Salı 24.04.2018
Son Güncelleme: Salı 24.04.2018

Gebelikte günde 5 gram sofra tuzu tüketilebilir

Peynir, ekmek, turşu, zeytin gibi günlük besinlerde de tuz bulunduğundan yemeklerdeki tuz, hamilelikte 5 gram ile sınırlandırılmalı

DENİZ ŞAFAK/BESLENME VE DİYET UZMANI
Yüksek tansiyon varsa kontrol altına alınmalıdır
Anne karnındaki bebeklerin tek besin kaynağı, annelerinin sunduğu kendi besin depolarıdır. Bebek, gereksinim duyduğu gıdaları, göbeğinde yer alan kordon aracılığıyla anneden temin eder. Bu nedenle annenin gebelik sürecinde tükettiği besin öğeleri bebek sağlığı için büyük önem taşır. Özellikle hamilelik dönemindeki tuz tüketimi, annelerin zihnini kurcalayan soruların başında gelir. Peki, gebelikte vücudun ihtiyaç duyduğu kadar tuz tüketmenin normal olduğunu biliyor muydunuz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Şafak, anne adaylarına tuz tüketimi hakkında bazı ipuçları verdi:
Hamilelik süreci, bir kadının en özel dönemlerinden biridir. Öyle ki doğru ve dengeli beslenmenin önemi bu dönemde bir kat daha artar. Doğru ve dengeli beslenme yalnızca bebeğin değil, annenin sağlığı için de çok önemli ve gereklidir. Bu nedenle tüketilen her besin, kontrollü bir şekilde alınmalıdır. Tuz da hamilelik sürecinde hiçbir zaman yasak değildir. Hatta bilinenin aksine gebelikte vücudun ihtiyaç duyduğu kadar tuz tüketimi normaldir. Ancak her besin öğesi gibi tuzu da kont-rollü tüketmek gerekir.
GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİ 5 GRAMI GEÇMEMELİ
Vücut, besinlerle birlikte günlük olarak belirli miktarda doğal tuz alır. Besinlerle tüketilen doğal tuzun yanı sıra gün içerisinde maksimum 5 gram kadar da sofra tuzu tüketilebilir. Çünkü peynir, ekmek, turşu, zeytin gibi günlük besinlerde de tuz bulunduğundan yemeklerdeki tuz 5 gram ile sınırlandırılmalıdır. Ancak bu tuz kullanımı önerisi, tansiyon problemi yaşamayan anne adayları için geçerlidir. Olması gerekenden fazla tuz tüketimi, gebelikte yüksek tansiyona neden olabilir.
TUZ KULLANIMINDA KONTROL ÇOK ÖNEMLİ
Yüksek tansiyon hamilelikten önce görülebileceği gibi hamileliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Hatta bu tansiyon, hamilelik sonlandıktan sonra kaybolabilir. Hamilelikte yüksek tansiyon olarak adlandırılan 'Preeklempsi', çoğunlukla hamileliğin 20'nci haftasından sonra ortaya çıkar. Erken dönemde görüldüğünde tedavisi mümkün olan bu tansiyon türü, geç dönemde annenin ve bebeğin hayatına mal olabilen ciddi bir hastalıktır.
Preeklempsi'nin nedeni tam olarak bilinmediğinden, hamilelik öncesinde yüksek tansiyon gelişimini tahmin etmenin ya da önlemenin bir yöntemi yoktur. Tanı koyulduktan sonra ise tedavi büyük önem taşır. Bu dönemde uzmanlar uygun ilaç tedavilerini uygulayacaktır. Anne adayının da beslenmesinde dikkat etmesi gereken önemli noktalar olacaktır. Bu nedenden tuz kullanımı da kontrollü olmalıdır.
DENİZ VEYA HİMALAYA TUZU ARASINDAN SEÇİM YAPILMALI
Beslenme sırasında alınan tuz iyi kontrol edilmelidir. Özellikle gebelikte mümkün olduğu kadar az tuz kullanılmalıdır. Fakat tansiyon çok yüksek seyrediyorsa tuz tamamen kısıtlanmalıdır. Ayrıca kullanılan tuza da dikkat edilmelidir. Tuz seçimi; doğal tuzlardan olan kaya tuzu, deniz tuzu veya Himalaya tuzu arasından yapılmalıdır. Hipertansiyon veya iyotla ilişkili bir sağlık sorunu yoksa bu tuzların iyotlu olanları tercih edilmelidir. İnce tuzlar ise, gebelik döneminde pek tercih edilmemelidir.
DOĞRU BESLENME İLE SAĞLIKLI GEBELİK MÜMKÜN
Tansiyonun yükselişi, annenin kilosuna ve tansiyon durumuna uygun bir egzersiz programı ile önlenebilir. Kendi başına yapılacak egzersizlerin riskli olduğu ve tansiyonda ani yükselişlere zemin hazırlayabileceği bilinmelidir. Egzersiz esnasında mutlaka nabız kontrolü yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Tanının ardından alınacak önlemlerle hipertansiyon korkutucu bir hastalık olmaktan çıkacaktır. Beslenme, egzersiz ve ilaç kullanımı doğru programlanırsa gayet sağlıklı bir hamilelik geçirilebilir.

OP. DR. BETÜL GÖRGEN/KADIN HASTALIKLARI, DOĞUM VE TÜP BEBEK UZMANI
Şekerli içecek tüketen kadınların gebelik şansı daha az
Şekerin bir zararı daha ortaya çıktı! Tüp bebek tedavisi sırasında şekerli içecek tüketen kadınların gebelik şansı daha az oluyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Harvard Üniversitesi'nde yapılan araştırmanın sonuçları hakkında şu bilgileri verdi: YÜZDE
16'LIK BİR
DÜŞÜŞE NEDEN OLUR
Günde bir adetten fazla şekerli içecek tüketimi, gebelik şansında yüzde 16'lık bir düşüşe neden oluyor. Günde bir kez tüketilen şekerli içecekler ise gebe kalma şansını yüzde 12 azaltıyor. Şekerli içecekler yumurta sayısını ve olgunlaşmasını azaltırken, yüksek kalitede embriyo gelişimini de olumsuz etkiliyor. Şeker aynı zamanda stres hormonlarının salınımını da uyararak, üreme sisteminin işleyişini bozuyor. Yüksek kan glikoz seviyesi yumurta ve embriyonun kalitesini düşürüyor.
AROMALI VE ŞEKERLİ SÜT, ŞEKERLİ SODALAR...
Özellikle yazın tüketilen milkshakeler (aromalı ve şekerli süt), şekerli sodalar, sukroz (bir şeker türü) ya da mısır şurubuyla tatlandırılmış enerji içecekleri; olgun ve kaliteli yumurta sayısının azalmasına ve embriyo kalitesinin düşmesine sebep oluyor.
DIŞARIDA YEMEK, ERKEKLERDE KISIRLIK YAPABİLİR!
Gıderek artan dışarıda yeme alışkanlığı, cinsiyeti etkileyen kimyasallara maruz kalmanıza neden oluyor. Phthalates isimli kimyasal, özellikle kısırlık ve de erkek çocuklarında cinsel gelişimle yakın ilişkiye sahip. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, dışarıda yediğimiz birçok yiyecekte bulunan cinsiyete özgü kimyasallar ve etkileri hakkında şu bilgileri verdi:
YÜZDE 35 DAHA FAZLA TOKSİK KİMYASALA MARUZ KALIYORLAR
Sık sık dışarda yemek yiyen kişiler, evde yiyenlere göre, yüzde 35 daha fazla toksik kimyasallara maruz kalıyorlar. Phthalates adı verilen bu kimyasallar, plastik yapımında kullanılıyor; plastiğin güçlü ve fleksibl olmasını sağlıyor. Plastik, restoran endüstrisinde önemli bir materyal. Özellikle de fast food restoranlarda. Eğer plastik bükülebiliyor ve gerilebiliyorsa içerdiği materyel 'plasticizer' adını alıyor. Madde sıcaksa plastikten kolayca salgılanıyor ve çok uzun süre depolanabiliyor. Bu maddeler gıda yoluyla insan vücuduna sızabiliyorlar.
HAMBURGER DAHA FAZLA TOKSİN İÇERİYOR
Özellikle dışarıda sıcak servis edilen gıdalar yemeyi seviyoruz ve ne yazık ki sıcak, phthalateleri serbest bırakıyor. Ambalajdan dışarı bir kez salınırsa; bu maddeleri solunum, temasla veya yiyerek alıyoruz. Özellikle hamburger ve sıcak sandviçler, diğer gıdalara göre daha fazla toksin içeriyorlar. Bu toksinler, gebeler ve gelişme çağındaki çocuklar açısından daha tehlikeli. Bu maddeler çocuklarda nörolojik gelişimi etkiliyor ve eğitim başarısını düşürüyor. Erkek çocuklarda gelişimi bozuyor ve hormonal problemlere sebep oluyor. Phthalates, özellikle kısırlık ve de erkek çocuklarında cinsel gelişimle yakın ilişkiye sahip. Bunda dolayı bu kimyasallara 'cinsiyete özgü' kimyasallar deniyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.