Pazartesi 31.08.2015

Yürüyüş, tatil sonrası uyumu kolaylaştırıyor

Tatil havasından kurtulup konsantrasyon güçlüğü çekmeden ve karamsarlık yaşamadan günlük hayata dönüş büyük önem taşıyor. Tatil dönüşü sendromunun depresyona dönüşmemesi için açık havada yürüyüş yapmak bu süreci kolaylaştırıyor

Kimileri için birkaç hafta, kimileri için aylar süren tatil artık sona eriyor. Tatildeki hareket etme özgürlüğü ve günlük stresten uzak geçirilen zamanlar yerini yeni bir iş yılı ve eğitim dönemine bırakıyor. Tatil havasından kurtulup, konsantrasyon güçlüğü çekmeden ve karamsarlık yaşamadan günlük hayata dönüş ise büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü'nden Klinik Psikolog Zeren Okçuoğlu Kadıoğlu, tatil dönüşü sendromunun depresyona dönüşmemesi için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi...

TATİL SONRASI SAĞLIK PROBLEMLERİ ARTIŞ GÖSTEREBİLİR
Tatil, hareket etme özgürlüğü anlamına gelir. Kişinin yapmak istedikleri ile ilgili bir zaman kısıtlaması yoktur ve günlük stresten uzaktır. İyi zaman geçirmeye odaklanır ve rutin yaşamdan uzaklaşmak ister. Tatil dönüşü ise; kişilerde bulunulan şehirdeki hava şartları, şehrin kaosu ve trafik stresi gibi birtakım etmenlere bağlık olarak; uykusuzluk, baş ağrısı, sindirim sistemi bozuklukları ve soğuk algınlığı gibi bazı sağlık sorunlarının baş göstermesine neden olabilir.

UZUN TATİL SONRASI ADAPTASYON SÜRECİ DAHA ZORLU OLUYOR
Tatil dönüşü, özellikle anksiyete (kaygı) veya depresyona eğilimli olan kişiler için zorlu olabilmektedir. Değişime adapte olmakta güçlük çekenler, uzun ve özellikle de güzel geçmiş bir tatil sonrasında işlerine döndüklerinde ruhsal zorlanmalar yaşayabilmektedirler. Tatil ne kadar uzun sürerse genellikle tatil sonrası görülebilecek sıkıntılar da o kadar yoğun olabilmektedir. Bunun temel nedeni, kişinin tatilde yaşadıklarını özlemesidir. Tatil sonrası hüznü; yorgunluk, iştah kaybı, güçlü nostalji duyguları ve bazı durumlarda da depresyonla kendini göstermektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar, tatilden dönen kişilerin yaklaşık yüzde 50'sinin kendilerini iyi hissetmediklerini ifade ettiklerini göstermektedir. Yürüyüş yapmak, uyku düzenini bozmamak, beslenmeye dikkat etmek, gerektiğinde vitamin takviyesi almak gibi basit ama etkili bazı metotlar tatil dönüşü stresinden uzak kalmaya yardımcı olabilir. Çalışanlar için iş stresinden ve sorumluluğundan uzak geçen tatil sonrasında eski rutine dönüş çoğu zaman yer çekimi kuvveti gibi hissedilmekte ve baş etmesi güç görülebilmektedir. Ancak biraz planlı olmak, tatil sonrası düzenli yaşama yumuşak bir geçiş yapılmasını sağlayabilir.

HENÜZ TARİHİ BELLİ OLMASA BİLE BİR SONRAKİ TATİLİ PLANLAYIN
İşe ve günlük yaşama uyumu kolaylaştırmak için bunları yapın:
İşe başlamadan birkaç gün önce eve dönün.
Evle ilgili yapılması gerekenler bu dönemde halledin.
İşe gitmeden bir gece önce iyi uyuyun.
Sabah işe gitmeden iyi bir kahvaltı yapın.
Tatil sonrası ilk iş gününe önemli toplantılar koymayın.
Henüz tarih belli olmasa bile bir sonraki tatili planlayın.
Geçmiş tatile olumlu bir bakış açısı olmalı; keşkelere yer vermeyin ve tatilin güzel yanlarına odaklanın.
Günlük yaşamda ve iş hayatında olumlu düşüncelere odaklanmak; iyi yapılan ve başarılı olunan olayları düşünmek uyum sürecini kolaylaştıracaktır.
DEPRESYON SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Yaz mevsiminin bitmesi ve sonbaharın başlamasıyla birlikte bazı insanlar mevsimsel depresyon da yaşayabilmektedir. Mevsimsel depresyon her sene aynı zamanlarda, çoğu kez sonbahar ya da kış aylarında başlayıp bahar aylarında sona eren depresif bir bozukluktur. Bazı kişiler için mevsimsel depresyon günlük hayatlarını ciddi derecede bozan bir sorun olurken, bazı kişiler ise bu durumu rahatsızlık yaratan ama başa çıkılabilir bir durum olarak görmektedirler. Mevsimsel depresyonun bir alt sendromu olarak kabul edilebilen bu soruna da "sonbahar hüznü" denilebilir.
SERATONİN SEVİYESİ DÜŞER MELATONİN HORMONU ARTAR
Mevsimsel depresyondan yakınan kişilerin sonbahar ve kış mevsimlerinde iştah, uyku ve ruh hali üzerinde etkisi olan serotonin hormonu seviyesi oldukça düşmektedir. Bununla birlikte, mevsimsel depresyonu olan kişiler gün ışığı azaldıkça daha fazla melatonin hormonu salgılarlar ve bu da daha fazla uyku ihtiyacı hissetmelerine neden olur. Mevsimsel depresyonun belirtileri depresyon belirtilerine benzemekle birlikte, bazı özellikleri itibariyle farklılaşmaktadır. Mevsimsel depresyonda genellikle kişiler daha çok uyuyup daha çok yemek yerken, mevsimsel olmayan depresyonda uyku ve iştahta genellikle azalma söz konusudur. Genel olarak belirtileri şunlardır:
Yorgunluk
Uyku ihtiyacında artış
Enerji düşüklüğü
İştahta artış ve kilo alımı
Konsantrasyon bozukluğu
Yalnız kalma isteğinde artış
Günün çoğunda morali bozuk hissetme
Cinsel istekte azalma
MEVSİMSEL DEPRESYONU AZALTMANIN YOLLARI
Hava kapalı bile olsa her gün dışarı çıkmak için zaman yaratmaya çalışın.
Evde pencere kenarında oturun.
Düzenli beslenin, yeteri kadar vitamin ve mineral almaya gayret edin.
Düzenli fiziksel aktivitede bulunun.
Ev ve ofisin yeterli ışık almasını sağlayın.
Stresle başa çıkma yöntemlerini ve gevşeme tekniklerini öğrenin.
Her zamanki etkinliklerde bulunmaya, sosyal etkinliklerden uzaklaşmamaya gayret edin.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.