"Aşı toplumda bütün hastalıklara karşı oluşturulabilen bir tedbirdir"

Aşının çocukluk döneminde olduğu kadar erişkin dönemde de önemli olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Koçer, "Yani bir tetanoz hastalığı veya diğer erişkin aşılama tipleri maalesef insanlarda aşıya karşı ön yargı gelişiyor. O yüzden aşı, virüs ve bakteri dediğimiz enfeksiyonlara karşı, onların zayıflatılmış şeklini vücuda vererek ve vücudun buna karşı bir bağışıklık oluşturmasını sağlayarak hastalığı daha az seyirli ya da daha hafif atlatmamızı sağlayan elimizdeki en güçlü silahtır. O yüzden özellikle Covid döneminde, farklı aşılardan ülkemizde olan Çin aşısı grip ve benzeri virüslere karşı kullandığımız aşıda da etkili olan, aktivitesi düşürülmüş virüs aşısını kullanıyoruz. Aslında grip aşısına benzer bir aşı. Koruyuculuğu ciddi derecede önemli. Basında koruyuculuğu az olduğu şeklinde haberler yansıyor ancak en azından yüksek riskli hastalığı yüzde yüz önlüyor. Daha hafif atlatılmasını ve hafif seyirli geçirilmesini sağlıyor. O yüzden mutlaka her bireyin aşılanması ve toplum bağışıklığının kazanılması gerekiyor. Bizim için en önemli faktör bu" dedi.

"AŞININ VİRÜSE KARŞI EN BÜYÜK SİLAH OLDUĞUNU UNUTMAMAK GEREKİYOR"

11 Mart'tan bu yana dünyada ölümlere neden olan bir hastalık yaşandığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Koçer, "Maske, izolasyon ve el temizliğinin aşı kadar önemli olduğunu burada vurgulamamız gerekiyor. Herkesin mutlaka zamanı geldiğinde aşılanması toplum bağışıklığı açısından çok önemli. Bir çoğumuz bu dönemi acı ya da tatlı yaşadı. Kimileri yakınlarını kaybetti, kimilerinde ise kronik hastalıklara sebep oldu. Covid sonrası dönemde de çok ciddi genetikleri görüyoruz 2-3 ay sonra. O yüzden daha kötü şeyler olmadan tedbirleri almak çok önemli ve aşının virüse karşı en büyük silah olduğunu unutmamak gerekiyor. Herkesin bu konuda duyarlı olması ve ülkemizde hangi aşı olursa onu olmasını hepsinden rica ediyoruz bir hekim olarak" ifadelerini kullandı.