Tiroit hastaları şeker ve hazır gıdadan uzak durmalı
Tohumların bile genetiğinin değiştirildiği bir çağda en azından mevsiminde sebze ve meyveleri tüketmek, rafine gıdalardan, fast-food’dan ve şekerden uzak durmak tiroit hastaları için hayati önem taşıyor
Tiroit bezi vücudun orkestra şefidir ve tiroit hormonlarının dengede olmaması ciddi şikayetlere neden olur. Tiroit bezinden fazla hormon salgılanmasına hipertiroiti denir. Hastalarda çarpıntı, ritim bozuklukları, terleme, sıcak basması, sinirlilik, huzursuzluk, uyuyamama gibi belirtileri vardır. Tiroit hormonlarının az salgılanması ise, hipotiroidi olarak adlandırılır. Halsizlik, yorgunluk, kilo alma, saç dökülmesi, sabah uyanamama, cilt kuruluğu, kabızlık, isteksizlik, mutsuzluk en sık rastlanan belirtilerdir. Genellikle Hashimoto tiroitit sonrası tiroit hücrelerinin tahribi ile hipotiroidi meydana gelir. Tiroit ameliyatları sonrası da tiroit bezlerinin çıkarılması sonrası hipotiroiti gelişir. Hipotiroidi gelişen hastalara sentetik tiroit hormonu verilir. Ancak burada sorun hormon ilaçlarını almalarına karşın, hastaların bu şikayetleri tamamen geçmemesidir. Yapılan laboratuvar sonuçları normal olmasına karşın, hastalar özellikle halsizlik ve yorgunluktan yakınmaya devam ederler.
KİLO ALAN MUTSUZ NESİLLER
Bir toplumun yüzde 10'undan fazlasında görülen hastalıklara endemik hastalıklar denir. Hashimoto dünyanın pek çok ülkesinde endemik hastalık durumundadır. Ülkemizde de kadınların yaklaşık yüzde 35'inde Hashimoto hastalığı var. Halsizlik, yorgunluk, eklem ve kas ağrısı, saç dökülmesi, uyku sorunları, depresyon, adet düzensizliği, kilo alma, şişkinlik gibi sayısız şikayetleri olan çok sayıda hastanın yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Benzer şekilde tiroit ameliyatı olan hastaların çoğunda da bu belirtiler görülmektedir. Hashimoto hastalığının nedeni için pek çok neden sayılmakla birlikte, 10 yıl önce çok daha az rastlanan bu hastalığın, neredeyse kadınların yarısına yakınında görülmesi çok dikkat çekici. Fast-food çılgınlığı ile kilolu, mutsuz, halsiz nesiller oluştu. Bunların sonucunda da Hashimoto, Alzheimer, dikkat bozukluğu, insülin direnci gibi nedenleri aynı olan hastalıkları duymak olağan hale geldi. Tohumların bile genetiğinin değiştirildiği bir çağda en azından mevsiminde sebze ve meyveleri tüketmek, rafine gıdalardan, fast food dan, şekerden uzak durmak hayati önem taşıyor. Bu şekilde bağırsak geçirgenliğinin de önüne geçilecektir.
TEK TEDAVİSİ HORMON İLAÇLARI
Şu anda tüm dünyada uygulanabilen tek tedavi, hastalara ilaç olarak hormon verilmesidir. Buradaki problem, kan değerlerinin bu hormonlar ile normale dönmesine rağmen birçok şikayetin ortadan kalkmaması. Bunun için beslenme şeklini tamamen değiştirmek gerekiyor. Selenyum ve D vitamini gibi vitamin ve minerallerin doktor kontrolünde alınması lazım. Bunun da bir yaşam biçimi haline getirilmesi gerekiyor. Nasıl ki sedefi olan bir hasta onunla yaşamayı öğreniyorsa, Hashimoto ile de yaşamayı öğrenmek lazım çünkü haşimatoyu ortadan kaldırıcı bir yöntem ve tedavi yok. İlave mineraller ve vitaminler ile daha elle tutulur bir sonuç aldığımız zaman, lazer tedavisi yapılıyor. Lazer tedavisi ameliyatlarda kullanılan lazerin binde biri dozunda olup tiroit bezinin kanlanmasını artırıyor ve inflamasyonu (hücre içi iltihabı) azaltıyor. Bu etkisi sonucunda yeniden hormon yapımı artıyor ve inflamasyon azalınca da T3 hormonuna dönüşüm artıyor. Şu anda tedavileri yapılıp takip edilen 85 hastamız var ve hastalarımız eski hallerinden çok daha iyi durumda.
Tiroit bezi olmayan veya az çalışan hastalarda ana sorun aktif T3 hormonuna dönüşümün olmamasıdır. Bu dönüşümün sağlıklı olabilmesi için beslenmenin de sağlıklı olması gerekir. Rafine şeker ve tüm rafine gıdalar (beyaz undan yapılan börek, makarna, beyaz ekmek, kek, pide, beyaz pirinç, konserve gıdalar, hazır çorba, puding, her türlü alkollü içki, kola, hazır meyve suları, margarin) vücutta stres yanıt oluşturur. Bu stres yanıt sonucu kortizol salgılanır yani vücut bunu bir tehdit olarak algılar. Proteinleri bile yağ olarak depolar, bu nedenle hastalar az yeseler bile kilo vermekte zorlanırlar. Kötü beslenmenin böyle bir sonucu olduğu için çok dikkat etmek gerekir. Gluten içeren gıdaları (tahıllar) kesmek veya azaltmak, rafine gıdalardan uzak kalmak; şikayetlerin azalmasını sağlayacaktır.
STRES VE KÖTÜ BESLENME TEDAVİYİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
B12 VE D VİTAMİNLERİNDEN DESTEK ALINMALI
Selenyum, çinko, magnezyum, D vitamini, B12 vitamini; tiroit sağlığı için çok önemlidir. T4 hormonunun T3'e dönüşümü için de bu vitamin ve mineraller gereklidir. Tiroit hastalığı olmayan kişilerde T3/T4 oranı 0.017 olarak kabul edilmektedir. Bu oran tiroit hastalıklarında bozulur ve hücre içine T3 hormonunun girişi azalır. Bu girişi normal hale getirmek için sağlıklı beslenme önceliklidir. Unutulmamalıdır ki tek bir vitamin ve mineral bunu sağlayamaz. Bizlerin desteği kadar, hastaların da bu bilinçte olarak yaşam şekillerini değiştirmeleri gerekmektedir.
EN SON HABERLER
- 1 Güneşin öteki yüzü ürkütücü
- 2 Doğumları robotlar mı yaptıracak?
- 3 İnmenin nedeni kalbiniz olabilir
- 4 Tüm vücudu iltihaplardan arındıran mucize besin! Sadece 1 tane tüketmek sizi yeniden doğmuş gibi yapıyor...
- 5 Yalnızlık günde 15 sigara içmek kadar zararlı
- 6 Evlilik kemoterapi etkisi sağlıyor
- 7 Süt içiyor musunuz?
- 8 Midesinden çıkan taş herkesi şaşırttı
- 9 Dövme yaptırmanın bedeli ağır
- 10 Sigara kullanım yaşı 13’e düştü