Son Güncelleme: Salı 16.02.2016
Bronşitte antibiyotik kullanılmaz
Soğuk algınlığının neden olduğu hastalıklarda ilaç kullanımının önemine dikkat çeken uzmanlar, bronşit tedavisinde, virüsleri öldürmediği için antibiyotik kullanılmayacağını söylüyor
Akciğerlerimize oksijen taşıyan havayollarının (bronşlar) iltihaplanmasıdır. Soğuk algınlığı veya diğer solunum virüsleriyle oluşan akut bronşit, toplumda çok sık görülür. Kronik bronşit ise tekrarlayan irritasyon (sigara) ve enflamasyona bağlı olarak bronşların iltihaplanmasıdır. Bu daha ciddi bir durumdur. Akut bronşitte öksürük biriki hafta devam etse de birkaç günde düzelir. Bronşit belirtileri; öksürük, balgam, halsizlik, hafif ateş ve göğüs ağrısıdır. Akut bronşitin en sık sebebi, soğuk algınlığı yapan virüslerdir. Bu sebeple antibiotikler, virüsleri öldürmediği için kullanılmamalıdır. Öksürük iki haftayı geçerse, uyku uyutmayacak tarzda gece daha fazlaysa, ateş ve renkli balgam ve nefes darlığı öksürüğe eşlik ediyorsa; mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Tıbbi adı pnömoni olan zatürre; akciğerin iltihabıdır. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilir. Zatürre; en sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açan hastalıklar arasındadır. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü olanlarda, kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalılığı olanlarda veya ilaç kullananlarda daha sık görülür. Toplumda gelişen pnömoniler (TGP); tüm dünyada hastane başvurularının, tedavi giderlerinin, iş-okul günü kayıplarının ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumludur. Pnömoni; İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında altıncı sırada, infeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise birinci sırada yer alır. Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı yüzde 1-5 iken, hastanede tedavi edilenlerde oran yüzde 12'ye, yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise yüzde 40'a ulaşmaktadır. Ülkemizde alt solunum yolu infeksiyonları, ölüm nedenleri arasında yüzde 4.2 ile beşinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde yapılan araştırmalar; pnömoniden ölüm oranının, hastalığın ağırlığı ile ilişkili olarak yüzde 1 ile yüzde 60 arasında değiştiğini gösteriyor. Ayrıca hastanede tedavi edilen pnömonilerde oranın daha yüksek olduğu (yüzde 10.3-60) görülmüştür.
TC Sağlık Bakanlığı, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Başkent Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkinlik Projesi sonuçları 2004'te açıklanmıştı. Bu rapora göre; hane halkı araştırmasında son iki ay içerisinde hekim tanısı konulmuş ilk 20 akut ve kronik hastalık arasında zatürre yüzde 1.15 sıklık ile 15'inci sırada yer almıştır. Sağlık Bakanlığı 2004 yılı istatistiklerine bakıldığında, tüm hastane yatışlarının yüzde 1.9'unu zatürre hastalarının oluşturduğu görülüyor. ABD'de ise yılda yaklaşık 4 milyon kişide zatürre oluştuğu ve bunların 600 bin kadarının hastanede tedavi gerektirdiği tahmin edilmektedir.
Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı; en sık rastlanan belirtilerdir. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Ağır zatürre durumlarında hastada deri ve mukozanın mavi renk alması, ciddi nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı olabilir.
SİGARADAN UZAK DURUN
Zatürre belirtileriyle gelen hastalar muayene edildikten sonra çoğunlukla akciğer grafileri çekilerek tanı konur. Ağır zatürre durumlarında ve hastaneye yatması gereken hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi için balgam örneğinin incelenmesi gerekir. Ancak çoğu zaman değişik nedenlerle mikrobu belirlemek mümkün olmayabilir.
Altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması, dengeli beslenme, hijyenik önlemler, sigara ve alkol alışkanlıklarının kontrolü, pnömokok ve yıllık influenza aşıları; TGP'nin sıklığını ve ölüm oranını azaltabilir. Aktif veya pasif sigara içmek, TGP'de bağımsız bir risk faktörüdür. Bu nedenle sigarayı bırakma konusunda tıbbi destek verilmelidir. Zatürreye en sık neden olan mikrop, pnömokoklardır. Pnömokoklara karşı yapılan pnömokok aşısı (zatürre aşısı) önerilir.
PNÖMOKOK AŞISI KİMLERE YAPILMALI?
HASTALIĞIN TEDAVİSİ 21 GÜN SÜREBİLİR
Zatürre tedavisinde; antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastaneye yatması gereken hastalara daha farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Çok ağır zatürre durumlarında yoğun bakımda yatış, solunum desteği uygulanma zorunluluğu doğabilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi çoğu kez mümkün olmayabilir. Ancak zatürre tanısı konduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisine başlamak gerekir. Bu nedenle hastanın yaşı, kronik hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak antibiyotik tedavisine başlanır. Balgamda herhangi bir mikrobun izlerinin saptanması durumunda, bu mikrobun hangi antibiyotikle tedavi edilebileceğine dair veriler, 72 saat içinde sonuçlanır. Sonuçlara göre antibiyotik tedavi yeniden düzenlenebilir. Tedavi süresi; hastalığın başlangıçtaki şiddetine, sorumlu mikroba, eşlik eden bir hastalığın olup olmamasına ve hastanın bireysel yanıtına göre değişebilir. Genellikle ateşin düşmesini takiben beşyedi gün daha antibiyotiğe devam edilir. Ancak bazı mikrop türlerine bağlı zatürre durumlarında tedavi süresini 10-14 güne, bazen 21 güne kadar uzatmak gerekebilir.
EN SON HABERLER
- 1 Akciğerleri tüm toksinlerden arındırıyor! Doktorların kesinlikle tüketmelisiniz dediği o besin...
- 2 Göz hastalıklarında akıllı mercek dönemi
- 3 Akciğerleri tüm toksinlerden arındırıyor! Doktorların kesinlikle tüketmelisiniz dediği o besin...
- 4 Pelin Karahan'a 1,5 ayda 8 kilo verdiren o diyet! Meğer sırrı çok basitmiş...
- 5 Şaşılığın tedavisi mümkün
- 6 Kan grubunuza dikkat! Bu kan grubundakilerin "demans riski %82 daha fazla"
- 7 Bilim insanları mucizeyi duyurdu! Kanser hücrelerini tek tek yakalayıp öldürüyor
- 8 Gözlerimizin önünde eridi! Diyet yapmadan 20 kilo veren ünlü isim açıkladı: "Her gün bunu yedim..."-
- 9 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 10 İklim değişti dünya alarmda