Giriş Tarihi: 30.1.2021 14:03 Son Güncelleme: 30.1.2021 14:05

10 kişiden birinde görülüyor!

Toplumda her on kişiden birinde ömrünün herhangi bir aşamasında taş oluştuğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Soyan, “Yaşamınız boyunca yüzde 5-10 taş oluşturma riski var. Erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha sık görülmektedir” dedi.

Üriner sistem taş hastalığının, üroloji pratiğinde en sık rastlanan hastalıklardan biri olduğunu ve erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla görüldüğünü ifade eden Op. Dr. Hüseyin Soyan, Taş Hastalıkları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Soyan, "Böbrek taşları idrardaki maddelerin kristaller oluşturması ve bu kristallerin büyüyerek taşlaşması sonucu gelişir. Bazı koşullar bu durumu kolaylaştırmaktadır. Taş oluşumu için en uygun ortam konsantre idrardır. Böbrek taşları, konsantre idrarda çekirdek kristallerinin oluşması, bu kristallerin çökmesi ve büyümesi sonucunda oluşurlar. Taş oluşumu için oldukça elverişli olan bu ortamın en kolay tedavisi bol su içmektir. Böbrek taşı oluşumunu kolaylaştıran diğer bir faktör de idrar yollarında oluşacak tıkanıklıklar. Herhangi bir nedenle gelişen tıkanıklık idrarda kristallerin oluşmasını ve çökmesini kolaylaştırır" diye konuştu.

"GENETİK FAKTÖRLER"

Genetik ve coğrafi koşulların taş hastalıkları üzerindeki etkisi hakkında Dr. Soyan, "Ailenizde böbrek taşı düşüren birinin olması sizin için de bir risk oluşturur. Genetik faktörler böbrek taşı oluşumu için oldukça önemlidir. Kalsiyum taşlarının, yaklaşık yüzde 50'sinde genetik geçişin etkili olduğu bilinmektedir. Böbrek taşlarının büyük çoğunluğunu kalsiyum taşları oluşturmaktadır. Kalsiyum taşlarını oluşması için de en önemli risk faktörü, idrarda kalsiyum miktarının yüksek olmasıdır. İdrardaki kalsiyumun yüksek olması ise genetik olarak nesilden nesile aktarılabilmektedir. Bu da taş oluşumu için yeterince büyük bir risk faktörüdür" şeklinde konuştu.
"BELİRTİLER"

İdrar yolları taşları eninde sonunda sıklıkla ağrıya neden olurlar diyen Op. Dr. Hüseyin Soyan, "Ağrı genellikle iki şekilde oluşur. Bunlardan en sık görüleni ve en önemlisi renal kolik dediğimiz, böğüre veya kasığa bıçak saplanır tarzda olan ağırlardır. Bu ağrılar çok şiddetli olup, genellikle bulantı-kusmayla beraberdir. Taşların yaptığı diğer ağrı şekli kolik tarzı olmayan künt ağrılardır. Bu ağrılar hafif ağrılar olup, genellikle devamlılık arz ederler. Böbrekten çıkmış idrar yolarına düşmüş taşlar kasıkta ağrı yaptıklarından sağ tarafta apandisitle karışabilirler. Klinik olarak hastalarda ikinci sıklıkta görülen bulgu idrarda kan görülmesidir. Bu durum makroskopik ve mikroskopik olmak üzere hastaların yüzde 85'inde bulunur. Nadiren tam tıkanıklık durumlarında hiç kan görülmeyebilir. Taş hastalarında, tıkanıklığa bağlı olarak enfeksiyonlarda sık görülmektedir. Enfeksiyon çok basit formda olabileceği gibi, ağır böbrek iltihabına dahi yol açabilir. Bu durumlarda ateş sıklıkla vardır" ifadelerini kullandı.
"YAN ETKİLERİ"

Taş haslığı tedavi edilmediği taktirde taşın lokalizasyonu ve boyutuna bağlı olarak, şiddetli ağrı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ve kronik böbrek yetmezliği ve böbrek fonksiyon kaybına giden çok tehlikeli sonuçlar oluşturabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Hüseyin Soyan, 30 ile 50 yaş arasında olanların risk altında olduğunu belirti. Toplumda her on kişiden birinde ömrünün herhangi bir aşamasında taş oluşacağını söyleyen Soyan, bu durumun erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha sık görüldüğünü en yüksek risk grubunun ise 30 ile 50 yaş olduğunu vurguladı.


"SIVI ALIMI ÖNEMLİ"

Taş rahatsızlığı yaşayanların yaklaşık yarısı sonraki 10 yıl içinde tekrar taş oluşumu ile ilgili problem yaşamaktadır diyen Üroloji Doktoru Op. Dr. Hüseyin Soyan, ifadelerine şöyle devam etti: "Bazı şeylere dikkat ederek taş oluşum riski en aza indirilebilir. Günde yaklaşık 2 litre idrar çıkaracak kadar sıvı alınmalıdır (önemli kısmı su olarak). Taşların büyük kısmı kalsiyum içerikli olduğundan önceleri kalsiyumlu gıdalar yasaklanırken günümüzde kalsiyumun taş oluşumunu önleyici etkisinin bile olduğu saptanmıştır. Ancak çok nadir durumlarda (barsaktan kalsiyum emilimi aşırı olan, çok yüksek dozda kalsiyum tabletleri alan hastalar gibi) kalsiyum, taş oluşum riskini arttırmaktadır. D vitamini takviyeli yiyecekler ve kalsiyum bazlı antasitlerden kaçınılmalıdır. Hayvansal gıdalar aşırı tüketilmemelidir. Diyette tuz kısıtlanmalıdır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.