Pazartesi 07.02.2022 15:08
Son Güncelleme: Pazartesi 07.02.2022 15:08

Doğuştan kalp hastalığı ile doğanların hikâyesi...

7-14 Şubat "Dünya Doğuştan Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası" kapsamında doğuştan kalp hastalıklarının ciddiyetine ve önemine dikkat çeken Çocuk Kardiyoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Alper Güzeltaş, "Her 100 bebekten 1'i kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Bu hastalıkların farkına vararak tanısını zamanında koymak istiyoruz. Eğer doğru tanıyı zamanında koyup tedavi edersek hastalarımız ömür boyu hiçbir sıkıntı olmadan sağlıklı yaşama şansına dahi sahip olabiliyor" dedi.

7-14 Şubat "Dünya Doğuştan Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası" kapsamında doğuştan kalp hastalıklarının ciddiyetine ve önemine dikkat çeken S.B.Ü. M. Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Alper Güzeltaş, "Eğer bu hastalarımıza zamanında doğru tanı ve tedavi uygulamazsak tedavi şanslarını kaybedebiliyorlar. Sonradan yapılan tedaviler hiçbir zaman ilk başta yapılması gereken tedavinin yerini tutmuyor. Dolayısıyla burada amacımız; ailelerde, birinci basamakta hasta gören doktorlarda ve çocuk hekimlerinde bu yönde farkındalık oluşturmak. Ailelerin çocuklarıyla ilgili şüphelendikleri bir durum ortaya çıktığında bir çocuk hekimine sonra da çocuk kalp doktoruna gitmeleri önemli" şeklinde konuştu.

100 BEBEKTEN 1'İ KALP HASTALIĞIYLA DOĞUYOR

Doğuştan kalp hastalığının 100 canlı doğumda 1 görüldüğüne dikkat çeken Güzeltaş, "Ülkemizde yıllık yaklaşık 15 bin bebek bu hastalıkla dünyaya geliyor. Çocuklarda sonradan ortaya çıkan kalp hastalıkları da var onları da eklediğimizde neredeyse 25 bin civarında hastamız yıllık hasta sayısına ekleniyor. Dünyada da her yıl yaklaşık 1 milyon çocuk doğuştan kalp hastası olarak doğuyor. Bunların yüzde 70 civarında bir kısmı da ilk 1 yaş içerisinde mutlaka tedavi edilmesi, ameliyat olması gereken hastalar. 100'den fazla kalp hastalığı çeşidi var ama bunlardan önemli bir kısmı ilk 1 yıl içerisinde müdahale edildiğinde çoğunlukla sağlıklı bir yaşam sürme şansına sahip oluyor" ifadelerini kullandı.

"1 GÜNLÜK BEBEKTEN 60 YAŞINA KADAR DOĞUŞTAN KALP HASTAMIZ VAR"

Kalbi delik doğan çocuklara eğer bu delik büyük bir delikse ilk 1 yıl içerisinde mutlaka müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayan Güzeltaş, şunları söyledi: "Müdahale edilmediği durumlarda hasta artık ameliyat şansını kaybediyor ve ilaçlarla akciğer basıncının düşürülmeye çalışıldığı tedavi yöntemine geçiliyor. Bunlar da çok maliyetli masraflı ve ilk baştaki tedavi kadar etkili olmayan yöntemler. Çocuk kalp hastalıklarında bizim 1 günlük bebekten 60 yaşına kadar hastalarımız var. Her ne kadar çocuk kalp hastalıkları uzmanı olsak da bir hastalık doğuştan ortaya çıkmışsa bunun takip ve tedavisini biz devam ettiriyoruz. Anne karnında bu bebekleri fetal eko dediğimiz yöntemle inceliyoruz.

Kalp hastalığı varsa ona göre bir organizasyon yapıyoruz, doğar doğmaz bebeğin buraya transferini sağlıyoruz. Böylece bebek dış ortama çok fazla temas etmeden direkt bize gelip ameliyat şansını yakalamış oluyor. Anne karnında başlayan süreç bebek doğduktan sonra devam ediyor ve ilerleyen yaşlara kadar bu hastaların takibini yapıyoruz. Ülkemizde ve dünyada bir hasta doğuştan kalp hastalığına sahipse o hastalığın tedavisi çocuk kalp doktorları tarafından yapılır ve bu erişkin yaşa kadar da devam ettirilebilir. Bu grup, erişkinlerde görülen kalp hastalıklarından tamamen farklı bir grup. Yaştan bağımsız olarak erişkin yaşa kadar bu hastaların tedavisini üstleniyoruz."

İlk bebekte kalp hastalığı riskinin yüzde 1'ken kalp hastası bir çocuğa sahip anne babanın ikinci çocuğunun kalp hastası olma ihtimalinin yüzde 2'ye çıktığını ifade eden Güzeltaş, şöyle devam etti: "Bazı genetik özel hastalıklarda da bu risk çok daha fazla karşımıza çıkabilir. Hamilelikte beslenme, sosyoekonomik düzeyin düşük olması, fakirlik gibi etkenler kalp hastalığı riskini artırır. Gebelik takibi yapılmamış bebeğin kalp hastası olup olmadığını bilmediğimiz durumlarda bebek doğduğunda tamamen sağlıklı gibi görünebilir ve hiçbir belirti vermeyebilir. Eğer bebek çabuk yorulur, emerken nefes nefese kalır, morarma ortaya çıkarsa veya biraz daha büyük çocuklarda koşarken göğüs ağrısı, yorulma, nefes darlığı gibi belirtiler olursa bu çocukların mutlaka bir çocuk doktoruna muayene olması gerekir."

"ALDIRMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİK BİLE"

Doğuştan kalp hastası olarak dünyaya gelen 2 aylık Yusuf Eymen'in annesi Kübra Salman, "İkinci hamileliğimdi ve şekerim olduğunu öğrendim. İlk öğrendiğimde çok üzüldüm, ağladım. Aldırabileceğimi de söylediler ama hiç düşünmedim. Bu hastaneye geldik, düzenli olarak takip edildi ve planlı bir doğum oldu. İlk ameliyatını 6 günlükken oldu. Şu an biraz daha iyi, zorlu bir süreçti. Kalbinin yarısı çalışmıyor o yüzden hiçbir zaman normal bir insan gibi olamayacağını söylüyorlar ama yaşamını sürdürebilmesi için toplam 3 ameliyat olacak. Hastane sürekli takip ediyor, çok iyi ilgileniyorlar" dedi. Baba Metin Salman ise "İlk öğrendiğimizde çok korktuk ama aldırmayı hiçbir zaman düşünmedik. Şimdi iyi olması için elimizden geleni yapıyoruz ve yaşaması bizim için bir mucize" ifadelerini kullandı.

"ORGAN BAĞIŞININ ÖNEMİNİ BAŞINA GELMEYEN ANLAMIYOR"

Doğuştan kalp hastalığı olan ancak bunu 9 yaşındayken geçirdiği baygınlıktan sonra fark ettiklerini söyleyen Yağmur'un annesi Nurcan Ergunbaş, kızının hastalığını gözyaşları içinde anlattı: "Hastaneye götürdüğümüzde kızımın kalbi durdu, müdahale edildi, yoğun bakıma alındı ve 4 gün de yoğun bakımda yattı. Ölümden döndü aslında. Buraya sevk edildiğimizde doktorlarımız baktı ve doğuştan kalp yetmezliği tanısı kondu. Bu sinsi bir hastalıkmış, doktorlar 'Yatağında ölü de bulabilirdiniz' dedi. Şu an okuluna gidemiyor, doktorlar nakil yapılması gerekiyor dedi. Buradaki doktorlarımız çok iyi ilgileniyor. Şanslıyız burada olduğumuz için. Erken tanı, nakil ve organ bağışı çok önemli bir şeymiş, insan yaşamadan anlamıyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.