Pazartesi 30.01.2017
Son Güncelleme: Pazartesi 30.01.2017

Obezite ameliyatları hayat kurtarıyor

Ameliyat değil ama obezite öldürür! Şişmanlığa bağlı tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi gibi sorunları olanların ameliyat olması hayat kurtarır

Dünyanın en yaygın ve en ölümcül sağlık sorunlarından birisi olan obezitenin tedavisinde uygulanan ameliyatlar, son yıllarda hayat kurtaran girişimler haline geldi. Obezite cerrahisi ile ilgili en çok merak edilenleri, İstanbul Bariatrics Kliniği'nden Prof. Dr. Ahmet Türkçapar anlattı...

OBEZİTE ÇOK DAHA ÖLÜMCÜL
Fazla kilo mu, yoksa ameliyat mı daha riskli ?
İleri derecede obez olanlar başta damar sertliği ve ikinci olarak da bazı kanserlere daha sık ve erken yakalandıkları için şişman olmayan yaşıtlarına göre yaklaşık 15 yıl daha erken ölüyorlar. Ayrıca Türkiye de dahil tüm modern toplumlarda ileri obezite sıklığının salgın düzeyinde olduğu da bilinen bir gerçek. Cerrahi tedavi ise her kendini şişman bulana ya da hafif obez olanlara önerilmiyor. Çok net ve bilimsel kurallara göre saptanıyor ameliyat gereksinimi. Kural ise çok basit: Morbid obezite söz konusu ise ve en az iki kez ve altı ay süren diyet denemiş olmanıza karşın başarısız olmuş iseniz, ameliyat olmanız gerekmekte. Bu ameliyatların riski binde birden az. Morbid obez olmanın kendisi ise çok daha ölümcül.
Morbid obezite ne demek?
Obezite, kişinin tüketebildiğinden fazla kalori almasının sonucunda vücutta normalden fazla yağ depolanmasıdır. Morbid obezite ise vücut kitle indeksinin (VKİ) 40'ın üstünde olması demek. Bu; ölümcül hastalıklar yaratarak hayatı kısaltan düzeydeki bir şişmanlığı tanımlıyor aslında. Dolayısı ile herhangi bir şişmanlık durumunda ameliyat gereksinimi olup olmadığına karar vermek için öncelikle VKİ'nin hesaplanması gerekiyor. Bu da çok kolay matematiksel bir formül. Kilonuzu boyunuzun metre cinsinden karesine bölünce çıkan rakam VKİ. Örneğin 100 kilosunuz ve boyunuz 2 metre ise; VKİ 100/2x2=25 oluyor.

ESTETİK İÇİN ASLA YAPILAMAZ
Kimler morbid obez kabul ediyor?
VKİ'nin 20-25 arası olması normal, 25-30 arasında olması ise kilolu demek. Bu durumlarda ameliyat kesinlikle yapılmıyor. Yani obezite cerrahisi estetik kaygılarla oluşan taleplere karşılık veren bir konu değil. VKİ 30'un üstüne çıkınca obezite, 40'ın üstünde ise morbid obezite söz konusu. VKİ 40'ın üstünde ise ameliyat gerekliliği net. Bir de VKİ'si 35-40 arası olup aşırı şişmanlığa bağlı tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi gibi sorunları olanları da morbid obez kabul ediyoruz. Bu kişilerin de ameliyat ihtiyacı var. Hatta şişmanlığa bağlı yeni tip 2 şeker ve metabolizma bozukluğu olan ve VKİ 30-35 arasındaki hastalarda bile artık ameliyat yapılması söz konusu. Yoksa 'Dokuz kilo aldım, belimde yağ birikti' tarzında daha çok estetik kaygı oluşturan düzeydeki şişmanlık konumuzun kapsamı dışında.
Morbid obezite neden tehlikeli?
Çünkü başta damar sertliğine ve ayrıca kolon, meme, pankreas, prostat gibi bazı kanserlere yakalanma açısından obezite net bir risk faktörü. Tip 2 şeker, hipertansiyon, kan yağlarında artma, karaciğer hastalığı, uyku apnesi, eklem sorunları, polikistik over gibi onlarca durum morbid obezlerin yakasını bırakmıyor. Damar sertliği bu kişilerde çok erken yaşlarda başlayıp hızla ilerliyor ve enfarktüs ya da inme gibi durumlara davetiye çıkarılmış oluyor. Bu durumlar nedeni ile morbid obezler maalesef yaşıtlarına oranla bariz olarak erken ölüyorlar. Ayrıca özellikle çocuk ve gençlerde ciddi özgüven kaybı, sosyal ve psikolojik problemlere de yol açabiliyor. Morbid obezite ayrıca, özellikle kadınlarda önemli bir kısırlık nedeni olabiliyor.
Şişmanlık cerrahisi morbid obezitede nasıl etkili oluyor?
Temelde cerrahiyle yapılan iş, üç mekanizma üzerinden çalışıyor. Tüm ameliyatlar ilk olarak mideyi küçülterek gıda alabilme kapasitesini kısıtlıyorlar. Bazı girişimler ise alınan gıdaların sindirim sistemi içinden geçerken emilimini de azaltarak etki yaratıyor. Ayrıca tüm girişimlerin en mucizevi tarafı; ameliyat sonrasında iştahın da bariz biçimde azalması. Sonuç olarak ameliyatlar azıcık yiyince doymayı ve öğünler arasında ise acıkmamayı sağlıyor. Şişmanlık ameliyatları kişinin rahat ve mutlu biçimde, iradesini zorlamadan, aş ermeden 'diyet' yapabilmesini sağlıyor. Ayrıca bu girişimler direkt olarak tip 2 şeker hastalığını düzelten bir özel hormonal etki de yaratıyor.

LAPAROSKOPİ KÖPRÜ OLUŞTURDU
Bahsedilen obezite ameliyatları güvenilir ve dünyada da kabul gören yöntemler midir?
Tabii ki... Bu nedenden ötürü tüm dünyada yapılma sıklığı en fazla artan girişimler şişmanlık ameliyatları. Bu konuda başı ABD ve diğer birinci dünya ülkeleri çekmekte. Bu açıdan ülkemiz de bir istisna değil ve bizde de yapılma sıklığının artması çok önemli ve iyi bir gelişme. Aslında yarım yüzyılı aşan bir geçmişi olan obezite ameliyatları 1990'lara, yani kapalı ameliyatların kapsamına girene kadar sadece çok sınırlı bir hasta gurubunda uygulanıyordu. İlk açık yöntemler ümit verici fakat ilkeldi. Ameliyatlar büyük kesiler ile yapılıyordu ve henüz kar/zarar oranları bilinmeyen, deneysel girişimler ön planda idi. Obezite ameliyatlarının bugünkü anlamda gündeme gelebilmesi 'laparoskopi' yani kapalı ameliyatların devreye girmesi sayesinde oldu. Kapalı ameliyat teknolojisinin tüm gelişme aşamalarını ilk olarak Japonya ve sonrasında da başta ABD ve değişik ülkelerde bire bir yaşamış bir hekim olarak obezite cerrahisi ile uğraşmam benim için de kaçınılmaz oldu. Yani laparoskopi; cerrahlar ile morbid obezler arasında bir köprü kurdu ve modern anlamda bir 'obezite cerrahisi' disiplini oluşmasına yol açtı.

ALKOL BAĞIMLILARINA AMELİYAT YAPILMAZ
Ameliyat hormonal hastalıklar yüzünden şişmanlayanlar için uygun mu? Kimlere ameliyat yapılamıyor ?
Ameliyat için şişmanlığın dış nedenle yani fazla yemekten olması lazım. Cushing sendromu, böbrek üstü bezinin sorunları gibi hastalıklara bağlı şişmanlıkta ameliyat yapılmıyor. Zaten morbid obezitenin yüzde 99 sebebi fazla yemek. Ameliyat için bir başka koşulumuz kişinin ciddi bir psikiyatrik hastalığının ve madde ya da alkol bağımlılığın olmaması. Bir de hastaların ameliyat kararından önce en az iki kez ve en az altı ay süre ile kilo vermek için uğraşmış ama başaramamış olması lazım.
100 KİLO BİRİSİNİN VKİ 30.8'DİR
Morbid obez olup olmadığımızı nasıl hesaplayabiliriz?
Vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplaması şu şekilde yapılır: Diyelim ki kilonuz 100 ve boyunuz 1.80; hesabı şöyle yapacaksınız: 1.8 x 1.8=3.24 100 / 3.24=30.8
VKİ'niz 30.8'dir.

Vücut kitle indeksi nedir? Vücut kitle indeksi nasıl hesaplanır?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.