Giriş Tarihi: 11.2.2016 13:10

Ağız kokusu kabusunuz olmasın!

Tek başına bir hastalık olmamasına rağmen psikolojik ve sosyal problemlere yol açan ağız kokusu yani nefesin kötü kokmasının hali (halitosis), kulak-burun-boğaz, solunum sistemi, mide-barsak enfeksiyonları, bazı sistemik hastalıklar, metabolik bozukluklar, kanser ve dişeti hastalıklarıyla ilişkili olduğu belirtildi.

Periodontolog Dr.Med.Dent. Laçin Berber, dişeti hastalığının tedavi edilmesiyle ağız kokusundan kurtulmanın mümkün olduğunu söyleyerek diş ve ağız sağlığının önemine dikkat çekti.
Berber; "Sabah uyandığımızda ve beslenme sonrasında karşımıza çıkan ağız kokusunun fizyolojik ağız kokusu olarak tanımlarız. Bunun dışındaki tüm ağız kokuları hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkabileceği için patolojik ağız kokusu olarak tanımlanır. Ağız kokusu vakalarının çok büyük bir kısmının sebebi, dişeti hastalıklarından gingivitis, periodontitis ve dil paslanmasıdır. Dişeti (periodontal) hastalıklarının ağız kokusunun şiddetini artırdığına dair ve dil paslanmasına sebep olan sülfür bileşenlerini artırdığına dair pek çok bulgu vardır. Bazı araştırmalarda dişeti hastalığıyla, ağız kokusu arasında %74.6-%80 arasında değişen ilişki bulunmuştur. Bazı araştırmalarda, erkeklerde uçucu sülfür bileşenlerinin kadınlara göre daha fazla olduğu, dolayısıyla ağız kokusunun daha şiddetli olduğu görülmüştür. Kadınlarda ise adet dönemlerinde daha fazla ağız kokusu görülmektedir.
Dişeti hastalığı olan bireylerde dil paslanması 4 kat daha fazla olur. Bu da dişeti hastalıklarıyla ağız kokusu arasındaki ilişkini önemli bir göstergesidir" dedi.
Ağız kokusunun nedenleri hakkında da bilgi veren Periodontolog Dr.Med.Dent. Laçin Berber, "Ağız kokusunun birden fazla nedeni olabilir" dedi ve sebepleri şöyle sıraladı:
• Yetersiz, kötü ağız hijyenine sahip olanlar (dişleri doğru fırçalamamak ve dişipi kullanmamak)
• Sigara, tütün ürünleri ve alkol kullananlar
• Ağız kuruluğu problemi olanlar
• Ağzında enfeksiyon oluşanlar
• Reflü gibi mide ve sindirim sistemi hastalıkları yaşayanlar
• Geniz akıntısı, boğaz enfeksiyonu ve bademcik iltihabı olanlar
• Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonu olanlar
• Şeker, böbrek, karaciğer yetmezliği olan hastalar
• Uzun süren aç kalan ve su içmeyen kişiler
• Çok yaygın olarak görülen Dişeti Hastalığı olan bireyler
Ağız kokusunun tedavisinin mümkün olduğunu belirten Periodontolog (Dişeti Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı) Dr.Med.Dent. Laçin Berber, "Önce dişhekimi muayenesinden geçerek, ağız kokusuna neden olabilecek bütün diş ve dişeti hastalıklarının tespiti sağlanmalı ardından tedavilerine başlanmalıdır. Dişeti hastalığının ilk belirtisi olan kanama ile ağız kokusu arasında pozitif ilişki bulunmuştur. İlk tedavi dişeti tedavisi olmalıdır. Günde en az iki kere doğru diş fırçalamak, diş ipi, ara yüz fırçası ve dil fırçası kullanmak ideal ağız bakımı için yeterlidir. Ağız bakımı alışkanlıkları ve dilin temizlenmesi, sülfür bileşikleriyle birlikte ağız kokusunu da azaltmaktadır. Ameliyat içermeyen periodontal tedavi sülfür bileşenlerini daha da fazla azaltıp ağız kokusunu tedavi etmeye yardımcı olmaktadır. Yapılan araştırmalar, çok sıklıkla görülen dişeti hastalıklarının tedavi edilmesiyle ağız kokusunun büyük oranda azaldığını göstermektedir. Yeterli ağız hijyeni sağlandıktan sonra varsa kemik erimesiyle seyreden ileri dişeti hastalıkları ve dişeti büyümelerinin tedavileri sağlandıktan sonra gömük, sorunlu dişlerin çekimi yapılarak, ağızda bulunabilecek olan enfeksiyon odakları çene kistleri gibi ağızdan uzaklaştırılmalı ve sonrasında diş çürükleri, eski dolgular, uygunsuz protez tedavileri yapılmalıdır. Ağız kuruluğu olan hastalarda ise öncelikle hastanın ağız kuruluğunun sebebi teşhis edilmeli ve hastanın tükürük salınımını arttıracak tedavi yaklaşımları uygulanmalıdır.
Ağızda bütün hastalık odakları uzaklaştırıldıktan sonra hasta hala ağız kokusunda şikâyetçi ise ağız boşluğu kaynaklı olmayan diğer faktörler düşünülerek hastalar KBB ve dahiliye hekimlerine yönlendirilirler" bilgisini verdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.