Pazartesi 30.03.2020 13:08

Kan nakliyle koronavirüs tedavisi…

Koronavirüs ile mücadeledeki kritik kurumlardan biri olan Kızılay, salgına karşı hangi çalışmaları yürütüyor? Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, plazma tedavisinin detaylarını anlattı: "Hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş, kanında da 2 haftadır virüs bulunmayan gönüllü bağışçılarımızı alıyoruz ve plazmalarını alıyoruz. Sıvı kısmını alıp diğer kısmını geri veriyoruz..."

Kızılay en köklü kurumlarımızdan biri. Başımız sıkıştığında, her türlü felakette ilk yardımımıza koşacak kurum. Koronavirüs pandemisinde Kızılay'ın çalışmaları neler? Habertürk'ten Esra Boğazlıyan'a konuşan Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, merak edilen soruları yanıtladı. Asli vazifemizin 3 sac ayağı var Kızılay olarak. Biri afetler, diğeri insani yardım. 3.'sü de toplum sağlığı. Bu yaşadığımız korona pandemisi biyolojik afet. Koronavirüs Wuhan'da ortaya çıktığı andan itibaren ki Kızılay refleksleri itibariyle bu tür afetlere hazır. Bir afet operasyon merkezi ve ekibi oluşturduk.

Çok hızlı bir şekilde Kızılay Eylem Planı yaptık. Çalışanlarımızın tamamını ön safhada duracakları için kendilerini nasıl koruyacakları konusunda eğittik. Hijyen setlerini tedarik ettik ve toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalara başladık. Ocak ayındaki bu çalışmalarla birlikte eğitim içerikleri oluşturduk. El nasıl yıkanır, sosyal mesafe nedir, kendimizi nasıl koruruz gibi dijital içerikler oluşturduk. Genç Kızılay gönüllülerimizi eğiterek sahaya çıkarttık. İnsanlara 'Bakın bir korona salgını geliyor' diye bilgilendirmeye başladık. Bir taraftan da Kızılay'ın iş sürekliliği planını yaptık. Bizim ciddi bir dijital altyapımız var. Zorunlu olmayan ofislerimizi home-ofis haline getirdik. Tüm çalışanların iznini kaldırdık va sahaya sürdük. İlk fazı böyle oluşturduk. 2. Fazda ise ihtiyaç sahibi olan ve olabilecek insanlarımız için paketler hazırladık.

'150 SAHRA HASTANESİNİ TESLİM ETTİK, 300 ÇADIR HASTANE DAHA ÜRETİYORUZ'

İlk korona vakası çıktıktan sonra Sağlık Bakanlığı'mız ile ulusal pandemi eylem planı çerçevesinde bazı görevler verdi. Öncelikle vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi göreviydi. İkincisi beslenme ve barınma temelli hazırlanmamız için talimat verdi devletimiz. Yurt dışından Türkiye'ye gelen ve karantinaya alınan vatandaşlarımızın ki 16 bin kişinin 14 gün boyunca bütün yemeklerini karşıladık. Hala da karantina altında tutulanlar var. Tüm öğünlerini ve ihtiyaçlarını 2500 Kızılay çalışanı hizmet verdi. Bu süre zarfında sınır bölgelerimizde, özellikle İran-Gürcistan sınırlarında karayoluyla Türkiye'ye gelmek durumunda olan vatandaşlarımız için o hat boyunca sahra hastaneleri kurduk. Türkiye içine sokulmadan o noktada karantinada tutulmaları için 150 civarında sahra şişme çadır hastanemizi Sağlık Bakanlığı'na verdik. Şu anda da ülkemizin tek afet çadır üreticisi olan şubat ayının başından beri sahra hastanesi üretimi devam ediyor. 150 sahra hastanesini teslim etmiştik, şimdi 300 sahra hastanesi daha hazırlıyoruz.

'GÜNDE 5 HASTANE ÜRETİYORUZ'

Önümüzdeki süreçte bu sahra hastanelerine ihtiyaç duyulacak gibi ki şimdiden bir hastane bahçesinde böyle bir uygulama var...

Günde yaklaşık 5 hastane üretiyoruz. Çadır birimlerimizdeki izinleri de kaldırdık. 2020 zaten kötü başladı. İdlib krizi, göç dalgası, deprem bölgesi. Avrupa'ya göç dalgası başladı. Edirne hattındaki göçmenlere de hizmetlerimiz oldu.

Bizim 13 ülkede delegasyonumuz var. 13 ülkede faaliyetlerimiz var. O ülkelerde de Kızılaycılar korona salgınına karşı oralardaki faaliyetlerine devam ediyor. Nasıl korona salgını var diye Dışişleri Bakanlığımız bütün delegasyonları kapatmıyorsa bizim de oralarda hizmetlerimiz devam ediyor. Bizim burada da yurt dışında da hizmetlerimiz sürüyor. Örneğin Cerrahpaşa ve Çapa'dan bizimle temas edildi. N95 maskeler, kişisel tulumlar, eldivenler kargoladık. Birer kamyonet tıbbi destek gitti. Türkiye içinde de anadoludan aile sağlığı merkezlerinden talepler geldi kargoladık. Erbil'deki mesele şuydu. Erbil Kuzey Irak'ta önemli bir merkez. Binlerce Türk yaşıyor. Onları hizmet eden bir hastaneye oradaki delagasyonumuz oradan tedarikle destek sağladı. İtalya'ya sadece buradan gitti. İtalya'nın hali gerçekten içler acısı bir durumdu. Benim de başka bir kimliğim daha var. Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu'nun Ortasya ve Avrupa Başkanı'yım. Çok sayıdaki ülke bizden yardım talep etti. İtalya, İspanya, İngiltere, Yunanistan gibi birçok ülke. Bunların birçoğunu küresel kaynaklar bularak tedarik ettik. Ama İtalya'daki durum şöyleydi; İtalyan Kızılhaç görevlileri ağlayarak evlerden cenaze çıkardıklarını ve durumun çok kötü olduklarını ifade ettiler. Türkiye'de de krizin bu seviyeye varmadığı bir dönemde bu desteği yaptık. Ama daha fazlasını biz Türkiye'de hazırladık sağlık çalışanlarımız için. Bizim tarihimize bakıldığında en zor günde yardım talep eden insanlara destek vermiştir. Bizim için her zaman önce can, sonra canan. Faaliyetlerimizin büyük kısmını ülkemiz için yapıyoruz ama bir taraftan da etrafımızda bizi de etkileyebilecek bir dünya var. Faaliyetlerimizi, bütçelememizi yüzde 99 oranında yurtiçine ayırdık.

'MASKE FABRİKAMIZ VAR, NİSAN SONU ÜRETİME BAŞLIYORUZ'

Maske üretim kapasitemizi 2. Dünya savaşı döneminde kimyasal gaz ve silahlara karşı Kızılay'ın kurduğu bir maske fabrikası var. Bu maskelerle ilgili imalat kararını verdik. Nisan'ın sonunda imalat başlayacak. Yüksek kapasiteli bir makine satın aldık ama makinenin Türkiye'ye intikalinin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Hızla yüksek kapasiteli bir maske imalatımız olacak. Ancak bu süre zarfında yüksek nitelikli olan Çin'deki çok büyük bir üreticiyle bağlantı kurarak tedarik ediyoruz. Hızla bir şekilde ihtiyaç duyan sağlık personeline dağıtıyoruz. Sağlık Bakanlığı da yaptı 3 milyon N95 maskesi tedarik etti. İhtiyaç artarsa hem dışardan ithalat hem de içerde üretim kapasitesi oluşturuyoruz.

ELDİVEN KORUYUCU DEĞİL…

Kişisel koruyucuyu bilinçli kullanmamız gerekli. Koronada yüksek bir farkındalık oluştu. Herkes tedbir almaya çalışıyor. Maske takmalıyım, eldiven takmalıyım diye düşünüyor. Bir afet tıbbı uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki; sağlıklı insanların maske takması riski artırıyor. Özellikle eldiven kesinlikle koruyucu değil, bulaş riskini çok artırıyor. Sahte bir güven duygusu oluşturuyor. Sağlıklı insanların maske takmaması gerekiyor. Çünkü diyelim ki küçük bir damlacık almış olabilirsiniz, sizi hasta etmeyecek ölçüde. Ama vücut bunu havalandırma yoluyla atabiliyor. Siz maske takarak bunu engelliyorsunuz. Profesyonel maske noktasında bir sıkıntı yok.

'İLK ETAPTA 50 MİLYON LİRALIK YARDIM YAPIYORUZ'

81 ilimizde ve ilçelerimizde Kızılay teşkilatlarımız var. İçişleri Bakanlığı'nın Vefa gruplarıyla işbirliği halinde. Sahadayız zaten. Vefa grubu dışında da ihtiyaç sahibi insanlarımızın listeleri var. İhtiyaçları gideriliyor. İlk etapta 50 milyon lira ayırdık. Tüm ihtiyaç sahibi olanlar için. Yardım paketlerini ulaştırıyoruz ihtiyaç sahiplerine. Ya65 yaş üstü 10 milyonu aşkın vatandaşımız var. Yalnız yaşayan 1.5 milyon 65 yaş üstü vatandaşımız var. Kendi geçimini sağlayabilecek varlıklı insanlarımız var. Onlar sadece sipariş veriyorlar. Örneğin bir yaşlı vatandaşımız köpeğini gezdirmemiz için bile arıyor, onlara da yardımcı oluyoruz.

İlk etapta bir kampanya başlattık. 'Bu hilal bu ülke için var' isminde aslında toplumsal dayanışma kampanyası. Herkesin kendi yakınlarından başlamak üzere ihtiyaç sorması, dayanışmasını istiyoruz. Öncelikle acil olarak 75 bin aileye işini kaybeden ailelere 400'er lira nakit destek veriyoruz. Pandemiyle beraber başladık. 50 milyonluk paketin içinde var. Artıracağız. 150 bin yeni doğum yapmış annemize 150'şer liralık destek. 150 bin aileye gıda, 100 bin aileye hijyen kolisi, 20'ye yakın aş evimiz var. İhtiyaç sahibi olan insanlarımıza günlük sıcak yemek sevkiyatları. Kampanyada toplanacak paraların tamamını, zekat, fitre tüm yardımları Türkiye'nin içindeki bu gruba yönlendireceğiz.

BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATILDI

Korona kampanyamızı 'Bu hilal seninle var' kampanyamızı yeni başlattık. AB'den 10 milyon liralık destek aldık. Bir taraftan da İslam Kalkınma Bankası'yla proje hazırladık.

KORONAVİRÜS KAN YOLUYLA BULAŞMIYOR

Aldığımız kanların kanların bir miyadı var. Trombosit 5 gün yaşıyor, eritrosit 40 gün yaşıyor. Hemen ihtiyaç sahibine ulaştırmak durumundayız. Günlük süt gibi her gün 9 bin ünite kanı 1500 hastaneye ulaştırmak zorundayız. Kazalar devam ediyor, lösemili çocuklarımızın kan ihtiyaçları devam ediyor. Korona nedeniyle yoğun bakıma alınan ve çoklu organ yetmezliği yaşayan ve kan ihtiyacı doğan vakalarla da karşılaşıyoruz. Acil olmayan ameliyatlar yapılmıyor ama en az günde 4-5 bin ünite kan toplamamız gerekiyor. Bu konuda duyarlılık oluşması gerekiyor. Kızılay'a gidersem bana korona bulaşır, kan verirsem korona bulaşır gibi düşenceler var. Koronavirüs kan yoluyla bulaşmıyor. Kızılay kan merkezleri bir hastane değil. Sağlıklı insanlar geliyor. Önlemler üst düzeyde. Bu dönemde de kan bağışlarının sürmesini istiyoruz. Bu durumda da başka bir ümit daha ortaya çıktı.

'KAN NAKLİYLE KORONA TEDAVİSİNE BAŞLIYORUZ'

Hacettepe Üniversitesi, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'yla 3'lü bir çalışma yürütüyorduk. Sağlık Bakanımızla irtibat kurduk. Bilim Kurulu da Sağlık Bakanımız da onay verdiler projenin ilerletilmesi için. Aslında bu 50 yıldır hekimlerin bildiği bir yöntem. Hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş, kanında da 2 haftadır virüs bulunmayan gönüllü bağışçılarımızı alıyoruz ve plazmalarını alıyoruz. Sıvı kısmını alıp diğer kısmını geri veriyoruz. Plazmada ne var? İmmunglobolin dediğimiz antikorlar var. Bu immunglobilinler, yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısına girmiş, durumu kötüye giden riski yükselmiş vatandaşlarımız için onu uçurumun kenarından çekip alabilecek bir tedavi edici özelliği var. Önümüzdeki günlerde, ilk grup hastalarımız iyileşmeye başladı. Bu hastalarımızla temas kuracağız. Gönüllü olacak vatandaşlarımızın plazlamalarını alıp sofistike bir lojistik sistemle. Çünkü bunlar saatler içinde yoğun bakımlarda durumları kötüleşen insanlara yetiştirilmesi gerekiyor. Ülke genelinde 20'ye yakın noktamızda plazma farez dediğimiz aferez cihacımız var. 100 civarında cihazımız var. Bazı üniversite ve eğitim hastalerimizde de bu cihazdan bulunuyor. İyileşen hastaya şu mesajı vereceğiz: Sen bir kahramansız. Hastalandın ama iyileştin. Hadi şimdi ağır hastalar için bu kahramanlığını kullan diyeceğiz.

NE KADAR SÜRE İÇİNDE HAYATA GEÇER?

Bu haftayı hazırlıkla tamamlayacağız. Sonraki hafta da yavaş yavaş iyileşmiş olan hastalardan bu plazmaları almaya başlayacağız. Plazmanın içindeki bu immunglobinle teker teker ayrılarak ilaç haline getirilmesi daha ileri bir teknoloji. Bunun için de çalışmamız devam ediyor. Fraksinasyon yapabileceğimiz altyapıyı da oluşturacağız. Konuyu Cumhurbaşkanımıza da Maliye Bakanımıza da ilettik. 20 milyon euro kadar bir destek verilecek. Ülke genelinde daha yüksek plazma depolayabileceğimiz bio bankalar kuracağız. Bu biobankalar hem korona döneminde destek olacak altyapı olacak, bundan sonra da benzer durumlar olduğunda hızlıca harekete geçebileceğiz.

KIZILAY'IN HASTANELERİ…

Kendi hastanelerimizde de kapasitelerimizi mümkün olduğu kadar koronalı hastalara ayırdık. Zaten Kayseri hastanemiz Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi hastanesi olarak ilan edildi. Kartal'da da yatakları artırarak yaklaşık 200-300 yatak koronalı hastamızı kabul edebilecek haldeyiz. Yoğun bakımlarımız da var.

Biz numuneleri alıyoruz, Sağlık Bakanlığı'mıza gönderiyoruz. Şöyle bir şey yaptık biz. Türkiye'de koronavirüs gibi patojenleri moleküler düzeyde tespit edebilecek psr dediğimiz çok hızlı çalışan yüksek kapasiteli cihazlarımız var. 4 noktada vardı, bu psr sistemlerimizdeki kapasitemizin yarısını biz Sağlık Bakanlığı'na aktardık. Günlük 4 bin korona test edebilecek cihazlarımızı Ankara ve İstanbul'da Sağlık Bakanlığı'na teslim ettik.

'GÜNDE 4 BİN KORONA TESTİ YAPABİLECEK CİHAZIMIZI BAKANLIĞI VERDİK'

İlk vaka çıktığı anda Sağlık Bakanlığı'na bu altyapı sistemimizin kullanılmasını teklif ettik. Bir taraftan bizim kan hizmetleri için ihtiyaçlarımız devam ediyor ama acil ameliyatlar hariç operasyonlar ertelenince günlük 9 binden 4 bin ünite kana ihtiyaca düşünce günde 4 bin korona testi yapabilecek bu cihazlarımızı Sağlık Bakanlığı'na teslim ettik. Bizim cihazlarımız ama Sağlık Bakanlığı işletiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.