Pazartesi 22.03.2021 16:34
Son Güncelleme: Pazartesi 22.03.2021 16:34

Çikolata kisti kansere dönüşür mü?

Daha çok üreme çağındaki kadınlarda görülen, genellikle belirti vermeyen ve toplumda genellikle çikolata kisti olarak bilinen ‘endometrioma’ hastalığının bazı kanserlerle ilişkisi olabilir. Yapılan çalışmalar bu konuda henüz net bir bilgi vermese de, tüm kadınların rutin muayene ve tetkiklerini aksatmamaları hayati öneme sahip

Endometriozis en kısa tanımıyla; rahmin en iç tabakasını oluşturan yapıların rahmin dışında bulunmasıyla (karın boşluğu ya da yumurtalıklar gibi bölgelerde) kendini gösteren, kadınlık hormonlarına bağlı yaygın bir jinekolojik hastalık. Kadınların önemli bir kısmında "çikolata kisti" de görüldüğü için hastalık toplumda bu adıyla daha çok biliniyor. Rahmin iç tabakasındaki dokuların rahim dışına çıkarak yumurtalıklarda yol açtığı etkiyle oluşan bu durum, kadınlar için önemli bir kaygı nedeni. Kadınların ve ailelerinin yaşam kalitesini ciddi oranda etkileyen endometriozis, kısırlığın da önemli nedenlerinden biri. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Dede, özellikle endometriozis ile kanser arasındaki ilişkiyi, son yayımlanan bilimsel çalışmaları dikkate alarak değerlendirdi...

HANGİ ŞİKAYETLERE NEDEN OLUYOR?

Tıp dünyasında teoriler hastalığı olarak da ün yapmış 'endometriozis'in nedenine dair en çok üzerinde durulan, 'retrograd menstruasyon', yani adet döneminde kan akımının vajene doğru değil, tüpler yardımıyla karın içine olması. Neden olduğu şikayetler; ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki, ağrılı dışkılama ve çocuk sahibi olma güçlüğü şeklinde olsa da çoğu zaman belirti vermeyebilir. Endometriozis için bilinen en önemli 2 risk faktörü ise 11 yaş öncesinde başlayan adet kanaması ve ağır, uzun süren adetler.

TANI VE TEDAVİ SÜREÇLERİ

Sorunun tedavisinde, hastalığın ilerlemesini önlemek ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirmek için erken tanıya odaklanmak önemli. Tanı, biyopsi ve laparoskopi gibi yöntemlerle konsa da, kesin tanı için hastalığın farklı formları ultrasonografi ve MRI ile tespit edilebiliyor. Tedavi planında ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları, hormonlar, ilaçlı rahim içi araçlar, geçici menopoza sokan iğneler gibi yöntemler mevcut. Tüm bunlarla birlikte veya bazen bu tedavilerin sonrasında da cerrahi tedaviler uygulanıyor. Eğer cerrahi tedavide de başarı sağlanamaz ve şikayetler devam ederse son seçenek olarak rahmin, yumurtalık ve tüplerin alınması öneriliyor. Unutulmamalıdır ki; endometriozis, uygun şekilde tedavi edilmediğinde hastanın yaşam kalitesini, sağlığını önemli ölçüde tehlikeye atabilen ağrı ve kısırlıkla seyreden zorlu bir hayata neden oluyor.

KANSERE DÖNÜŞME ENDİŞESİ VAR

Son birkaç yıldır, endometriozisi olan kadınlar arasında kanser -özellikle yumurtalık kanseri-gelişme riskleri konusunda artan bir endişe var. Ancak rahim içi dokunun oluşturduğu bu kümelerin kansere dönüştüğüne dair elimizde "şimdilik" güçlü tıbbi kanıtlar olmasa da, yapılan çalışmaların bazıları bu hastalığın kanserle bir ilişkisi olabileceği hakkında ipuçları veriyor. Şunun da altını çizmek gerekir ki; endometriozis ve kanser arasındaki ilişki oldukça karmaşık. Özetle, metodolojik açıdan daha sağlam araştırmalara ihtiyaç var.

ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?

Endometriozis aslında iyi huylu bir yapıya sahip. Ancak uzak organlara kadar giden etki alanı, anormal doku büyümesi, hedef organların işlevini etkileme ve genetik hasar gibi özellikleriyle bir tümörü andırıyor. Yumurtalık kanseri, en tutarlı şekilde endometriozisle ilişkilendirilen kanser türü. Fakat endometriozisi olan kadınların çoğunda (yüzde 98'in biraz üzerinde) yumurtalık kanseri gelişmiyor. Genetik olarak eğilimi olmayan kadınlarda tüm yaşam boyu yumurtalık kanserine yakalanma riski yüzde 1.4 iken endometriozisi olan kadınlarda ise bu oran yüzde 1.8 olarak rapor edilmekte. Endometriozis ve meme kanseri hakkında ise pek çok çalışma mevcut, ancak çalışmalarda net bir ilişki ortaya konmamış. Tabii ki, endometriozisiniz olsun ya da olmasın; düzenli meme muayene ve tetkiklerinizi ihmal etmemelisiniz.

Endometrial ve rahim ağzı kanserleri ile ilgili de araştırmalar var. Bunlar arasında da rahim ağzı kanseri için endometriozisi olan kadınlarda daha düşük bir risk olduğunu bildiren sonuçlar mevcut. Jinekolojik olmayan kanserler arasında melanom (cilt kanseri), endometriozis öyküsü ile ilişkili olarak en çok çalışılan kanser. Bu potansiyel bağlantıyı araştıran 12 çalışmadan 7'si pozitif bir ilişki olduğunu bildirmiş.

Gelecekteki araştırmalarda hedef; hastalık gelişimini anlamak, alt tiplerini belirlemeye, girişimsel olmayan tanı yöntemlerini geliştirmek ve gebe kalmak isteyen kadınlar için kabul edilebilir hormon dışı tedavilere odaklanmak olmalıdır. Sonuç olarak, tüm kadınlar kansere yakalanma riski altında ve her 10 kadından birinde endometriozis var. Bu nedenle her kadının rutin muayene ve tetkiklerini aksatmadan yapmaları hayati bir önem taşıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.