Kafadaki saatli bomba: Anevrizma
Beyin damarlarında görülen ve anevrizma adı verilen baloncuklar kanama yaptığı takdirde yüksek oranda ölüm ve sakatlık riski taşır. Bu yüzden kişide anevrizma saptandığında mutlaka tedavi edilmelidir
Atardamarın zayıf bir noktasının genişleyerek balonlaşmasıdır. Anevrizmalar genellikle doğuştan değildir. Çoğu kez 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Ancak 20'li yaşlardan itibaren de görülebilir. Birinci dereceden akrabasında 2'den fazla sayıda anevrizma olanlarda anevrizma görülme olasılığı normal toplumun beş katı fazladır. Anevrizmalar genellikle damarların çatallanma bölgelerinde oluşur ve bu bölgelerin devamlı olarak basınç altında kalmasına bağlı olarak geliştikleri düşünülür. Yavaş büyürler, büyüdükçe de duvarları zayıflaşır. Bazı damar hastalıklarında daha sık görülürler. Bazı anevrizmaların gelişmesinde enfeksiyon, ilaç kullanımı (Amfetamin gibi) veya kokain gibi uyuşturucu kullanımının rolü vardır.
DAMARLAR GÖRÜNTÜLENİR
Anevrizma tanısı bazı özel görüntüleme yöntemleri ile konulabilir. Genel tarama amaçlı kullanılan başlıca yöntemler bilgisayarlı tomografik veya manyetik rezonans görüntüleme ile elde edilen damar görüntüleme yöntemleridir. BTA ve MRA olarak adlandırılan bu yöntemler damar yapısı hakkında genel bir fikir vermektedir. Bu yöntemlerde kol toplardamarından ilaç verilerek elde edilen bilgisayaralı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleri özel bir programla damar görüntüsüne dönüştürülerek elde edilir. Bu yöntemlerle, 3 mm'den daha küçük anevrizmaların görüntülenebilmesi ve tanı konulabilmesi mümkün olmayabilir. Damar görüntülemesinde kullanılan en gelişmiş ve detaylı bilgi veren yöntem kateter anjiografidir. Günümüz teknolojisinde DSA (digital subtraction angiography) olarak adlandırılan bu yöntemde kasık damarından kateter adı verilen ince bir tüple girilerek beyne giden ana damarlara kadar ulaşılır ve bir çeşit boya verilerek damar görüntüsü elde edilir. Değişik pozisyonlarda elde edilen ve hatta 3 boyutlu damar görüntüsüne dönüştürülebilen bu görüntülerde beyin damarlarının tüm özellikleri detaylı olarak incelenebilir. Damarlarla ilgili bir tedavi planlamadan önce tanısal beyin anjiografisi yapılarak damardaki sorunlar tüm detaylarıyla incelenmelidir.
Bir anevrizması olan hastada başka bir anevrizma daha olma olasılığı yüzde 15-20 arasındadır.
Kanamamış anevrizmalar genellikle bir bulguya neden olmaz. Çoğu kez, başka bir nedenle yapılan beyin görüntülemesinde tesadüfen saptanır. Bazı anevrizmalar ise sessiz bir şekilde büyüyerek etrafındaki sinirleri veya başka oluşumları sıkıştırır ve onun fonksiyonunun aksamasına neden olduğu için tanı konulabilir. Daha nadir olarak da, büyük veya dev anevrizmaların içerisinde kısmen pıhtı oluşması ve bu pıhtının bir parçasının koparak bir damarı tıkaması sonucunda bazı bulgulara neden oldukları için tanı alırlar.
KANAMANIN SEBEBİ NE?
Anevrizmanın kanamasına hangi etkenin rol oynadığını veya bir anevrizmanın ne zaman kanayacağını tam olarak bilemeyiz. Ancak, kanama olasılığını arttıran nedenler belirlidir:
Bir anevrizmanın ne zaman ve hangi şiddette patlayacağını bilmek mümkün değildir. Anevrizmanın bazı özellikleri kanama riskinin yüksekliği hakkında bize fikir verebilir. Boyut, şekil ve yerleşim yeri gibi özelliklerine bakılarak anevrizmanın kanama olasılığı hakkında kabaca fikir sahibi olabiliriz ama bu kesin değildir. Bir anevrizmanın kanaması halinde, kısa bir süre içerisinde yeniden kanama olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, mümkün olan en kısa zamanda tedavi edilmelidir.
Kafatası içerisinde beynimiz ve besleyen damarlar bir sıvı (beyin-omurilik sıvısı) içerisinde yüzer ve bu sıvıyı çevreleyen bir zar vardır. Anevrizmaya bağlı beyin kanaması, bu sıvı içerisindeki damarın patlaması sonucunda sıvıya kan karışmasıdır (subaraknoid kanama). Beyinomurilik sıvısına kanama olması halinde beynimizin buna cevabı farklı şekillerde olabilir;
BU SORUN İLAÇLA TEDAVİ EDİLEMEZ
Anevrizma tedavisi ilaçla olmaz. Mutlaka bir girişim gerekir. Başlıca iki yöntem vardır; açık cerrahi ile kliplenmesi veya endovasküler yolla tedavisi (kafatasını açmadan damarın içerisinden tedavi) yapılması gerekir.
Son zamanlarda tıptaki gelişmeler sonucunda açık ameliyata gerek kalmadan, kasıktan bir kateterle girilerek damar içinden tedavisi kolaylıkla mümkün olabiliyor. Yaklaşık 0.5-0.7 mm çaplı kateter adı verilen ince tüplerle beyin damarı içerisindeki hasta bölgeye ulaşılarak gerekli tedavi yapılmaktadır. Anevrizma içerisine veya boynuna özel cihazlar uygulanarak kan girmesi engellenmektedir. Zaten, tedavinin ana amacı anevrizma denilen baloncuk içerisine kan girişinin engellenmesidir. Açık ameliyata göre çok daha kısa sürede yapılan bu tedavi sonrasında kişi birkaç gün içinde tamamen normal olarak günlük yaşamına dönebiliyor. Embolizasyon adı verilen bu tedavi yöntemi ileri teknoloji ürünü görüntüleme cihazları ve çok özel malzemelerle gerçekleştirilir. Bu tedavinin başarılı bir şekilde yapılabilmesi için hekimin özel eğitim (girişimsel nöroradyoloji) görmesi ve deneyimli olması gerekir.
EN SON HABERLER
- 1 5 dakikada hazırlanıyor bir ömür etki ediyor! Kabızlığın çaresi bu karışım...
- 2 “Su içsem yarıyor” diyenler haklı çıktı! Meğer suyu böyle içmek yağ yapıyormuş...
- 3 Tiroit nodülüne kesisiz 30 dakikada operasyon
- 4 “Su içsem yarıyor” diyenler haklı çıktı! Meğer suyu böyle içmek yağ yapıyormuş...
- 5 Tüp bebekte yeni umut: ‘Eksozom’ bebekler
- 6 2 yılda 72 kilo veren kadın anlattı! "Zayıflamamı bu yiyeceklere borçluyum…"
- 7 Dünyanın en sağlıklı besini seçildi! Tüm vücudu baştan aşağı yenileyip hastalıklara savaş açıyor...
- 8 Ortopedide göbek yağından gelen şifa
- 9 6 ayda mükemmel vücuda kavuştu! Üstelik hayatında yalnızca tek bir şeyi değiştrerek... "Öyle güzel zayıflamış ki..."
- 10 Prostatta hayat kurtaran yöntem