansal yükler, gerekse o ailenin yaşamındaki değişimler doğal olarak bireylerin stres katsayılarını artırmış oluyor. Modern çağ, genç yaşta çocuk sahibi olan, tecrübesiz bireyler üzerine çok daha büyük yükler getirdi. Geleneksel olarak çocuk olduğu zaman destek veren sistemler yavaş yavaş ortadan kalktığı için kadın ve erkekler üzerinde artık daha çok baskı var. Bununla beraber sağlık problemlerinde de artış gerçekleşebilir. Bu dünya genelinde yapılan bir çalışma olmadığı için bizim ülkemizi yansıtmayabilir. Bizde erken yaşta evlilikler daha yaygın. Çocuğu daha çok seven bir toplum olduğumuz için bu bazı şeyleri daha kolaylaştırıyor. İskandinav ülkelerinde ilişkiyi destekleyici sistemlerin bize göre daha az olması bizden daha farklı sonuçlar yaratmış olabilir. Stres artsa bile bizde alkol kullanımı oraya göre daha az. Biz strese daha dayanıklı bir toplum olduğumuz için bu araştırma ülkemiz için geçerli olmayabilir."
Uzman Psikolog İzzet Kan: Genç yaşta baba olanlar birtakım dezavantajlara sahip
"Genç yaşta baba olan erkekler birtakım dezavantajlara sahip olabilirler. Genç yaşta baba olmak içsel çatışmaları artırıp bunun yanında ekonomik beklentileri de yükseltir. Gelecek kaygılarını artırıp, aile içi çatışmaları tetikleyebilir. Hayata olan bakışını erken değiştirir; aşırı korumacı, kontrolcü olur. Bu da hem kendisini hem de çevresindekileri strese sokar. Bu saydıklarımızın tamamı da kalple ilgili olan hastalıkları tetikleyen şeyler.''
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Sağbaş: Psikolojik etkenler ve ailegeçindirme yol açabilir
"Psikolojik etkenler, aile geçindirme, çocuğu getirdiği sorumlulukları almak babada stres, depresyon ve en nihayetinde bunların eşlik ettiği rahatsızlıkların daha çok olmasına sebep olabilir. Ama yine de çalışma yöntemine bakmak gerekir. Dünyadaki diğer ırklar üzerinde bir çalışma yapılmadığı için genel olarak yorumlamak doğru olmayabilir."
Nörolog Bülent Madi: İskandinavlar için geçerli olabilir
"Araştırmanın yapıldığı Finlandiya özelinde baktığımızda, İskandinav ülkelerinin yalnızlığı tercih eden toplumlar olduğunu söyleyebiliriz. Araştırma sonuçları da bu ülkeler için geçerli, çünkü buralarda erkeklerin strese girme oranı daha yüksek. Bu toplumlarda çevresel koşullar, gen yapısı, işbölümü gibi nedenlerden kaynaklı stres daha fazla olduğu için kalp hastalıkları da çok yaygın."
Marmara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Keskin: Yaşam şartları çok farklı
"Bu araştırmanın pek doğru olduğunu düşünmüyorum. Bizim ülkemizle kıyasladığımız zaman Finlandiya ve Türkiye'nin yaşam şartları ve tutumları çok farklı. Bizde gençler evlense dahi aile desteği üst düzeyde oluyor. Bu durum da gençlerin sıkıntı ve streslerini azaltıyor."
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Melikşah Erten: Baskıyı kaldıramayabilirler
"Avrupa ile kıyasladığımızda babalık hangi yaş grubunda olursa olsun bizim toplumumuzda kutsal sayılan, benimsenen bir durumdur. Bu nedenle Türkiye'de bu araştırma çok tutarlı olmayacaktır. Ancak Türkiye'de genç yaşta baba olanların büyük bölümü sosyoekonomik yapısı düşük insanlardır. Belki bu açıdan incelersek strese bağlı baskıyı kaldıramama durumlarından söz edilebilir."
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr Recep Akdur: Paralellik kurmak doğru olmaz
"İstatistiksel veriler çocuk sahibi olmak ile ölüm sayısı arasında bir paralellik gösterebilir. Fakat bu iki durum arasındaki paralellik neden-sonuç ilişkisi kurmaya yeterli olmaz. Bu duruma ayrı bir neden-sonuç ilişkisi gereken ayrıca bir bakış gerek. Erken çalışmaya başlayanlar ile erken yaşta ölümler arasında bir paralellik söz konusu olsa, erken çalışan erken ölür mü diyeceğiz?"
Habertürk