Obezite cerrahisi 'yeniden doğuş' demek
Obezitenin tedavisinde esas amaç, kişinin hayat tarzında değişiklik yaparak kilo verdirmektir. Öncelikle cerrahi dışı yöntemler uygulanmalıdır. Fakat uzun yıllar uygulanan tedavi başarılı olmazsa hastalar için artık tek çare ameliyattır
İnsanların aşırı kilolu veya obez olup olmadıklarına vücut kitle indekslerine göre karar verilir. Vücut kitle indeksi kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. 100 kg. ve 170 santim birinin vücut kitle indeksi, yaklaşık 35'tir. Vücut kitle indeksi 25-30 arasında olanlara aşırı kilolu, 30'un üzerinde olanlara obez denir. Eğer 40'ın üzerindeyse morbid (öldürücü) obezite denir.
Obezitenin tedavisinde esas amaç, kişinin hayat tarzında değişiklik yaparak kilo verdirmektir. Cerrahi dışı yöntemler (diyet, akapunktur, ilaç tedavisi, spor vs.) öncelikle uygulanmalıdır. Fakat bu yöntemlerin morbid obezitede başarılı olma şansı yüzde 10'u geçmez. Bu yöntemlerle başarılı kilo veren hastalar da vardır ama genelde kilonun korunması problem olur.
ESTETİK KAYGISIYLA GELEN DAHA AZ
Hastalar genelde cerrahi tedaviye en son yöntem olarak başvurur. Kliniğe başvuran hastaların çoğunluğu birçok yöntem deneyip başarısız olan hastalardır. Estetik kaygıyla başvuran hastalar olmakla birlikte genelde bu hastaların oranı azdır. Genelde hasta başvuruları hastalık kaygısıyla olur. Obezitenin yol açtığı diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği ve benzeri hastalıklarda ilaç tedavilerinin başarısız olması hastaları cerrahi yönteme yönlendirir.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun son araştırmasına göre kadın-erkek vücut kitle indeks rakamlarına bakıldığında; kadınların yüzde 25'inin obez, yüzde 29'unun fazla kilolu, erkeklerin ise yüzde 15'inin obez, yüzde 38'inin ise fazla kilolu olduğu saptanmıştır. Bu rakamlar gelişmiş ülke rakamlarına yakındır.
Günümüzde obeziteye bağlı oldukça sık görülen ve hayat kalitesini çok düşüren birçok yandaş hastalık görülüyor. Diyabet, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, reflü, astım, eklem ve bacaklarda damar sorunları bunlardan bazılarıdır.
ALKOL BAĞIMLILARI AMELİYAT OLAMAZ
Obezite cerrahisi için başvuran her hastaya ameliyat yapılmıyor. Hastanın birtakım kriterleri karşılaması gerekir. Hastanın mutlaka ameliyat dışı yöntemleri bir süre denemiş olması gerekir. Hastanın yaşı 18-65 yaş arasında olmalı ve anesteziyi kaldırabilecek durumda olması gereklidir. Vücut kitle indeksinin 40'ın üzerinde olması veya 35-40 arasında ise obeziteye bağlı ek bir hastalığı olması veya 30-35 arasında ise diyabeti veya metabolik sendromu olması gerekir. Ayrıca hastada tedavi edilmemiş psikiyatrik bir bozukluk ve madde veya alkol bağımlılığının olmaması gerekir.
Hastaların ameliyat olup olmamasına bir kurul karar veriyor. Bu kurulda obezite cerrahı, endokrin uzmanı, kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı, psikolog veya psikiyatri uzmanı ve diyetisyen bulunuyor. Bu kuruldaki uzmanlar tarafından değerlendirilerek ameliyata karar veriliyor.
45 DAKİKALIK AMELİYATLA BU SORUNDAN KURTULUN
Bu ameliyatlar günümüzde ileri teknolojiyle gerçekleştirilir. Laparoskopik veya robotik dediğimiz yöntemler kullanılarak hastanın karnı açılmadan tek delik veya birden fazla delikten gerçekleştirilebilir. Ameliyat süreleri, günümüzde teknolojinin de etkisiyle giderek kısalıyor. En sık uygulanan obezite ameliyatlarından biri olan tüp mide ameliyatı 45 dakikada bitirilebilir.
Bu ameliyatların ileri teknolojiyle kısa sürede karın açılmadan yapılabilmesi nedeniyle bir hafta içinde hastalar normal hayatlarına dönebilir.
HEMEN KİLO VERMEYE BAŞLAR
Hastalar kilo vermeye ameliyattan hemen sonra başlıyor, iki-üç gün hastanede kalış sürelerinde bile 3-4 kilo verirler. İlk aylarda kilo verme hızlı olur ve kilo verme 1-1.5 yıl sürer. Hastalar bu arada fazla kilolarının yüzde 75-80'ini verir.
Cerrahi ekip, diyetisyen ve psikolog tarafından hastalar yakından takip edilir. Uyum sorunu yaşayan hastalarda yapılan grup terapileri ile uyum ve başarı artırılmaya çalışılır.
ZAYIFLAMAYA BAŞLAYAN KİŞİNİN ÖZGÜVENİ ARTAR, SORUNLARI AZALIR
Günümüzde en sık uygulanan obezite cerrahisi tüp mide ameliyatıdır. Eskiden sık uygulanan bir yöntem de mide kelepçesiydi. Fakat yöntemin başarısının düşük olması ve bazı sorunlara yol açması nedeniyle kullanımı oldukça azalmıştır. Bunun dışında emilim bozukluğu yapan gastrik bypass ve duodenal switch ameliyatları vardır.
Hastaların istediği kiloyu verememe ve tekrar alma riski iyi takip edilen hastalarda oldukça düşüktür. Bu oran yönteme göre yüzde 5-10'u geçmez.
Ameliyattan sonra yaklaşık 1 ay süren sıvı tedaviden tam katı gıdalara geçilen bir geçiş dönemi vardır. Bu dönemde uyum önemlidir. Hastaların ameliyat sonrası birtakım kısıtlamalara uymaları ve kilo verimini fiziksel aktivitelerini artırarak desteklemeleri gerekir.
Hastalar kilo verimiyle beraber obezitenin yol açtığı birçok yandaş hastalıktan kurtulur. Kilo verimiyle insanların iş hayatındaki verimi ve başarısı da artar. Kişilerin özgüveni artar ve psikolojik sorunları azalır.
EN SON HABERLER
- 1 Tümör hücrelerini %85 küçülten bitki keşfedildi! Bilim insanları "doğal kansersavar" diyor...
- 2 Başparmak testiyle kalp hastalığı ihtimalinizi öğrenin! O kişilerin yüzde 98'i...
- 3 Merdiven çıkmak ömrü uzatıyor
- 4 Gece körlüğüne kök hücre umudu
- 5 Başparmak testiyle kalp hastalığı ihtimalinizi öğrenin! O kişilerin yüzde 98'i...
- 6 Beslenmeyle ilgili doğru bilinen yanlışlar! Yemekte toksik etki yaratıyor...
- 7 Çocukların dünyasını karartan hastalık
- 8 Kemikleri çelik gibi yapıyor! Günde 1 bardak tüketmeniz yeterli...
- 9 B12 vitamini değerini tavan yaptırıyor! Sabahları kahvaltıda 1 adet tüketirseniz...
- 10 Akciğer kanseri ilk belirtisini sabahları gösteriyor! Uyandığınızda bunu yaşıyorsanız...