Cumartesi 25.09.2021 13:11
Son Güncelleme: Cumartesi 25.09.2021 13:11

Demansla yaşamak: Sevgi Önder’in hikayesi

Alzheimer tedavisi gören 66 yaşındaki Sevgi Önder, evli ve iki çocuk annesi. 2016 yılından bu yana demans ve Alzheimer tedavisi gören Sevgi Önder’in eşi Ahmet Önder, tedavi süreci boyunca yaşadıkları anlattı. 2017 yılında nöroloji uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ’a başvurduklarını ve 20 gün boyunca eşinin TMU tedavisi aldığını belirten Ahmet Önder, bu yöntemin hastalığın seyrini yavaşlattığını söyledi. Ahmet Önder, hasta yakınlarının da mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Anadolu'da bir ilçede yaşayan, tarım ve turizm işleriyle uğraşan Ahmet Önder, "69 yaşındayım. Lise mezunuyum. Bir kızım ve bir oğlum var. Önceden Alzheimer rahatsızlığını biliyor, unutkanlıkla ilgili olduğunu, ileri yaşlarda olacağını düşünüyordum. Erken yaşlarda olacağı hiç aklıma gelmemişti. Biraz da insan başına gelmeyince araştırmıyor. Onun için bu konuda bilgisizdim." dedi.

Eşi Sevgi Önder'e 2016 yılında teşhis konulduğunu kaydeden Ahmet Önder, "Sevgili eşim; her eş, her anne gibi, adı gibi Sevgi dolu. Etrafına olumlu enerji veren, kimseyi kırmayan, herkese saygılı, paylaşmayı seven, 66 yaşında, lise yıllarından 2016 yılına kadar bitkisel beslenen, çok güzel yemek, pasta, tatlı yapan; boş vakitlerinde bulmaca çözen, arkadaş grubu olan ve günde 5-6 adet sigara içen, sevecen bir ev hanımıdır." diye konuştu. Hastalık öncesinde Sevgi Önder'in 1993 yılında diş sorunları başladığını anlatan Ahmet Önder, şunları söyledi: "Dişlerinin büyük bir kısmı çürüme nedeniyle çekilmek zorunda kaldı. Dört ana dişi kaldı. Dört adet implantla protez dişler yapıldı. Sonradan demans başlayınca, okuduğum bir makalede dişlerin çürüyerek çekilmesinin demansı tetikleyen etkenlerden biri olduğunu okumuştum. Sonraki yıllarda 1995-1996 yıllarında kalça tutulmaları, romatizmal ağrılar başladı. Hep bu konularda uzman doktorlara gittik. Devamlı, uzun yıllar avuç avuç ilaç, iğne kullandık. Bir ara rahatsızlıkları geçer gibi oldu ama eşimi hiç bırakmadılar. Daha sonraları elinde ve kollarında muhtelif ağrılar başladı. Romatoid artrit teşhisi konuldu. Yine ilaçlı tedavi başladı. 2016 yılında doktorlarımızdan bir tanesi 'Artık eğer ağrı olursa ilaç kullanın' dedi ve bıraktık. Demans başlamıştı. Çare arıyorduk. Ağrılar nedeniyle sağlık kuruluşlarına sık sık gittiğimizden genel tahliller yaptırırdık. Olumsuz olarak kolesterol, CRP'si yüksek çıkardı. Bunları normale getirmek için ilaçlar kullanılırdı."

2009'DA ÇEVREYE İLGİSİZLİK BAŞLADI

"Günümüzden geriye baktığımda, 20 sene öncesinde bugünkü yaşadıklarımız yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı" diyen Ahmet Önder, "Biz bu olumsuzlukların yukarıda anlattığım ağrılarla ilgili olduğunu ve ilaçların etkisi nedeniyle ortaya çıktığını düşünüyorduk. 2009-2010 yıllarında dikkat eksikliği, farkında olmama, çevreye ve olaylara ilgisizlik biraz daha belli olmaya başladı. Örnek verirsek daha önce yaptığı yemek çeşidini yapamıyordu." dedi.

20 GÜNLÜK TMU TEDAVİSİ YAPILDI

2017 yılında Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ'a giderek eşinin muayene olduğunu ifade eden Ahmet Önder, "Nöropsikolojik test yapıldı. Akabinde elektroansefalogram çekimi ve peşinden her gün uygulanan ve 20 gün süren TMU tedavisi başladı. 20 günlük tedaviden sonra Nöropsikolojik test, elektroansefalogram çekimi yapılıp duruma bakılıyordu. Hastanızın 20 günde ve 3 ayda bir beyninin hangi aşamaya geldiğini görebiliyorsunuz. Bize göre iyi bir tedavi sistemiydi. İlaçların ve bu tedavinin hastalığın seyrini yavaşlattığını söyleyebilirim. Rahatsızlık devam ettiği için eşim zaman içerisinde birtakım yeteneklerini kaybediyordu. Devamlı bir arayış içerisindeydik. Bu defa farklı bir kurumda farklı bir nöroloji uzmanına gittik. Muayeneden sonra beyin filmi çektirdi. Eşimin Alzheimer olduğunu söyledi. Yeni ilaçlar verdi. Birkaç ay onu kullandık. Değişen bir şey olmadı. Yeniden Oğuz Hocaya başladık. 4.5 sene devam ettik." dedi.

HASTA YAKINLARINA YOL GÖSTERİLMELİ

Türkiye'de ve dünyada bu hastalığın daha tanınmadığını, insanların bu rahatsızlığı ciddiye almadığını düşündüğünü ifade eden Ahmet Önder, "Sadece hastaya ilaç vermek çözüm değil. Bu hastalıkla gelen diğer sorunlarla nasıl baş edeceğimizi hiç kimse anlatmıyor. Zaman içerisinde 'Şu sorun olursa, şöyle davranın veya şu birime sorun.' denilmiyor. Öyle bir rahatsızlık ki, aniden gelişen bir olumsuzlukta siz çözüm üreteceksiniz. Tedavi aldığınız kurumla tüm iletişim araçlarının açık olduğu 24 saat iletişim kurulması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.