Son Güncelleme: Pazartesi 23.10.2017
Karalahanayı aşırı tüketmeyin
Tiroit bezi, vücudumuz için gerekli olan hormoları üretir. Eğer guatra yatkınlığınız varsa, tükettiğiniz karalahana miktarına dikkat edin
HORMON YAPIMINDAN SORUMLU
ŞİKAYETE YOL AÇMAZ
Özellikle nodüllü guatrlar, çoğunlukla herhangi bir şikayete yol açmadan tesadüfi olarak yapılan ultrason sonucunda ortaya çıkar. Hastalıkların tanısında kan testleri ve ultrasondan yararlanılır. Kan tetkikleri tiroidin çalışma düzeni hakkında fikir verirken; ultrason, tiroidin genel yapısı ve varsa nodüllerin özelliklerini gösterir. Gerekirse diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Eğer kan tetkiklerinde tiroidin fazla çalıştığına dair bulgular varsa sintigrafi yapılır. Sintigrafide de, nodülün sıcak ya da soğuk nodül olup olmadığı anlaşılır. Nodüllerde kanser şüphesi olursa, teşhiste altın standart olarak kabul edilen ince iğne biyopsisi yapılmalıdır.
İYOT MİKTARINA DİKKAT!
İyot eksikliğinde tiroit sürekli büyüme uyarısı altında kaldığından, kanser riski artar. İyot eksikliğinin ortadan kaldırılması ise ancak iyodun dışarıdan alınması ile sağlanır. Bunun da en kolay yolu iyotlu tuzdur. İyot yetersizliği gibi fazlalığının da vücut için zararlı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Ailesinde guatr olan bir kişinin, günde bir öğün iyotsuz tuz kullanması önerilir. Erişkinler için günlük iyot ihtiyacı 150 mikrogramdır. Bu miktar, hamilelikte ve emzirme döneminde artış gösterir. Deniz ürünleri, et, yumurta, süt ürünleri ve sebzelerde yeterli iyot bulunur. 1 gram iyotlu tuzda 77, bir kutu konserve ton balığında 34, 100 gram balıkta 60, 250 gram yoğurtta 154 mikrogram iyot bulunur.
TEDAVİ GEREKİR
Tiroitte birden çok nodül bulunması ve bunlardan birinin çok fazla çalışarak aşırı hormon üretmesi, tedavi gerektirir. Tedavi yollarından biri de cerrahidir. Ameliyatın kesin olarak düşünüldüğü grup ise tiroit kanserleridir. Tiroit kanseri, tüm kanserler arasında tedavi edilmesi en kolay hastalık olarak öne çıkmaktadır. Çünkü tiroit kanserlerinin yüzde 90'dan fazlası sadece cerrahiye yanıt vermektedir ve bunların bir kısmında, ek olarak radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir. Kesin ameliyat kararı verilmesi gereken hastaların ilk sırasında kanserli ya da kuvvetle kanser şüphesi olan hastalar gelir. İkincisi de hipertiroittir. Ancak bu durumda karar, hastanın özelliklerine göre verilmelidir. Örneğin; hastanın düzgün büyümüş ancak hacim olarak çok iri olmayan tiroidi varsa, ancak içinde nodül yoksa, bu hastalara ilk etapta ilaç tedavisi verilir, hastalığın seyrine göre daha sonra radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir. Buna karşın tiroit çok büyümüşse ve nodül de varsa ya da iyot tedavisinin yetersiz olacağı düşünülüyorsa, ilaç tedavisinden sonraki adım cerrahi olabilir. Üçüncü grubu ise; çoklu nodülü olmasına rağmen nodülleri birbirine çok benzeyen ve herhangi birine ince iğne biyopsisi yapma şansının olmadığı ya da baskıya neden olan guatrlar oluşturmaktadır. Bazen tiroit göğse doğru büyüme gösterir. Bu vakalarda tiroidin nefes borusuna baskı yapma ihtimali artmaktadır. Hastaların çoğu fark etmese de hafif nefes darlığı sorunu yaşarlar. Eğer hastanın cerrahiye engel bir durumu yoksa ameliyat edilir. Tiroit ameliyatlarında, daha sonradan problem çıkarmaması için dokunun tamamı alınmalıdır.
BAZI KIŞ SEBZELERİ DİKKATLİ TÜKETİLMELİ
SES TELLERİNE GİDEN SİNİRLER VE PARATİROİT KORUNMALIDIR
Tiroide komşu oldukça hassas yapılar vardır. Bunlardan biri, kişinin konuşmasını sağlayan ses tellerine giden sinirlerdir ve ameliyat sırasında bunlara çok yakın çalışılmaktadır. Bu sinirlerde herhangi bir hasar olursa hastanın sesi çıkmayabilir, sesi kısık kalabilir veya nefes alıp verme problemleri ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu sinirin mutlaka korunması gerekir. Ameliyat sırasında sinirin işlev görüp görmediğini cerraha bildirebilen sinir monitörizasyonu kullanılıyor. Bu yöntemin, bazı durumlarda sinir yaralanmasını önleyebilecek özelliklere sahip olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Ameliyat sırasında korunması gereken bir başka organ da paratiroittir. Görevi kalsiyum metabolizbasını ayarlamak ve parathormon üretmek olan paratiroit bezleri, D vitamini aracılığı ile kalsiyumun bağırsaklardan emilmesini sağlar, kemik ve kan arasındaki kalsiyum alışverişini ve böbreklerden kalsiyumun tutulma ve atılma işlemlerini kontrol eder. Bazen çıkarılması gereken lenf bloğunun bozulmaması için paratoriot de alınabilir. Böyle bir durumda paratiroidin uygun bir yere ekilmesi gerekir. Böylece paratoritlerin yüzde 90-95'i fonksiyonlarına devam edebilir.
EN SON HABERLER
- 1 Akciğerleri tüm toksinlerden arındırıyor! Doktorların kesinlikle tüketmelisiniz dediği o besin...
- 2 Pelin Karahan'a 1,5 ayda 8 kilo verdiren o diyet! Meğer sırrı çok basitmiş...
- 3 Şaşılığın tedavisi mümkün
- 4 Kan grubunuza dikkat! Bu kan grubundakilerin "demans riski %82 daha fazla"
- 5 Bilim insanları mucizeyi duyurdu! Kanser hücrelerini tek tek yakalayıp öldürüyor
- 6 Gözlerimizin önünde eridi! Diyet yapmadan 20 kilo veren ünlü isim açıkladı: "Her gün bunu yedim..."-
- 7 Kanserin ilk belirtisi ellerde ortaya çıkıyor! Eğer böyle görünüyorsa...
- 8 İklim değişti dünya alarmda
- 9 Aşırı öfke 40 dakika içinde ölüme sürükleyebilir! Kan damarlarını genişletip...
- 10 Gaziantep Şehir Hastanesi Obezite Merkezi Bölgeyi tedavi edecek