Son Güncelleme: Cuma 07.04.2017
Plaza çalışanlarının daha fazla probiyotiğe ihtiyacı var
Stresli bir hayatınız mı var? Bir iş merkezinde bütün gün oturarak mı çalışıyorsunuz? Bağırsaklarınız ile ilgili şikayetleriniz mi var? Siz de bu modern zaman hastalıklarından probiyotikler ile korunabilirsiniz
Modern yaşamın hayatımızda bıraktığı hasarları en aza indirebilmek probiyotikler ile mümkün olabiliyor. Probiyotikler aslında bir nevi modern zaman hastalıkları olan stres, depresyon, ishal, kabızlık, bağırsak ve sindirim sistemi ile ilgili sorunlarda bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Probiyotik ve kaplama teknolojisinde uzmanlaşmış global bir lider olan, biyoteknoloji alanında Kore'nin öncü firmalarından CellBiotech'in Seul'deki probiyotik fabrikasında çift kaplamalı probiyotik teknolojisini yakından inceleme fırsatı bulduk. Danimarka, Finlandiya, Polonya, İspanya gibi pek çok ülkeye çift kaplamalı probiyotik ihracatı yapan CellBiotech, Türkiye'den de Nobel İlaç ile iş birliği içerisinde. Pediatrik Probiyotik, Prebiyotik ve Fonksiyonel Gıdalar Derneği ile Enfeksiyon Hastalıkları Derneği'nin Genel Sekreteri, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Ateş Kara, fabrika gezisi sırasında probiyotikler hakkında sorularımızı yanıtladı...
VÜCUDUMUZDA BİZİMLE YAŞIYORLAR
Vücudumuzda, bizimle beraber yaşayan çok sayıda mikroorganizma bulunur. Genel olarak mikrobiota olarak isimlendirdiğimiz bu mikroorganizmalar, bizim yaşamımız için gereklidir. Probiyotikler, canlı bakterileri ve mayaları içerir. Probiyotik; ya bizim mikrobiotamız üzerinden ya da direkt olarak kendi özellikleri ile bizim için fayda sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Bunlar arasında en önemlileri, laktik asit bakterileridir. Probiyotikler bağırsaklar için dost bakterilerdir. Bu bakteriler ile ilk olarak anne karnında iken karşılaşırız ancak asıl yoğun olan temas; normal doğum sırasında, annenin vajen florası ile temasla olur.
Doğal olarak en zengin probiyotik besin, anne sütüdür. Bu anlamda hayatımızın ilk altı aylık süreci sadece anne sütü almak, bağırsak florasının hayat boyu iyi kalması için en önemli kriterdir. Kefir, yoğurt, turşu gibi besinler ne kadar probiyotik olsa da; günlük ihtiyacımızı karşılayabilecek miktarda probiyotik içermezler. Diğer taraftan içerdikleri probiyotikler ne yazık ki sindirim yolunda, özellikle mide asidinden etkilenerek yaşamını yitirir ve gerçek hedef bağırsaklara çok az miktarda ulaşır. Örneğin günümüzde market raflarında satılan yoğurtlar üretim tekniklerinden ötürü yeterli miktarda probiyotik bakteri içeremezler. Bu besinlere hayatımızda yer vermeye devam etmeliyiz fakat tek başına probiyotik kaynağı olarak görmemeliyiz.
Probiyotiklerin yetersizliği başta sindirim sistemi rahatsızlıkları, bağışıklılık sisteminde düşüş ve buna bağlı hastalıkların gelişimi, özellikle kolon kanseri riskinin artması ve depresyon gibi hastalıklar ile ilişkilendirilir. Çocuklarda yapılan araştırmalarda ise özellikle alerjik hastalıkların oluşumunda rol oynar.
MODERN YAŞAM TEDAVİSİ
Her yaşta, hayatın her döneminde güvenilir probiyotik takviyeleri kullanılabilir. Özellikle anaokulu ve okul çağındaki çocukların bağışıklığını desteklemek için probiyotik destek almaları önemlidir. Ayrıca hazır gıda ile beslenen, stres altında, kapalı alanlarda çalışan plaza çalışanlarının bağışıklık sistemlerini güçlendirerek, sindirim sistemlerini düzenlemeleri açısından probiyotiğe ihtiyaçları vardır. Modern yaşamın getirdiği dezavantajları azaltabilmek için günümüzde insanlar mutlaka probiyotik destek almalı ve almış olduğu bu desteğe yönelik prebiyotik beslenme şeklini benimsemelidir. Probiyotikler aslında modern yaşam tedavisidir.
TEKNOLOJİ, RAF ÖMRÜNÜ UZATIYOR
Probiyotik takviyesinde özellikle teknolojisi, probiyotiklerin bağırsaklara ulaşmasını sağlayacak şekilde üretilmiş takviyeleri tercih etmeliyiz. Bu konuda çift kaplama (dual kaplama) teknolojisi çok önemli. Probiyotikler bu teknoloji ile hedef noktasına direkt ulaşabilirler. Çift kaplama teknolojisi probiyotik bakterilerin korunmasını ve bağırsağa canlı bir şekilde ulaşmasını sağlar. Çift kaplama teknolojisinin birinci katmanı peptid yapıdadır. Probiyotikleri sindirimden korur, mide asidinden etkilenmemesini, pH bağımlı salınım sistemin avantajı ile probiyotiklerin bağırsaklara canlı olarak ulaşıp kolonize olmalarını sağlar. İkinci katman ise polisakkarit yapıdadır. Bu katman bakteriyi ısı, nem, sıcaklık ve basınç gibi fiziksel faktörlere karşı korur, stabiliteyi artırır ve raf ömrünü uzatır. Kutu açıldıktan sonra bile son kullanım tarihine kadar etkilerini gösterir. Çift kaplama teknolojisi probiyotikleri mide asidi ve safra asidine karşı korur ve yararlanımını artırır.
EN SON HABERLER
- 1 "En sağlıksız gıda" seçildi: Hepimiz bayılarak yiyoruz! Sağlıklı hücrelerde adeta bomba etkisi yapıyor
- 2 Bağırsaklarınızın çürümeye başladığının ilk işareti! Yemekten sonra bunu hissediyorsanız...
- 3 Bilgisayar başında saatlerce oturanlar dikkat
- 4 Rus hekimler parmağı kesilmeli dedi Türk doktorlar kurtardı
- 5 Hasta eden "genleri" ortadan kaldırıyor! Bilim insanlarından açıklama: "Ömrü onlarca yıl uzatacak 5 adım"
- 6 5 bin yıllık tedavi şifa dağıtıyor! Geçmeyen dertlerine "arı iğnesi" çare oldu
- 7 Hafızayı zehir gibi yapan besin! Haftada 3 defa tüketmek unutkanlığı bitiriyor
- 8 Bilim insanlarından "kalbi 20 yaş gençleştiren" besin keşfi! Bunu yiyenin damarları baştan aşağı yenileniyor...
- 9 Gezegendeki "en sağlıklı besin" açıklandı! Bunu yiyen hastalık yüzü görmüyor
- 10 Çığ gibi büyüyen tehlike: Obezite