Salı 26.01.2016 00:00

Dolgu uygulamaları nelerdir? Nasıl yapılır?

Dolgu uygulamaları nelerdir? Geçen yıllarla birlikte yerçekimi, güneşin UV ışınları, yüz mimik hareketleri ve sigara cildi olumsuz etkilemektedir. Cildi daha genç ve diri gösteren deri altı dokusu giderek parçalanır ve mimik kaslarının neden olduğu mimik çizgilerinin (gözlerin yan tarafında kaz ayağı) oluşumuna izin verirler.

Dolgu Enjeksiyonları

Geçen yıllarla birlikte yerçekimi, güneşin UV ışınları, yüz mimik hareketleri ve sigara cildi olumsuz etkilemektedir. Cildi daha genç ve diri gösteren deri altı dokusu giderek parçalanır ve mimik kaslarının neden olduğu mimik çizgilerinin (gözlerin yan tarafında kaz ayağı) oluşumuna izin verirler. Dolgu maddeleri çizgi ve kırışıklıkları doldurmaya yardımcı olur. Dolgu maddeleri deri altına verildiğinde, kırışıklıkları ve çöken yerleri doldurur ve dudak ve yanaklara dolgun bir görünüm verirler. Ayrıca çökük görünümlü yara izlerinin altına enjekte edilerek, izlerin belirginliğini azaltırlar. Çene ucu ve alın bombeliği için de kullanılan dolgu maddeleri bu bölgelerin daha dolgun görünmesini sağlarlar. Dolgu maddeleri yüz germe ameliyatları ile birlikte de uygulanabilir. Ağız kenarındaki çok derin çizgilerde (ağız kenarındaki çizgiler) yeterli olmayabilir. Lazer, dermabrazyon, kimyasal deri soyma gibi tekniklerin uygulanması daha faydalı olabilir. Bu üç teknik cildin üst tabakasının soyularak cildin yenilenmesini öngören yöntemlerdir. Çok hareketli yüz mimik kasları yada gevşek cilt dokusundan kaynaklanan derin katlantılar için yüz veya alın germe uygulanırken, daha küçük kırışıklıklar için dolgu maddesi enjeksiyonu ek olarak yapılabilir.
Dolgu maddeleri cerrahi yöntemler kadar dramatik düzeltme sağlamaz. Bütün bu sorunlar göz önünde bulundurulursa, tüm seçenekleri size sunabilecek tek uzman plastik cerrahlardır. Yapılacak işlem için mutlaka aklınızdaki tüm soruları cerrahınızla tartışıp, açıklığa kavuşturunuz. Diğer yöntemlerle ilgili gerekli açıklamaları içeren yazıları bizde bulabilirsiniz.

Dolgu uygulamaları nelerdir?


Dolgu maddeleri başlıca üç gruba ayrılır:

Biyolojik dolgu maddeleri: Aynı canlının bir yerinden alınıp diğer yerine verilen, yada bir canlıdan diğer canlıya verilen dokulardır.
a. Doku kokteyli: Yüz germe, karın germe, meme küçültme veya yara izlerinin tedavisinde çıkarılan doku ve doku parçalarının karışımından elde edilen doku kokteyli dolgu için kullanılır. Yağ, fasya, ve dermis greftleri en sık kullanılanıdır. Bunlardan en değerlisi dermistir. Küçük parçalara ayrılmış dermis dokusu % 80-90 oranında kalıcı olmaktadır. Yağ enjeksiyonundan daha etkilidir. Çıkarılan parçalardan elde edildiği için son derce kısıtlı kaynağa sahiptir. Vücudun başka yerine yapılan ameliyatta çıkarılan bu parçalar hemen kullanılabilmektedir. Ayrıca çok düşük sıcaklıklarda (-196°) saklama ve sonra kullanma imkanı da vardır. Hastanın kendinden alınan yağ, fasya, dermis, kemik ve kas parçacıkları mikronize edilerek, enjeksiyon ile kırışık yada çökük yerlere yerleştirilmesiyle sonuca ulaşılır. Ancak doku kokteylinin içeriği olan maddelerden yağ dokusunun tutma ve kalıcı olma olasılığı %20-50 arası iken, diğer dokularda bu oran %80-90'lara çıkmaktadır. Konulduğu yerde zamanla tekrar mimik hareketleriyle veya yıllarla doku erimesi meydana gelmekte ve diğer vücut dokuları gibi eriyebilmektedir. Bu daha çok kişinin yapısına, yaşına, yaşam şartlarına bağlıdır. Kişinin kendi dokusu olduğundan herhangi bir reaksiyon yaratmayan bu işlemin tek dezavantajı, çıkarılan doku fazlasının saklanmadığı sürece her uygulamada vücudun bir yerinden almak gerekmesidir.
b. Yağ: "Yağ transplantasyonu" veya "mikro lipoinjeksiyon" olarak da adlandırılan bu teknikte, hastanın karın, uyluk, kalça ve diğer yağ içeren vücut bölgelerinden özel kanüllerle yağ alınması ve belli konsantrasyonlarda hazırlanarak yüzde cilt altına enjekte edilmektedir. En sık kullanıldığı yerler çökmüş yanaklar, ağız ve burun çevresi, dudaklar, çene ucunun doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, kontor düzensizliklerinin giderilmesi ve alın çizgilerinin silinmesidir. Hem yağ alınacak hem de yağ verilecek alana lokal anestezi verilip, liposuction enstrümanı ile yağ alındıktan sonra, gerekli işlemlerden geçirilip, önceden planlanan alıcı sahaya enjekte edilir. Enjekte edilen yağın yarısı veya daha fazlası 6 ay içinde eridiğinden her zaman gerekenden fazla yağ enjeksiyonu yapılmalıdır. Yüzde geçici şişlik ve yer yer kabarıklıklar oluşturur. Yağ alınan sahada da şişlik ve kızarıklık görülebilir. İşlem geniş bir alanda uygulanmışsa hastalar belli bir süre dinlendirilir. Diğer hastalar işlemden hemen sonra günlük yaşamlarına dönebilir. Şişlik ve morluk geçinceye kadar güneşten korunma önerilir. Bunun için güneş koruyucu krem ve losyonlar önerilmektedir. Yağ enjeksiyonu ile sağlanan dolgunluğun süresi hastadan hastaya değişir. İlk haftalardaki fazla dolgunluk şeklindeki görünüm aslında şişliktir ve birkaç haftada kaybolur. Üç ay geçtikten sonra kalıcı dolgunluk ortaya çıkmaya başlar. Dolgunluk yeterli olmazsa 3, 6 ve 12.aylarda yağ enjeksiyonları tekrarlanarak istenen hedefe ulaşılır. Daha sonraki yıllarda yılda bir kez yapılması yeterli olabilir. Uzun aralarla uygulamalardan arzu edilen sonuçların alınması zorlaşmaktadır.
c. Kollajen: Aslen sığırlardan elde edilen kollajen uzun yıllardır kullanılmaktadır. Vücudun bağışıklık sistemi tarafından genellikle 3.haftada reddedilebilmektedir. Böyle bir durumda çevre dokularda aşırı reaksiyon sonucu şişme oluşur. Şişme kırışıklıkları birkaç ay saklayabilmektedir. Uygulamadan bir ay önce mutlaka alerji testleri yapılmalı ve cerrahın uygun gördüğü kadar izlenmelidir. Test yerinde oluşan kızarıklık, kaşıntı, şişme veya değişik alerji reaksiyonları dikkate alınmalıdır. Kollajen vücutta yabancı madde reaksiyonu yapacağından reddetme sonrası vücuttan atılacaktır. Avantajı ise hazır ampul formunda olup, geçici olarak kırşıklık ve çöküklere belli oranda fayda edebilmesidir. Dezavantajları alerjik reaksiyon, birkaç aylık etki göstermesi ve pahalı olmasıdır. Ayrıca enfeksiyon (iltihap), abse, yara oluşumu, ciltte soyulma, yara izi ve kitle oluşumu riskleri arasında yer almaktadır. Kollajern tipleri:
– Zyderm, zyplast (sığır kökenli kollajen)
– İzolajen (kişinin kendinden elde edilen kollajen)
– Dermalajen (insan kadavrası kökneli kollajen)
– Artekoll (polimetilmetakrilat + sığır kollajeni)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.